"Unutmayalım ki 195 ülkeden sadece 30 ülke ABD'nin yaptırım politikasına destek veriyor. Yani 165 ülke Rusya'ya yönelik ambargoya karşı.
Çin, Hindistan, Türkiye, İran, Arabistan, BAE, İsrail, Mısır, Meksika ve Brezilya gibi Afrika, Asya ve Latin Amerika'daki ülkelerin çoğu Rusya'ya yakın duruyor. Çünkü Rusya dışında ABD'nin yaptırım listesinde dünyada 40 ülke daha var. Yaptırım emperyalizmine destek vermek Batı'nın vesayetine girmek anlamına geliyor.
Üstelik Batılı ülkeler bile bu konuda hemfikir değil. ABD'nin yaptırım ısrarı Atlantik'teki çatlağı da büyütüyor. Macaristan açık şekilde AB'nin yaptırmalarına katılmayacağını açıklarken merkez Avrupa'da da Almanya başta olmak üzere Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkeler ABD'nin topyekûn finansal ve enerji ambargosuna karşı çıkıyor.
Nitekim İngiliz ve Amerikan medyasının sabah akşam "Putin'in kuklası" diye aşağıladığı Almanya Şansölyesi Scholz, Anglosaksonların manipülasyonlarına şimdiye kadar pabuç bırakmadı.
Zaten yaptırımların işlevsizliğine işaret eden bazı Amerikalı uzmanlar da Joe Biden'ın ekonomik savaşını 'stratejik aptallık' şeklinde yorumluyor.
Ivan Krastevya, Financial Times'taki 24 Nisan tarihli yazısında Rusya'ya yaptırımların Batı'ya yarardan çok zarar vereceğini diğer güç merkezlerine avantaj sağlayacağını vurguluyor."