Farklı türde SİDA’lar aynı sürüde görev yaptı
Farklı konseptlerdeki İDA’ları sürü halinde kullanabilmek dünyada çok az sayıda ülkenin yapabildiği bir kabiliyet. Aslında Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bu proje üzerine sıkça eğilmesinin sebeplerinden biri de bu... SSB projesi olarak yürütülen ‘Sürü İDA’ yaklaşımı Türkiye’yi bu alanda şampiyonlar ligine taşımakla kalmıyor, aynı zamanda o ligin en üst sırasına oynayacak bir ayrıcalığı da beraberinde getiriyor.
ASELSAN İnsansız Kara ve Deniz Araçları Program Müdürü Çiğdem Şen Özer, Türkiye’nin MİR İDA öncesinde halihazırda aynı tipte İDA platformlarını sürü halinde kullanabildiği bilgisiyle başlıyor.
Aynı tipte olan ALBATROS İDA’larla yakın geçmişte dörtlü bir görev icra ettiklerini anımsatan Özer, söz konusu platformların 7 metre boya sahip olduğunu hatırlatıyor. Bu gruba 15 metre boyu ve çok daha gelişmiş özellikleriyle MİR İDA’yı da dahil ettiklerini anlatan Özer, “Böylece ülkemizde ilk kez, farklı görev yapılarındaki insansız deniz araçlarını aynı faaliyette kullanabildik. Bu çok önemli bir kırılma noktası” diyerek süreci özetliyor.
Otonomi seviyeleri çok yüksek
ASELSAN’ın bu alandaki yetkinliğinin altını çizen Özer’in üzerinde durduğu bir diğer konu da söz konusu platformların otonomi seviyelerinin son derece yüksek olması.
Daha net bir ifadeyle; gerek ALBATROS gerek MİR İDA, kendisine verilen görevi başarıyla tamamlamak için işbirliği yaparak görevleri ‘ortak akılla’ bölüşebiliyorlar. Birbirleriyle ve merkezle sürekli iletişim halinde olan platformlar, karşılarına bir engel çıksa dahi etrafında dolanıp onu aştıktan sonra da doğruca hedeflerine yöneliyor. Ya da görev sırasında merkez iletişim kopsa bile kendisine verilen görevi tamamlamak için otonom sürüş ve yapay zeka kabiliyetlerini kullanıp başarıya ulaşabiliyor.
Mavi Vatan’ın her yerinde kesintisiz iletişim
Çiğdem Şen Özer, MİR İDA’da ASELSAN imzalı son derece yüksek teknoloji ürünler olduğundan bahsediyor. Platform üzerindeki KIRLANGIÇ isimli kamera da bunlardan biri. Yüksek çözünürlüklü görüntü alabilen kamera, İDA’nın çevresel farkındalığını en üst düzeye çıkarıyor.
Özer, ASELSAN imzalı ürünleri anlatırken platformun iletişim yetenekleri için de ayrı bir parantez açıyor. Günümüzde savunma sanayii ürünlerinin elektronik karıştırma olan ortamlarda çalışabilmesi çok değerli. MİR İDA’nın bu konuda da oldukça donanımlı olduğunu öğreniyoruz:
“Bunun yanında MİR İDA’nın üzerinde karıştırma altında doğru Küresel Konumlandırma Sistemi’nin sinyalini alabilmek için ASELSAN imzalı Karetta sistemi var.
MİR İDA aynı zamanda özgün bir haberleşme sistemine sahip ve oldukça farklı tiplerde haberleşme seçenekleri var. Uydu haberleşme ve istendiği takdirde 4G LTE üzerinden GSM şebekeleri vasıtasıyla haberleşme imkanına sahibiz. Mavi Vatan sınırları içerisinde herhangi bir iletişim kesintisi yaşamadan görev yapma kabiliyetimiz var.
MİR İDA, 800 mile kadar seyir siasına sahip. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki hem ülkemiz hem de ASELSAN insansız araçlar geliştirme konusunda çok iyi bir noktada. Yakaladığımız bu ivmeyi devam ettirerek, güzel iş birlikleriyle öncü ülkeler arasında olacağımıza inanıyoruz.”
Sivil tersaneler de askeri ürünlerle öne çıkıyor
MİR İDA platformu Yalova’daki Sefine Tersanesi’nde üretiliyor. Türkiye, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in koordinesinde sivil tersanelerde de askeri ürünler üretilebilmesi konusunda oldukça önemli bir dönüşümden geçiyor. Bu yolla hem askeri tersanelerin yükü azalıyor ve ürünlerin teslim süresi kısalıyor hem de sivil tersaneler çok değerli bir kabiliyeti kazanmış oluyor.
Mustafa Lütfi Civelek, SEFİNE Tersanesi Stratejik ve İnsansız Sistemler Yöneticisi. Deniz Kuvvetleri’nde çok uzun yıllar oldukça kritik projelerde görev aldı.
“Denize dayanaklı, stabil ve açık denizlerde görev yapabilecek şekilde tasarlanan MİR İDA, deniz harbinin çok farklı tiplerinde kullanılmak üzere tasarlandı” diyerek platforma dair bazı bilgiler vererek başlıyor Civelek. MİR İDA’nın su üstü harbi, su altı harbi, elektronik harp, mayın harbi ve asimetrik harp gibi alanlarda farklı görev yükleriyle kullanılabilecek bir platform olduğunu söylüyor.
MİR İDA’yı diğer İDA’lardan ayıran özellikleri neler?
Sefine Tersanesi tarafından tasarlanan MİR İDA’yı diğerlerinden farklı kılan özelliklerin ne olduğunu merak ediyoruz. Civelek şu tespitlerde bulunuyor:
“Bu alanda ülkemizde gerçekleşen çok kıymetli çalışmalar var. MİR İDA benzerlerinden farklılıklar taşıyor. Seyir siası, denize dayanıklılığı, stabilitesi, taşıyabileceği faydalı yüklerin hacmi ve gerçekleştirebileceği alternatifli deniz harbi nevileri bakımından diğerlerinden ayrılıyor.
Üzerinde şimdilik bir ateş gücü yok. Ancak yakın zamanda sürprizlere hazır olmak gerek. Çok yüksek ateş gücü taşıyabilecek alternatif silah konfigürasyonları için tasarlandı bu platform. Ayrıca, MİR İDA’nın kardeşi diyebileceğimiz diğer platformun da yapımı devam ediyor. O da MİR İDA gibi farklı su üstü/su altı harbi silah ve sistemlerini taşıyabilecek, deniz harbinin hem su altı hem su üstü alanında kritik görevler üstlenebilecek.”
Yerlilik oranı çok üst seviyede
Türkiye’nin bazen açıktan bazen örtülü ambargolarla boğuştuğu bir sır değil. Bu nedenle MİR İDA’nın yerlilik oranın da soruyoruz Civelek’e… Yüksek derecede yerlilik ve millilik oranı olduğu yanıtını alıyoruz. Yurt dışından gelen bazı hazır ticari ürünler kullanılmış MİR İDA’da. Ancak bunlara herhangi bir şekilde bağımlılığın olmadığını ve istendiği ya da mecbur kalındığı takdirde yerlileriyle rahatlıkla değiştirilebileceğini öğreniyoruz.
İhracat ihtimali çok yüksek
Civelek, birden çok ülkenin hem MİR İDA hem de yakın gelecekte suya inecek diğer platformla ciddi şekilde ilgilendiğini anlatıp, sözlerini şöyle tamamlıyor:
“MİR İDA ve programın diğer ürünleri, SİHA’larla, İHA’larla ve insansız su altı araçlarıyla birlikte çalışabilecek ve haberleşebilecek şekilde üretildi. Bu gibi yeni nesil yaklaşımların deniz kuvvetlerinin operasyonel yüklerini çok hafifletebileceğini, haliyle işletme maliyetlerinin de düşeceğini değerlendiriyor. İDA’lar çok daha uzun süreli istihbarat-keşif-gözetleme harekatlarını destekleyebilecek. İnsanlı su üstü ve su altı platformlarının ateş gücü gerektiren harekatlarında da etkin destek sağlayacak.
Bu nedenle söz konusu platformların ihracat ihtimali çok yüksek. Halihazırda çok önemli ülkelerle bu konuda birlikte çalışıyoruz ve yakın gelecekte ülkemize müjdeli haberler vereceğimize gönülden inanıyoruz.”