24 Mart 1978: Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Öz, Kontrgerilla hakkında da bir rapor hazırlayarak Ecevit’e sunacaktı.
11 Temmuz 1978: Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde öğretim görevlisi Doç. Dr. Bedrettin Cömert silahlı saldırı sonucu katledildi.
20 Ekim 1978: İTÜ Rektörü Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu katledildi.
8 Aralık 1978: Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Elektronik Hesap Bilimleri Enstitüsü Başkanı ve KTÜ Bilgisayar Merkezinin yöneticisi Doç. Dr. Necdet Bulut uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi.
1 Şubat 1979: Milliyet gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi İstanbul’da evinin yakınında kurulan pusuda Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldü. Ağca daha sonra Gladyo tarafından askeri cezaevinden kaçırıldı. İpekçi, anarşiye karşı Ecevit ile Demirel’in güçlü bir hükümet kurmasını istiyordu. Ağca’yı kısa sürede yakalayan İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş ise aşk skandalı sonucu 5 Ekim 1979 günü istifa etmek zorunda kaldı.
19 Kasım 1979: İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Yaşar Doğanay, evinden işine giderken bindiği araca silahlı üç kişinin ateş etmesi üzerine aldığı 25 kurşunla katledildi. 30 Eylül 1978 günü Aydınlık gazetesine verdiği demeçte şunları söylemişti: “Kontrgerilla adlı bir örgüt varsa ve bu örgüt gerçekten yasa dışı fiiller işlemişse, her çeşit suç işleyenler gibi bunlar hakkında da işlem yapılması doğaldır. Yasaların gereğidir.”
7 Aralık 1979: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji ve Metodoloji Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil otobüs durağında araç beklerken uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Atatürkçü Tütengil’in cenazesinde konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Alp gizli yapılanmaya işaret ederek şunları söylemişti: "Bütün Türk ulusuna buradan haykırıyorum. Türkiye’yi işgal edenler vardır. Türkiye yeraltından işgal edilmiştir. Bu işgalciler en kısa zamanda Türkiye’yi toprak üzerinden de işgal etmek düşüncesindedir.”
11 Nisan 1980: TRT İstanbul Radyosu prodüktörlerinden Ümit Kaftancıoğlu, evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. İlerici aydınlara gözdağı niteliğindeydi.
22 Temmuz 1980: DİSK eski Genel Başkanı ve Genel Maden-İş Başkanı Kemal Türkler, İstanbul Merter’de evinin önünde kurulan pusuda katledildi. İşçi sınıfının tepkisini çekti. Onları sindirmek ve darbeyi hızlandırma görevi yaptı.
31 Ocak 1990: ADD Başkanı hukukçu Prof. Dr. Muammer Aksoy Ankara’da evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi.
7 Mart 1990: Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde yöneticilik yapan gazeteci Çetin Emeç evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu, şoförü Sinan Ercan ile birlikte katledildi. Emeç’in kalbine 7 kurşundan üçünün isabet ettiği saptandı.
4 Eylül 1990: Aydınlık gazetesi yazarı din adamı Turan Dursun evine yakın bir noktada silahlı saldırıyla katledildi. Dursun, Galdyo aparatları tarafından tehdit ediliyordu.
6 Ekim 1990: Doç. Dr. Bahriye Üçok evine gönderilen bombalı paketi açtığı sırada meydana gelen patlama sonucu hayatı kaybetti. Üçok dini yobazlığa karşı verdiği mücadeleyle biliniyordu.
18 Şubat 1992: Aydınlık dergisi Diyarbakır Temsilcisi Halit Güngen büroda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Güngen en son Hizbulkontra’nın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü içinde eğitildiğini yazmıştı.
24 Ocak 1993: Gazeteci yazar Uğur Mumcu, aracına konulan bombanın patlaması sonucu Ankara’da hayatını kaybetti. Mumcu, uzun yıllardır Gladyo cinayetlerini araştırıyordu. Son yıllarda yazılarında ağırlıklı olarak PKK’nın ABD, İsrail ve Avrupa ülkeleriyle olan ilişkilerini yazıyordu. Bunu yakın çalışma arkadaşları ve ağabeyi Ceyhan Mumcu da doğruladı.
17 Şubat 1993: Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis Diyarbakır’a gitmek üzere bindiği uçağın Ankara Güvercinlik Havaalanından kalkışının 5. Dakikasında düşmesi üzerine yanında bulunan ekiple birlikte şehit oldu. Bitlis, PKK ile mücadelede önemli hamleler yapıyordu. Bölge ülkeleriyle işbirliğinden yanaydı. Ayrıca ABD’nin PKK’ya silah ve yiyecek yardımında bulunduğunu da saptamıştı. Bitlis’in suikastı ilk gün “kaza” olarak açıklandı. Ancak bu açıklama kamuoyunu tatmin etmedi. Aydınlık gazetesi ise oluyın üzerine gitti ve “kaza” değil suikast olduğunu belgeleriyle kanıtladı.
6 Ağustos 1999: Türk İş Genel Sekreteri ve Genel Maden İş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, Zonguldak’ta evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Denizer, tahkime ve özelleştirmeye karşı çıkmıştı. Kasım 1990 tarihindeki madenci grevini ve 4-8 Ocak 1991 tarihindeki Zonguldak-Ankara Büyük Madenci Yürüyüşünü de organize etmişti.
21 Ekim 1999: Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Ankara’da evinin önündeki aracına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Kışlalı, Atatürkçü ve milli devletten yana bir aydındı.
24 Ocak 2001: Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, korumalarıyla birlikte şehir içinde seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit edildi. Saldırı profesyonel işiydi, bir saldırgan bile yakalanamadı. Okkan, şehirde sevilen ve halkla devleti birleştiren bir emniyetçiydi. Öldürülmesi tamamen ABD’nin Kukla Kürt Devleti kurma planına yönelikti…
18 Aralık 2002: Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu evinin önünde uğradığı silahla saldırı sonucu gözünden aldığı tek kurşunla profesyonelce katledildi. Hablemitoğlu son yıllarda Alman vakıfları ve FETÖ’nün Türkiye’deki faaliyetleri üzerine araştırmalar yaparak bunları kitaplaştırıyordu. Katil zanlısı Nuri Gökhan Bozkır, Ukrayna’da gözaltına alındı. Şahsın Özel Kuvvetler Komutanlığından atılma eski bir yüzbaşı olduğu belirtildi. Eşine göre, Hablemitoğlu, öldürülmeseydi FETÖ hakkında tanıklık edecekti.
19 Ocak 2007: Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink gazetenin bulunduğu caddede uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Cinayet büyük tepki çekti. Türkiye “Ermeni soykırımı” yapmakla suçlandı. Kalabalıklar “Hepimiz Ermeniyiz” ve “Katil devlet” sloganlarıyla yürüdü. Bu cinayet Ergenekon Davasına bağlanarak vatanseverler suçlandı. Cinayetin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in Trabzon’da iken kullandığı haber elemanlarınca işlendiği mahkemece kanıtlandı. Akyürek bu davadan ağır ceza aldı. Akyürek, sicilli FETÖ’cüydü.
12 Kasım 2011: MİT Orta Asya sorumlusu ve Dış Operasyonlar Dairesi Başkanı Kâşif Kozinoğlu, Ergenekon tertibi sürecinde tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde geçirdiği “kalp krizi” sonucu hayatını kaybetti. FETÖ’cüler tarafından özel yöntemle zehirlenerek öldürüldüğü ileri sürüldü. Kozinoğlu, ölümüne yakın bir zamanda, bütün bildiklerini el yazısıyla yazarak Vatan Partisi yöneticilerine teslim etti. Bu notlar daha sonra “Sırlar” ismiyle kitaplaştırıldı.