Şehrin kalabalığı ve gürültüsünden uzak bir hafta sonu kaçamağı yapmak isteyen İstanbullular için işte sessiz ve sakin İstanbul'a yakın tatil yerleri...
Şile
Baharda, henüz sahili dolmamışken kafa dinleyeceğiniz, öğlen, akşam deniz ürünlerine doyabileceğiniz yerdesiniz. Üstelik Şile sadece miskinlik yeri de değil; taze balık yiyip Şile bezi kıyafet bakmaktan fazlasını yapabilirsiniz. Burada bacaklarınıza güvenin. Çünkü Onbir Göller Vadisi’ndeki Hacıllı Şelaleleri’nde kayadan kayaya atlayacak, sıkı bir yürüyüşle Gürlek Mağarası’na varacaksınız.
Kilyos
Yakın zamanda popüler beach club’ları ve lüks villalarıyla “Eyvah” dedirtse de, İstanbulluların Sarıyer’deki kapı komşusu Kilyos’a baharda bir şans verin. Çünkü malum yaz partileri henüz başlamadı ve Karadeniz’in en tehlikeli denizi Kilyos henüz akına uğramadı.
Polonezköy
Polonyalı siyasi sürgünlerin 1800’lerde kurduğu Polonezköy, Anadolu Yakası’nda Beykoz’un kalbinde yer alıyor. Burası baharda renk cümbüşüne dönerken, sadece kahvaltı etmek için bile gelinebilir. Zira şehrin en iyi sofraları burada kuruluyor. Ama elbette Polonezköy’de kahvaltıdan fazlası var.
Kandıra
İstanbul’un hengamesinden bir buçuk saat uzaktaki Kandıra, Kocaeli’nin tersine henüz sanayileşmediği için bu listede yerini buldu. Çam ormanlarıyla çevrili ilçede telaşa yer yok. Çünkü burada zaman yavaş akıyor. Önce Kandıra’nın meşhur yoğurdunu tadın sonra sahilleriyle ünlü, Cebeci, Bağırganlı, Kefken, Kumcağız veya Kerpe’ye uzanın. Şirin balıkçı tekneleri, mangalda balık keyfi ve bol oksijen buralarda sizi bekliyor.
Sapanca
İstanbul’dan yola çıkıp 1,5 saat sonra Sapanca Gölü’nde haşmetli ağaçların, kuş cıvıltılarının ve özgürce koşuşturan kazların arasında olmak nasıl fikir? Üstelik civardaki tesislerde SPA masajı ve rahatlatıcı banyolarla bahar yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Bu rotada öğlen gölün çevresinde sakin bir yürüyüş, kıyıdaki tesislerde öğle yemeği, ardından hamak keyfi sizi bekliyor.
Ağva
İstanbul’a bir -yerine göre iki- saat uzaklıkta, nefes alabilmek için doğru bir adres Ağva. Geçmişi M.Ö. 7. yüzyıla uzanan belde, Latince “iki dere arasına kurulmuş köy” ve “su” anlamına geliyor. Bu yüzden de ismi ile müsemma.
Kaynak: Listelist