Bebeklik dönemindeki bir bebeğin ayına göre anlayabileceği türden sesli ve ışıklı oyuncaklar ilgisini çeker iken, oyun çağındaki bir çocuğun oyuncak bebeklere ya da hayvanlara karşı ayrı bir zaafı olabilir.
'Oyun' aracılığıyla öğrenen ve gelişen çocukluk döneminde özellikle de 3 yaşından itibaren çeşitlilik esastır. Bu evredeki bir çocuk ilgi alanı doğrultusundaki oyuncağa yönelme eğiliminde bulunacağından dolayı tercihlerine saygı göstermek en doğrusudur.
Bu konuyu dini anlamda ele alacak olursak; cansız varlıkların içerisinde olunan resimlerin dinen herhangi bir sakıncası olmadığı hemen hemen herkes tarafından bilinir. Ancak, canlıya ait olan resim ya da oyuncak vb. her şeyin yalnızca çocukların oynamaları maksadıyla olursa caiz olduğu bilinmektedir.
Öyle ki bu duruma en güzel delil ve kanıt olarak; Peygamber Efendimiz (SAV)'in ağaçtan yapılmış atla oynayan kız çocuğunu görünce menetmeyip oynamasına izin vermesinden anlayabiliriz. Bu gibi örnekleri toplayan fakihler, çocukların oynadıkları oyuncaklara izin verildiğini, alınıp satıldığında da bunun harama yönelik olmadığı hükmünü istihrac etmişlerdir.
Bu konuya dair (Şer’î Fetvalar) kıtabında çocukların suretli oyuncaklarla oynamalarının caiz olup olmadığına yönelik şöyle bir bilgilendirme geçmektedir:
"İmam-ı Ebû Bekir bin Arabî, İmam-ı Nevevi, İmam-ı Kastalânî ve diğerleri, cisimli resimler edinmenin haram olmasında ulemanın ittifakını nakletmişlerdir. Yalnız bunlardan çocuk oyuncaklarını istisna etmişlerdir. Mücessem olsa bile Şâri, çocuk oyuncaklarına müsaade etmiştir. Bu oyuncaklar ister çamurdan, ister kumaştan, ister helvadan, ister pamuk ve odundan olsun fark etmez; deve, at gibi oyuncak da olsa hepsi câizdir, demişlerdir."