Okunması gereken kitaplar listemize distopik bir eserle başlıyoruz. Filme de çevrilen Otomatik Portakal, İngiliz yazar Anthony Burgess’e tümör teşhisi konup 1 yıllık ömrü kaldığı söylendiğinde yazılır. Şiddete eğilimli bir grup gencin lideri Alex, modern toplumu şiddete başvurarak ve çok sert bir dille eleştirir. Distopya edebiyatta yeni bir soluk olarak edebiyat tarihine geçmiş bir eserdir.
Kitap tavsiyeleri denilince usta yazardan bahsetmesek olmazdı. 1947 doğumlu Coelho, o ‘’eski dünya’’yı yaşayıp da günümüzde hayatını sürdüren nadir isimlerden biridir. En meşhur eseri Simyacı’yı Mevlana’nın Mesnevi’sinden ilham alarak yazan Coelho yarattığı karakteriyle bir dış ve iç yolculuğu beraber anlatır. Simyacı, İspanya’dan kendi hazinesini bulmak için Mısır piramitlerine giden bir çobanın masalsı öyküsüdür. Bu hazine kişinin kendi kaderini nasıl çizebileceği, mutluluğa nasıl kavuşacağı gibi sorulardan teşekkül eder.
Hem mutluluğun hem de sefaletin en büyük ama sıklıkla dile getirilmeyen nedenlerinden biri çevremizin kalitesidir: bizi çevreleyen duvarlar, sandalyeler, binalar ve sokaklar. Yine de mimari ve tasarım kaygısı, çoğu zaman uçarı, hatta rahatına düşkün olarak tanımlanır. Mutluluğun Mimarisi, nerede olduğumuzun kim olabileceğimizi büyük ölçüde etkilediği fikrinden başlar ve mimarlığın görevinin, tam potansiyelimizi anlamlı bir şekilde hatırlatmak olduğunu savunur. Pek çok mimar güzellik kelimesini açıkça tartışmaktan çekinirken, bu kitabın merkezinde büyük ve naif bir soru var: Güzel bir bina nedir? Evlerimiz, sokaklarımız ve kendimiz hakkında düşünme biçimimizi değiştirmeyi amaçlayan mimarlık felsefesi ve psikolojisinde bir gezinti yapmamıza olanak sağlayan muhteşem bir eser Mutluluğun Mimarisi.
Yazar Deepak Chopra, “Don Miguel Ruiz’in Dört Anlaşma kitabı, aydınlanma ve özgürlüğe giden bir yol haritasıdır.” der. 1997 yılında yayınlanan 10 milyon fazla satış yapan Dört Anlaşma, “yaptığımız her şey, kendimizle, diğer insanlarla, Tanrı’yla, yaşamla yaptığımız anlaşmalara dayanır. Ama en önemli anlaşmalar kendimizle yaptığımız anlaşmalardır” fikriyle hareket eder. Dört Anlaşma’da Don Miguel Ruiz, bizi neşeden mahrum eden ve gereksiz ıstırap yaratan kendi kendini sınırlayan inançların kaynağını ortaya koyuyor. Kadim Toltek bilgeliğine dayanan Dört Anlaşma, hayatımızı hızla yeni bir özgürlük, gerçek mutluluk ve sevgi deneyimine dönüştürebilecek güçlü bir davranış kuralları sunar.
Bugün Türk edebiyatının en çok konuşulan eserlerinden biridir. Özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısında başlayan ‘’kentteki aylaklar’’ meselesi, eserde Türkiye’ye özgü işlenir. O günün aydınlarının yaşadığı ve eserde de geçen sorunlarsa bugün hala tazeliğini korumaktadır.
Okunması gereken 10 kitap vermemiz gerekse şüphesiz Tolstoy yine o listede olurdu. Kimi edebiyat çevrelerince dünyanın en iyi romancısı olarak kabul gören Tolstoy’un en klasik eseridir. Bir tarihi roman niteliği de taşıyan eser, Napolyon’un Rusya işgaliyle başlar, bu savaşa karşı üst ve alt kesimlerin gerçekçi portreleriyle devam eder. İkinci cildinde ise artık savaşın ileri dönemleri ve kazananın belli olmadığı bir atmosfer vardır. Mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu söylemeye hacet yoktur.
Fransa’nın en başat romantik yazarlarından Victor Hugo’nun başyapıtıdır. Memleket için siyasi kavgalara giren ve yirmi yıl sürgün yaşayan yazar Sefiller’i de bu tecrübeyle yazar. Kürek mahkumu bir adamla onu kovalayan bir polis müfettişi anlatılır. Buradan hareketle dünyada sürüp giden yoksulluk, haksızlıklar ele alınır. Sefiller, herkesin okuması gereken kitaplar arasında.
Pulitzer Edebiyat Ödülü’nü kazanan eser, Amerika’da yaşanan ırkçılığı bir çocuğun saf dünyasının gözünden anlatıyor. Yayımlandığı 1960 yılından bu yana en çok konuşulan, ses getiren eserlerden biri olarak yolcuğunu sürdürüyor. Bülbülü Öldürmek, okunması gereken klasikler arasında.
Yazdıklarıyla çağdaş edebiyatının en kıymetli temsilcilerinden biri olan Jack London, Martin Eden ile ölmeyen bir eser meydana getirmiştir. Yazar olma tutkusuyla tüm zorluklara, yoksulluklara göğüs geren, içine girdiği ortamların kültür seviyesine yetişmek için durmadan okuyan, sonra da aslında o çevrelerin sahtekârlıklarına tanık olan Martin, büyük oranda Jack London’un kendisidir. Tek farkla ki; Jack London işçi sınıfı yazınında önemli bir edebiyatçı iken, yarattığı Martin Eden karakteri bireyci bir tiptir ve bu bireyciliği onu kötü bir sona götürmektedir.
Eğer henüz okumadıysanız, bu kitabı mutlaka okunacak kitaplar listenize eklemelisiniz! Nobel ve Pulitzer Edebiyat Ödülü’ne layık görülen yazarın başyapıtı Fareler ve İnsanlar olarak bilinir. Sırf bu nedenle de okunması gereken kitaplar listenizde yer alabilir. Eserlerinde işçi sınıfının koşullarına, örgütlenme biçimlerine sıkça yer veren John Steinbeck burada da iki gezgin çiftçiyi konu alır. Kendisi de bir dönem çiftçilik yapan yazarın romanlarındaki karakterlerin oldukça gerçekçi olması da biyografik unsurlar taşımalarındandır.
Okunması gereken kitaplar listemizde İki Şehrin Hikayesi de mutlaka olmalıdır, özellikle de dünya tarihini merak ediyorsanız. Fransız İhtilali öncesinde Paris ve Londra’da geçen romanda zindandan kurtulan bir doktor ve yeniden iyi bir yaşam kurmak için Londra’da buluştuğu kızı vardır. Ancak Paris’teki hareketlenmeler onların planlarına gölge düşürecek gibidir. Londra ise Paris’e kıyasla aydınlık günler yaşamaktadır.
Roman tavsiyeleri listemize Jane Austen ile devam ediyoruz. Filme de çevrilen Aşk ve Gurur taşralı bir kız ile varlıklı bir aileden gelen bir adamın arasındaki çatışmalı ilişkiyi ele alır. Toprak sahibi ve zengin olan genç adam, taşralı kıza gururla yaklaşırken, yokluklar içinde büyüyen kız ona karşı önyargı sahibidir. Bu ekonomik unsurlar ikilinin birbirlerine yaklaşımında çok etkili olur. Romandaki kadın karakter hem yazarın hem de aslında tüm Jane Austen okurlarının en çok sevdiği kadın kahramanlardan biridir.
Oyun yazarı ve şair olarak bilinen, dünya edebiyatının en tepe noktasındaki isimlerden biri olan Shakespeare’in en meşhur eseridir. Düşman ailelerinin çocukları birbirlerine aşık olurlar. Ancak çevrelerindeki kavga dolayısıyla bu, umutsuz bir aşktır.
Okunması gereken dünya klasikleri arasında yer alan Suç ve Ceza yazarın Rus toplumundan çekip çıkardığı ve yarattığı bir karakterdir. Konuyu direkt tanıtımdan aktaralım: ‘’ ‘Eski’ öğrenci Raskolnikov, “kiracıdan” kiraladığı daracık odasında beş parasız günler geçirmektedir. Modern zamanların, çağdaş bilimin ve edebiyatın bu yaratıcı, akıllı genci, toplumun gerici bir canavara dönüşmüş karanlık avucunda ezilip un ufak mı olacaktır yoksa? Bir gün oturduğu bir kafede, anarşist düşüncelere sahip gençlerin konuşmalarına kulak misafiri olur ve aklına tüm dertlerine son verecek bir şey gelir. İlk iş olarak da kapıcının kulübesindeki baltayı kestirir gözüne. Dünya edebiyatının en ünlü baltasını…’’
Okunması gereken romanlar listemizde yer alan eser, sınıf farkları içinde birlikte büyüyen Emir ve Hasan adlı çocukların dostluğundan hareketle öğrenebileceğimiz birçok şey barındırır. Emir zengin bir iş adamının oğlu, Hasan ise o adamın yanında çalışan hizmetkâr bir babanın çocuğu. Sovyet işgalinde Emir ve babası ülkeyi terk eder ancak Emir çocukluk arkadaşını unutamaz. Çocukluktan saflığa, ihanetten sadakate, babalardan oğullara pek çok mefhumu anlatan eser zengin toprakların yok edilişini de arka fonda verir.
Özellikle son zamanların en çok konuşulan eserlerinden biridir. Kadınların yaratıcı iç seslerine dönmeleri gerektiğini anlatan eser, bu açıdan kurtlarla kadınların benzer yönleri olduğunu savlıyor. Duygularıyla hareket eden kadınlar farklı kültürlerin masallarıyla anlatılıyor.
Çağdaş klasiklerin ve distopya edebiyatın en çok konuşulan, en sık atıf yapılan eserlerinden biri 1984’tür. Klasik olduğu için okuyanlar daha sonra tekrar okumalı, ilk kez okuyacaklar da bir ön araştırma yapmalıdır. Stalin’e bir eleştiri olarak değerlendirilen 1984 aslında bir yandan da tüm baskıcı rejimlere, tüm otoritelere karşı bir çığlıktır. Büyük Birader karakteri her şeyi gözetleyen, herkesin nasıl düşüneceği ve yaşayacağına karar veren ve bu maksatla işbirlikçilerini yanında bulunduran otoritedir. Winston adlı karakterse, bu sıkışmışlığa bir çözüm bulmak isteyen insanların biridir, ancak kendi hükümleri adına işkenceyi hoş gören Büyük Birader, muhalifleri de itaatkar vatandaşlara dönüştürür. 1984, ölmeden önce okunması gereken kitaplar arasında.
Yazarlık öncesi çok farklı sektörlerde çalışan yazar, bu kitabı 12 günde yazar ama 20 yıllık bir tecrübenin ürünüdür. Biyografik unsurlar taşıyan eser gerçek hayatı, acıyı öğrenen bir çocuğun hazin öyküsüdür. Şeker Portakalı, kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında.
Modern Türk edebiyatının en çok konuşulan eserlerinden biri Kürk Mantolu Madonna’dır. Mutlaka okunması gereken kitaplar arasında yer alan bu eser, kitap tavsiyesi denilince akla ilk gelen yapıtlardan biri. Bahsedilmesine oranla eser yeterince hazmedilebilmiş midir tartışılır. Başkarakter Raif Efendi sessiz, içe kapanık, sıradan biri olarak tanınır. Ancak gençliğinde Almanya’da yaşadığı bir aşk hikâyesi ömrünün bir kısmının film gibi geçtiğinin ispatıdır. Bu aşk hikayesinden hareketle Raif Efendi ve aşkı Maria Puder Sabahattin Ali’nin güçlü kalemiyle anlatılır.