31 Aralık 1954’te Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğan Muhsin Yazıcıoğlu, MHP içerisinde etkin görevler almış ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmıştı. 1992 yılında MHP’den ayrılarak Büyük Birlik Partisi’ni kuran Yazıcıoğlu, 19., 20. Ve 23. Dönemlerde Sivas milletvekili olarak TBMM’de yer almıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu, özellikle hayatını kaybetmeden önce yaptığı FETÖ karşıtı çıkışlarla ABD Gladyosu olan FETÖ’nün hedefine girmişti. FETÖ, Yazıcıoğlu’nu da Hrant Dink davasının içine çekerek Ergenekon’un bir sanığı yapmaya çalışıyordu.
Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş mitinginden Yozgat mitingine hareket etmek üzere bindiği helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servis'i aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya, ne de pilot Kaya İstektepe'den ses geldiğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemiştir.
Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olmuştur. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil altı kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.
28 Mart 2009 tarihi ve saat 14:10'da BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ve beraberindekilerin öldüğünü açıkladı.
Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin helikopterinin düşmesindeki FETÖ izi, bugün hala konuşulmaya devam ediyor. Helikopterin düşmesi olayındaki en kuvvetli suikast izlerinden birisi, helikopterin düştükten sonra GPS cihazının sökülmüş olması. İddiaya göre helikopterin düşmesinin ardından özel bir ekip enkazın yanına giderek helikopterdeki GPS cihazını söküyor ve bu da Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının kazadan sonra kurtarılmasını engelliyor.
Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopterin cihazlarını sökenlerin ise 15 Temmuz 2016 gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele baskın yaparak Erdoğan’ı ölü ya da diri ele geçirmeye çalışan ekibin olduğu ortaya çıktı. Buna göre Erdoğan’ı öldürmeye giden Aydın Özsıcak ve Davut Uçum, helikopter düştükten sonra helikopterdeki cihazları sökmeye giden ekibin içerisinde yer alıyordu.
Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşürülmesindeki bir iddia da helikopterin üzerinden bir F-4 jeti geçirilerek düşürülmesi. Bahse konu olan F-4 pilotu Ali Armağan’ın FETÖ’nün kilit ismi Adil Öksüz ile 152 kez iletişim kurmuş olması, suikasttaki FETÖ iddialarını güçlendiriyor.
Dava dosyasında yer alan belgelere göre FETÖ’nün Elazığ il imamı Mehmet Durakoğlu’nun ele geçirilen ByLock yazışmalarında “Büyüğümüzle (Gülen) görüştük, Yazıcıoğlu hadisesini hallettik” dediği ortaya çıkmıştı.
FETÖ’nün Elazığ Avukatlar İmamı Abdullah Önder, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadesinde şunları söylemişti: “Benim tecrübelerime göre bu hadise tamamen FETÖ/PDY silahı terör örgütünün işidir. Bugüne kadar kimseye güvenemediğim için anlatmadım. Dosyanın yeniden açıldığını medyadan öğrenince bizzat gelip ifade verdim. ByLock yazışmaları ve HTS kayıtları getirilirse doğru söylediğim anlaşılacaktır. Adı geçenler konuşursa olay çözülecektir.”
Abdullah Önder’in ifadesine göre, 2014 yılında Yazıcıoğlu davasındaki gizliliğin kalkmasının ardından FETÖ’de panik başlıyor. Gizliliğin kalkmasının ardından cemaatin avukatlarından birinin helikopteri sökenlerinin avukatlığını üstlendiği ortaya çıkınca FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, “Bu olay ortaya çıkarsa bu işin altından kalkamayız. Konuyu hemen kapatın.” diyor.
Hücre evinde yakalanarak FETÖ itirafçısı olan Kamil B., helikopter cihazlarını söken askerlerin avukatlığını bir cemaat avukatının yapması talimatını “üst düzey bir askeri mahremin” verdiğini itiraf ediyor. İtirafçı, ayrıca cihazları söken askerlerin örgüt içerisinde olduklarını da itiraflarına ekliyor.
FETÖ elebaşı Gülen, Yazıcıoğlu’nun öldürülmesinin ardından “Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz, bir perşembe günü akşamı vefat edersiniz, bir cuma günü cenazenize ulaşırlar” açıklaması da yapmıştı.