Politico'ya konuşan Avrupalı yetkililer, İstanbul sokaklarında ne olursa olsun Ankara'nın yabancılaştırılamayacak son derece önemli bir müttefik olduğunu vurguladı.
Yetkililer, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi muhaliflere yönelik geniş çaplı baskılarına rağmen” Avrupa Birliği (AB)'nin Türkiye'ye milyarlarca avro aktarmaya devam etmeye hazır olduğunu belirtti.
Brüksel, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye'yi “demokratik değerlere sahip çıkması” gerektiği konusunda uyardı.
Ancak Politico'ya göre Türkiye'nin stratejik önemi, blokun gelişmeleri muhtemelen görmezden gelmesine neden oluyor.
Oxford Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dimitar Bechev ABD yayınına verdiği demeçte, “Türk lider ne yaparsa yapsın, AB de buna uymak zorunda kalacak.” dedi.
Bechev sözlerini şöyle sürdürdü:
“İmamoğlu'nun tutuklanmasından önceki statüko AB için rahattı çünkü yeterince demokrasi vardı. Ancak son gelişmeler bunu değiştirecek kadar ciddi değil.”
Adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan iki Avrupalı yetkili, Türkiye'nin AB üyeliğine aday statüsünün “demokratik değerlere bağlı kalmasını” gerektirdiğini söylemeyi sürdürdü.
Yetkililerden biri, “Türkiye'de gelişen durumu büyük bir endişeyle takip ediyoruz.“ dedi ve şu şekilde devam etti:
“Geçen hafta başlayan olaylardan bu yana aralarında gazetecilerin de bulunduğu binden fazla kişinin tutuklandığı son gelişmeler AB'ye katılım mantığına ters düşüyor.”
Diğer yetkili ise Türkiye'nin göç, ticaret, enerji ve savunma alanlarındaki önemi göz önüne alındığında AB'nin vereceği herhangi bir tepkinin Brüksel ile Ankara arasındaki ilişkileri koparma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.