Tüm dünyanın kullandığı, kullanmasa da görür görmez tanıdığı QR teknolojisinin de bir doğuş hikayesi var! Üstelik bu hikaye gösteriyor ki QR kodlar günümüzde alıştığımız şekliyle kullanılmak üzere yaratılmamış bile. Geçmişten günümüze nasıl bir yolculuk QR’ı bugün bildiğimiz haline getirdi dersiniz?
QR’dan önce barkod vardı. Derken QR kodun ortaya çıkışı, 1950’ler itibariyle kullanılmaya başlanmış barkod gibi dev bir buluşu dahi geride bıraktı. QR kodun barkodun yerini alma arzusuyla yaratıldığını söyleyemeyiz; fakat dünden bugüne yaşanan süreç göz önüne alındığında, QR kodların popülerleşmesinin nedenlerini kolayca anlayabilmemiz mümkün.
Beklenmedik bir yer değiştirme hikayesi: Barkod kullanımından QR kod kullanımına
QR kodun doğuşundan bahsederken, barkodlardan bahsetmemek olmaz; çünkü esas hedef barkodun yerini almak olmasa da QR teknolojisinin istemsizce barkodun yerini tutacak daha iyi bir alternatif imajına büründüğünü biliyoruz.
1960’larda Japon ekonomisinin yüksek büyüme hızı, Japonya’da çeşitli ürünlerin bir arada satıldığı süpermarketlerin açılmasını sağladı. Bu alışveriş çılgınlığı esnasında yazar kasalar, fiyatları manuel olarak okuyabiliyordu. Bu da çalışanların tüm fiyatları tek tek elle girmesi anlamına geliyordu. Bu durum, kasiyerlerin el bileklerinde karpal tünel sendromu, uyuşma gibi ciddi sağlık sorunlarının oluşmasına yol açtı. Tüm bu yaşananlar, barkod teknolojisinin geliştirilmesine ve mağazalarda manuel kasa kullanımının noktalanmasına öncü oldu.
Barkod neden yetersiz kaldı?
Barkod, bir ihtiyaç sonucu keşfedildi ve belli bir süre boyunca ilgili ihtiyacı karşılamada kullanıldı; ama sahip olduğu tek boyutlu yapı, gün geçtikçe yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına ve barkodun yetersiz kalmasına sebep oldu. Barkodlar, tek boyutlu oldukları için yalnızca yukarıdan aşağı doğru okutulabiliyor ve bundan dolayı da sınırlı sayıda veri depolayabiliyordu. Ayrıca yine aynı nedenden ötürü okutulma hızları da bir hayli düşüktü.
QR kod nedir?
Açılımı ‘‘Quick Response’’ (Hızlı Tepki) olan QR kod, ilk kez 1994 yılında icat edilmiştir. Çift boyutlu olması sayesinde, barkodun aksine, hem yukarıdan aşağıya hem de sağdan sola okutulabilen QR kod; böylelikle çok daha fazla veri depolayıp hızlı kullanılabilen bir teknoloji olmasıyla tanınmıştır.
Masahiro Hara’nın öncülüğünde Japon şirket Denso Wave tarafından geliştirilen QR kod, ilk başta otomotiv sektöründe kullanılmak üzere yaratılmıştır. İmalat sürecinde gerek otomobilleri gerek otomobil parçalarını takip etmek için kullanılması beklenen QR kod, 2012’de endüstriyel tasarım dalında Good Design Ödülü’nü kazandıktan sonra zamanla günümüzdeki kullanım şeklini almış; otomobil sektörünün yanı sıra farklı sektörlerde değişik amaçlarla kullanılmaya başlamıştır.
Masahiro Hara ve ekibi böylesini beklemiyordu!
QR kod otomobil sektörünü aşıp bambaşka kullanım alanlarıyla buluşunca, gözler elbette bu başarılı icadın mucitine çevrildi. Masahiro Hara, QR kodun geldiği noktaya dair şaşkınlığını: ‘‘Harika bir şey geliştirdiğimi hissetmiş, gelecekte sektörde bunun çokça kullanılacağını tahmin etmiştim; ancak herkes tarafından kullanılması beklediğim bir şey değildi. Bir ödeme metodu olarak kullanıldı. Bu tamamen beklenmedik bir şeydi.’’ sözleriyle ifade etti.
QR kod insanlığa armağan edildi
Denso Wave, tüm dünyaya ders niteliğinde örnek bir davranış sergileyerek gönüllere taht kurdu. Yaratıcı şirket, iş dünyasında büyük bir boşluğu doldurduğu görülen QR kod için patent hakkı talep etmedi! Böylelikle QR kod, tüm dünyanın kullanımına açık olacak şekilde paylaşılmış, insanlığa armağan edilmiş oldu.
Siz böylesi bir buluşa imza atsanız, patent hakkı söz konusu olduğunda Denso Wave kadar cömert davranır mıydınız? Fikir ve görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.