Otomobil alacaklar dikkat: Taşıt kredisinde faiz oranları belli oldu

Aralık ayında Merkez Bankası, politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 50'den yüzde 47,5'e düşürmüştü. TCMB'nin bu faiz indiriminin kredi faizlerine etkisi, piyasalarda ilgiyle takip edilen bir konu oldu. 

Bu hafta perşembe günü Merkez Bankası yılın ilk faiz kararını açıklayacak. Piyasalar, bu toplantıda da yeni bir faiz indirimi beklentisi taşıyor.

BANKALARDA ORANLAR DEĞİŞTİ

Yeni yılın başlamasıyla birlikte taşıt kredilerinde faiz oranlarında düşüş görülmeye başlandı. Bankalarda 48 ay vadeli 250 bin TL'lik taşıt kredisi için faiz oranları yüzde 3,49 seviyesine kadar geriliyor.

400 bin TL tutarında 36 ay vadeli bir kredi için ise faiz oranları yüzde 3,56 ile 3,70 arasında değişiklik gösteriyor.

Genellikle bankaların 400 bin TL’ye kadar taşıt kredisi sağladığı görülüyor. Peki, ilerleyen dönemde kredi limitleri artar mı? Vatandaşların daha uygun taşıt kredisi kullanabilmesi için faiz oranlarının hangi seviyelerde olması gerekiyor? Kredilerde kayda değer bir düşüş ne zaman yaşanır? 

Bu soruları milliyet.com.tr’ye değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, şu açıklamalarda bulundu:

- Geçtiğimiz ay Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 47,5’e indirmesiyle birlikte bankalar, tüm kredi türlerinde bir miktar gevşeme yaptı. Şu an yaklaşık yüzde 3,50 oranla taşıt kredisi kullanılabiliyor.

KREDİ LİMİTLERİ ARTACAK MI?

Krediler hususunda faiz oranları haricinde kredi büyüme oranları, kredi limitleri gibi etki eden farklı faktörler de var. Bu noktada limitlerin güncellenmesi ve kredi büyüme oranları yani kredi kullandırım sayısının artması da sektörümüzün beklentileri arasında.

Pek çok sektör gibi otomotiv sektöründe de yılın ikinci yarısı itibariyle krediler hususunda bir miktar rahatlama beklentisi var.

UCUZ TAŞIT KREDİSİ İÇİN FAİZ ARALIĞI NE OLMALI?

2020-2023 yılları arasında taşıt kredisi faiz oranları genellikle yüzde 1,50 ile 2,00 arasında seyretti. Bu dönemle karşılaştırıldığında, o seviyelerin çok daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün. 

Ancak, küresel koşullar ve mevcut ekonomik şartlar göz önüne alındığında, bu seviyelere kısa vadede geri dönülmesi pek olası görünmüyor. Gerçekçi bir değerlendirme yapmak gerekirse, bugünkü koşullara göre yüzde 2,50 ila 3,00 arasındaki oranlar