1926 yılında tablolar galerisine getirilen resimde Yavuz Sultan Selim'in küpe taktığı iddia edilmiş ve daha sonra Osmanlı padişahlarının küpe takıp takmadığı pek çok kez sorgulanmıştır.
İddialara göre insanlar Yavuz Sultan Selim'in kendisini Allah'ın kölesi ve kulu olduğunu hatırlamak için küpe taktığı söylenir.
Bir diğer iddiaya göre ise kendisine verilen nasihatları kulağına küpe olarak taktığı söylenir ancak hepsi uydurmadır.
Resimde bahsi geçen kişi aslında Yavuz Sultan Selim değildir. Macar bir ressama ait olan tablodaki kişinin Şah İsmail olduğu söylenir.
Ayrıca Şah İsmail'in taktığı iddia edilen küpe o dönemde kölelere takılan halka küpeler gibi değil en kıymetli müchevher inci küpelerdendir.
Eski İran Şahlarının geleneklerinde kırmızı börk giyme adeti bulunur ve resimde de kırmızı börk görülür. Osmanlı padişahlarında kırmızı börk giyme adeti bulunmaz.
Osmanlı padişahlarında taç ve aksesurları iddia edilen resimle uyumsuzdur.
Resimde bulunan detaylara göre 12 dilimli taç ve 12 imam anlayışına sahip Şii hükümdar olduğu düşünülür. Yani Osmanlı padişahlarının taç takma adeti bulunmaz.
Ayrıca Yavuz Sultan Selim genel olarak şatafatlı giyinmeyi sevmeyen bir insandır.
Hatta tarihte oğlu Kanuni Sultan Süleyman giyime ve gösterişe önem verdiği için kıyafetlerine kızmış ve “Bre Süleyman, sen Böyle giyinirsen, annen ne giysin?” dediği söylenir.
Yine müslümanlığa göre bir erkeğin küpe ve kolye takması caiz görülmez. Parmağına gümüş yüzük takabileceği söylenir.
Bunun dışında bir takı takması din kitaplarına göre yasaktır. Yavuz Sultan Selim gibi dinine bağlı bir insanın küpe takması beklenmez.
Resmin kökeni ise 1530'larda Erhard Schoen tarafından yapılan garvürlerden gelir.
Macar ressamın geliştirdiği resim hala Topkapı Sarayı Padişah ve Resim Koleksiyonu'nda görülür.
Kaynak: Malumatfuruş, HaberTürk