Ömrünü Osmanlı döneminde, deniz zaferlerine adamış Oruç Reisin hayatını sizler için derledik. Oruç Reisin doğum tarihi konusunda şaibeler olsa da ölüm tarihi bellidir. Yaşantısına birçok zafer sığdıran ve yıkılmayan yapısı sayesinde çokça konuşulan Oruç Reis kimdir? Oruç Reis tarihte nasıl öldü, reisi kim öldürdü? Oruç Reisin esareti ve hayatı...
Oruç Reisin hayatı Oruç Reis veya Oruç Barbaros 1470 veya 1474 yıllarında Midilli Adası'nda doğduğu düşünülüyor. Osmanlı denizcinin vefatı ise 1518, Tilimsan'da oldu. Barbaros Hayreddin Paşa'nın ağabeyidir. Osmanlı'ya katılmadan önce Cezayir'i ele geçirip egemen olmuştur.
Babası, Vardari Yâkub Ağa, 1462'de Midilli'nin fethine katılmış ve Bonova köyü kendisine tımar olarak verilmişti. Burada yerleşip evlenen Yâkub Ağa'nın İshak, Oruç, Hızır ve İlyas adını verdiği dört oğlu oldu.
İyi bir öğrenim gören kardeşler, devrin denizci milletlerinin lisanları olan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca'yı öğrenerek yetiştiler. Gençliğinde gemiciliği ve deniz ticaretini çok iyi öğrenen Oruç Reis, cesareti, zekası ve girişimciliği ile kısa zamanda gemi sahibi oldu.
Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam'a mal taşıyarak, oradan aldıklarını Anadolu'ya getiriyordu.
Oruç ve İlyas Reisler, bir seferinde Midilli'den Trablusşam'a giderken, Rodos Şövalyeleri'nin büyük savaş gemileriyle karşılaştılar. Çarpışmada İlyas Reis hayatını kaybetti, Oruç Reis esir oldu. Uzun uğraşılardan sonra, buradan kurtuldu. Muhtemelen üç sene esir kalan Oruç Reis, esaretten kurtulduktan sonra, bir süre Memlûk Devleti hizmetinde amirallik yaptı. Ünlü sözü olan "yaşama hakkın mücadele gücün kadardır" dedi.
Cezayir'in doğusunda, İspanya' nın hakimiyeti altında bulunan Tilimsan'ı elde eden Oruç Reis, İspanyollardan yardım alan Tilimsan emirine karşı, elde ettiği yerleri savundu. Topraklarını yedi ay boyunca müdâfaa etti. Yerli halkın ihanet etmesi üzerine, Cezayir'e dönmek için düşman kuşatmasını yarıp dışarı çıkmaya çalıştı.
Düşmanı yararak bir kısım leventleriyle birlikte ırmağı geçti. Ancak, yirmi kadar levendi, düşman tarafında kalmıştı. Oruç Reis, kurtulma ümidi olmadığını bile bile, leventlerini yalnız bırakmamak için tekrar düşmanları arasına daldı. Nehri geçmeye çalışırken leventlerinin çoğu öldü. Tek kollu Oruç Reis, yanındaki son levendin de öldüğünü gördükten sonra, aldığı mızrak yarası sonucu öldü.
Oruç Reis'in ölümünü İspanya Kralı'na ispatlamak isteyen İspanyollar cesedin başını keserek almışlar ve bal dolu bir torba içerisine koyarak İspanya'ya götürmüşlerdir. Bunu yapmalarının nedeni, birçok kereler Oruç Reis'le çatışmaya giren İspanyolların, onu öldürdüklerini İspanyol Kralı'na bildirmelerine rağmen bunların hiçbirinin doğru çıkmamasıdır.
Oruç Reis'in başı kesik bedenini alan leventler onu Cezayir'e getirdiler ve Cezayir'in ulusal evliyalarından olan Sidi Abdurrahman'ın Kasbah'da bulunan Sidi Abdurrahman Camii yanındaki türbesine gömdüler. Bugün Oruç Reis ve Sidi Abdurrahman'ın birlikte yattıkları Cezayir Kasbah 'daki bu türbe, Arapça öğrenen çocuklar için mahalle okulu olarak kullanılmaktadır.
Oruç Reis'in 1518'de hayatını kaybettiğinde, kırk sekiz yaşında olduğu tahmin edilmektedir.