“Türk Devletleri Asya’da buluşuyor” başlığıyla çıkan dergiye yazılarıyla Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Prof.Dr.Cüneyt Akalın, Emekli Deniz Kurmay Albay Halil Özsaraç, KKTC Cumhurbaşkanı Hüseyin Macit Yusuf, Dr.Adalet Ergenekon, Umut Berhan Şen, Şair Hüseyin Haydar, Halit Erdem Oksaçan ve Dr.Mehmet Perinçek katkı sundu.
Teori dergisinin Tarihimizden Belgeler bölümünde Nâzım Hikmet’in SSCB Yazar Birliği’ne yazdığı mektup ilk kez yayımlandı.
Dr.Mehmet Perinçek’in gün yüzüne çıkardığı belge ilk kez okurlarla buluştu.
FOTO: Fahri Erdinç’in 1960 yılında Sofya’da Türkçe olarak basılan “Memleketimi Anlatıyorum” başlıklı kitabının kapağı.
Nâzım Hikmet, Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldıktan sonra SSCB’de bulunduğu yıllarda, orada yaşayan Türklere her konuda yardımcı oldu. Nâzım Hikmet’in SSCB Yazar Birliği’ne Türk edebiyatçı ve TKP üyesi Fahri Erdinç için yazdığı bu mektup da onun bu davranışının bir kanıtı.
Teori dergisinde ilk kez yayımlanan bu mektupta Nâzım Hikmet Fahri Erdinç’in 1960’ta Sofya’da Türkçe olarak basılan ve önsözünü yazdığı “Memleketimi Anlatıyorum” kitabının Rusça yayımlanması için başvuruda bulunuyor.
FOTO: Fahri Erdinç’in 1955 yılında Sofya’da Türkçe olarak basılan “Asi” başlıklı kitabının kapağı. Kitap, Radiy Fiş’in kişisel kütüphanesinde yer almaktadır ve onun adına imzalanmıştır: “Fiş Yoldaşa saygı ve sevgilerimle. 3.II.1956. Sofya” Fakat yazar mı, yoksa hediye veren başka biri tarafından mı imzalandığı kesin olarak belirlenememiştir. Kitabın iç sayfalarından Radiy Fiş’in çeviri sırasında kitabın bu kopyasından yararlandığı anlaşılmaktadır, kitabın üzerine birçok not düşülmüştür
1 Ocak 1917 tarihinde öğretmen çocuğu olarak dünyaya gelen Fahri Erdinç, bir yaşındayken annesini kaybetmişti. Erdinç, üvey analı kalabalık bir aile ortamında büyümüştü. Çocukluk uykularının çoğunu alan tütüncülük çilesi ve tenekeci çıraklığı, ilkokul öğrencisi Erdinç’i vaktinden önce olgunlaştırdı ve yaşamı daha yakından tanımasına yol açtı.
1930’da Balıkesir Öğretmen Okulu’na girdi. 1936-1937’de Afyon’un Sandıklı ilçesinin Ürküt köyünde öğretmenliğe başladı. Erdinç, 1938-1939 ders yılında baba mesleğini bırakarak, sınavını kazandığı Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde öğrenci oldu. Bu bölümde öğretim üyesi olan Sabahattin Ali’yle tanıştı. Aynı yıl yazmaya başladığı ilk öykülerinde, onun öğütlerinden çok yararlandı.
Erdinç, daha sonra konservatuvar öğrenimini bırakmak zorunda kaldı. Yeniden öğretmenlik mesleğine döndü. Ama arada yedek subaylığını yaptıktan sonra, 1943’te mesleğinden tamamen ayrıldı. Bir süre yapı yerlerinde taşeron kâtibi ve puantör olarak çalıştı.
Böylece, daha ilk yazı denemelerinde toplumun tabanındaki insanların yazgısını konu edinen Erdinç, onları köyde, kışlada ve kentte, iş yaşamında yakından tanımış oluyor, gözlem ve izlenimlerini arttırıyordu.
1946’da Ankara’da bir yapı yerinden, sınavını kazandığı devlet radyosuna geçti. Temsil kolunda üç yıl çalıştı. O dönemde eserleri yayımlanmaya başladı.
Başkentte ilerici sanatçı çevreleriyle temas etti. 1947’de tutuklandı ve aklanmayla sonuçlanan yargılaması boyunca birkaç ay cezaevinde kaldı. Ankara cezaevinde bazı komünistlerle ilişki kurdu.
Erdinç, cezaevinden çıktıktan sonra da dirlik bulamadı. 1949 Eylül’ünde, iki arkadaşıyla (Ziya Yamaç ve Tuğrul Deliorman) birlikte, gizlice Bulgaristan’a geçti.
Bulgaristan’da Erdinç ve arkadaşlarına politik göçmen olarak sığınma hakkı verildi (1949 Ekim). Böylece, onun, yurtdışında ölümüne kadar sürecek olan göçmenlik dönemi başlamıştı.
Erdinç, Türkçe popüler-politik yayımlar redaktörü olarak Bulgaristan Komünist Partisi Yayınevi’nde (1953-1958) görev aldı. 1957’de Türkiye Komünist Partisi’nin Dış Büro’suyla ilişki kurdu. 20 Mart 1958’de TKP üyeliğine alındı. Bizim Radyo’da görev yaptı.
Yurt dışına çıkışından 1969’a kadar, yapıtları kendi ülkesinde okura ulaşamadı. 1970’li yıllarda Türkiye’deki dergilerin şiir ve öykülerine yer vermesiyle yeniden okur önüne çıktı. Bu yıllardan ölümüne değin kimi yapıtları, kitap olarak da yayımlanma fırsatı buldu.
Fahri Erdinç, 11 Kasım 1986’da Sofya’da hayatını kaybetti.[1]
Fahri Erdinç, Nâzım Hikmet’le şairin 1951 yılındaki Bulgaristan ziyareti sırasında tanışmıştı.[2] O dönemden devrimci şairin ölümüne kadar dostlukları devam etmişti.
FOTO: Fahri Erdinç’in 1964 yılında Moskova’da Rusça olarak basılan “Allah’ın Sığırları” başlıklı kitabının kapağı.
Teori dergisini D&R, Remzi Kitabevi, Liman Kitap, Ankara Dost Kitabevi, Dergi büfeleri ve kırtasiyeler ile Teori’nin internet mağazasından edinebilirsiniz.