Ilya Repin'in tarihe geçen meşhur tablosu çoğumuz tarafından bilinir. Kimisi hırs ve kiminin eğlence bulduğu bu tablonun perde arkasında nefretten doğan bir saygısızlıktan ötesi yoktur.
Osmanlı'nın Duraklama Dönemini yaşadığı 1670'li yıllarda dört yıl süren Leh Savaşının ardından alınan galibiyet, Zaporojya topraklarını Osmanlı hakimiyetine bırakmıştı. Buranın yerlisi olan Slav kökenli Zaporojyalılar ise asiliğiyle biliniyordu.
Geçimini eşkıyalıkla geçiren bu grup, 1676'da fiilen Osmanlı'ya geçince ayaklanmalar başladı. İlk adımda Osmanlı askerlerini katledip peşi sıra Müslüman köyleri ateşe vererek güçlerini göstermek istedi.
Büyük ses getiren bu eşkıyalık sonrası imparator IV. Mehmed açık bir mektup yazdı. Bu mektupta Müslümanların ümidi ve huzuru olarak Zaporojya Kazaklarına teslim olmalarını ve kendisine itaat etmelerini emrediyordu.
Mektubun yazıldığı sırada grubun başında ise tablonun ön sağında gördüğümüz İvan Sirko bulunuyordu. Günümüzde etkisinin ne olduğu bilinmese de bu mektup, padişaha ağır itham ve küfürler içeriyordu.
İmparator IV. Mehmed'i Türk şeytanı, iblisin kardeşi ve Lucifer'in katibi olarak tanımladıkları mektupta imparatorun çıplak g*tle kirpi dahi öldüremeyeceğini yazıyordu.
İŞTE O MEKTUP!
İşte bahsi geçen o mektup:
Seni Türk şeytanı lanet olası iblisin kardeşi ve refakatçısı, Lucifer'in kâtibi. Sen ne biçim zebani beyisin, çıplak g*tünle bile bir kirpi öldüremezsin. Şeytanın s*çtığını ordun yer. Seni o***** ç*****, asla Hıristiyan oğullarını tebaana alamazsın; ordundan korkumuz yoktur, ister karada ister denizde seninle cenk ederiz a**** da s*****.
Seni Babil'in bulaşıkçısı, Makedonya'nın tekerlekçisi, Kudüs'ün biracısı, İskenderiye'nin keçi s*kicisi, Yukarı ve Aşağı Mısır'ın domuz çobanı, Ermenistan'ın dişi domuzu, Podolya'nın canisi, Orta Asya'nın i*nesi, Kamenets'in cellatı ve tüm dünyanın ve cehennemin soytarısı, Tanrımızın nezdinde soytarı, Yılan'ın torunu ve s*kimizin ağrısı. Domuzun burnu, kısrağın g*tü, mezbaha i*i, vaftiz edilmemiş kaş, kendi a***** s****.
Kazaklar böyle der, seni aşağılık herif. Hıristiyan domuzları bile güdemeyeceksin. Şimdi sadede gelelim, tarihi bilmiyoruz takvimimiz de yok; gökyüzünde mehtap var ve yıl da kitapta yazar; orada hangi günse o gündür burada da; öp g*tümüzü emi!
MEKTUP OSMANLI'YA ULAŞMADI
Yazılsa bile bu mektup aslında gönderilmedi. Yabancı kaynaklarda bu mektuba ulaşılsa da Osmanlı kaynaklarında böyle bir mektup bulunamadı. Ya gönderilmedi ya da okumaya cesaret edecek biri bulunamadı.
Fakat Slav kaynakları bu mektubu gerçekmiş gibi yayınlamaya devam etti. Kazak hayranlığıyla bilinen Rus ressam Ilya Repin, 11 sene sonunda tabloyu bitirdi ve 35.000 ruble karşılığında III.Alexander'a sattı.
Bugün Rusya ve Ukrayna'da gurur duyularak anlatılan bu tablo, ülkemizde pek de bilinmiyor. Kazaklar için bir Manifesto olarak da bilinen tablo bugünlerde Saint Petersburg'daki Rus Devlet Müzesi'nde sergileniyor.
Sonuç olarak Osmanlı'nın yok edebilecek gücüne karşın mektubun gelmemesi Zaporojyalıların soyunu devam ettirdi. 1917 Ekim Devriminde Sovyet hükümetini devirmek için Beyaz Ordu'ya katılan Ukrayna Kazakları, birçok katliama sebep oldu. Ancak Bolşevikler karşısında yenildi.
Meraklısı için; Gogol'un aynı adlı romanından 2008'de uyarlanan Taras Bulba filminde mektubun yazım süreci tasvir edildi. Aynı zamanda 1962 yapımı uyarlamasında da açılış jeneriğini oluşturdu.