Cornish'in ölüleri hayata geri döndürme yöntemi tahterevalli sisteminden oluşuyordu.
Ölmüş birini kan sulandırıcı ilaçların da yardımıyla çevirerek kan dolaşımının devamlılığını sağlarsa bu kişinin hayata geri döneceğini planlıyordu.
Herkesten gizli saklı yaptığı deneylerde ölü bir insanı bir saat süresince bu düzenekte döndürüp sallandırdıktan sonra yüzünde ısınmalar ve titremeler olduğunu gördü.
Ancak kişi henüz tam olarak canlanmamıştı.
Bu deneylerden sonra çalışmalarını daha da ilerletebilmek için deneylerinde hayvanları kullanmaya başladı.
Ölü köpekleri kobay olarak kullanmaya karar veren Robert Cornish iki köpeği hayata döndürmeyi başardı ancak bu köpekler kısa süre sonra öldü.
Bunun dışında beyni hasarlı ve gözü kör olan bir köpeği de hayata döndürmeyi başardı ve bu köpek aylarca yaşadı.
Köpeklerin savunmasız ve ona derdini anlatamadığını savunan halk bu çalışmalara tepki göstermeye başladı.
HOLLYWOOD İŞE EL ATTI
Robert Cornish'in bu gizemli öykülerini bir şekilde öğrenen Hollywood, 1935 yılında 'Life Returns' isimli bir film yaptı ve filmde Cornish'in yaptığı gerçek deneylerin görüntülerine de yer verdi.
Bu filmden sonra geçen 12 yılda hayvan hakları savunucuları Cornish'ten çok rahatsız oldukları için Cornish çalışmalarını evinde gizli olarak yürüttü.
1947 yılında gazetelere verdiği bir röportajda sistemine ek olarak bir akciğer makinesi geliştirdiğini belirterek solunumun da devamlılığını sağlayacağını açıklıyordu.
Bir idam mahkumu bu deney için Robert Cornish'in idam mahkumu olmayı kabul etti.
Ancak Kaliforniya Eyaleti bu deneye kesinlikle izin vermedi.
Bilindiği kadarıyla bu deney hiçbir zaman gerçekleşmedi ve Robert Cornish de 1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.