SAVAŞ AĞALARININ POST KAVGASI
Yönü değişti rüzgarın ve yağmurun ansızın
Yoksulluk ve acı boşandı göklerden toprağa
Gene birbirine giriyor savaş ağaları
Tatlı düşleriyle talanın.
Kızıl bayraklar aşıp geçiyor Ting Irmağını
Lungyen ve Şangang'a, dosdoğru
Yıktık düşlerini talancıların
Toprakları geri aldık, halka dağıttık.
KUANGÇANG YOLUNDA
Bembeyaz uçsuz bucaksız dünyamız
Ak karlar içinde yürür ha yürürüz
Tepemizde hayaletler gibi sarp uçurumlar
Kızıl bayraklarımız rüzgarda uçuşurken
Geçtik büyük geçitten.
Nereye?
Kan Irmağına; fırtına, bora altüst ediyor
Dün verildi komut,
Yüz bin işçi ve köyle Kian’a yürüyor
SARI TURNANIN KONAĞI
Uzaklarda dokuz ırmak akar
Boydan boya ülkede
Kıvrım kıvrım demiryolları
Güneyden kuzeye.
Yağmur dumanlı, puslu, bulanık
Kaplumbağa, Yılan Tepesi,
Geçit vermez yüce ırmağa
Sarı Turna uçmuş gitmiş
Ne yana, kimbilir?
Gezginlere yalnız bu konak kalır.
Taşkın suların onuruna kalkar kadehim
Yükselen dalgalarla coşarken kalbim.
PEYTAHTO
Fırtına silip süpürür bu kuzey toprağını
Beyaz köpükleri dalgaların göğe ulaşır
Balıkçı tekneleri görünmez olur uçsuz bucaksız okyanusta
Hangi kıyıya gitmişlerdir kimbilir?
İki bin yıl önce
Kamçısını sallayarak Vei imparatoru Vu
Çiehşih'e sürdü gitti, yaşar hala şiiri.
Bugün esiyor gene güz rüzgarları
Ama dünya değişti.
LİU YA-ZU'NUN ŞİİRİ
Ateşten ağaçlar ve gümüş çiçekleriyle apaydınlık bu gece
Kızlı erkekli tüm kardeşlerimiz dans ediyorlar.
Yükseliyor Dolunay'ın* ezgisi.
Nasıl olur da bilge bir insanın önderliğinde
Yüz milliyet birleşir?
Bu neşe dolu akşamın şen topluluğu her şeyden üstün.
*Liu Ya-Zu'nun notu: Sinkinang'da Dolunay adlı bir Kazak halk şarkısı vardır.
LİU YA-ZU'YA YANIT
Gece uzundu ve şafak geç geldi Yakut Ülke'ye.
Yüz yıl vahşet içinde hora tepti şeytanlar, canavarlar,
Başıboş darmadağınıktı beş yüz milyon insan.
Şimdi horozlar yeni bir günü müjdeliyor ve
Her şey ışık içinde göğün altında.
Sararken her yanı halk ezgileri
Şair hiç böyle esinlenmemişti.
BAY LİU YA-ZU'YA YANIT (2)
Bugün de aklımdadır Kvangçov'da içtiğimiz çay
Ve yapraklar sararırken Çungking'de yazdığımız şiirler
Otuzbir yıl sonra dönüyorum eski başkente
İnce dizilerinizi okuyorum çiçeklerin solduğu mevsim.
Sakın gönlünü kader tutmasın,
Enginlerden ayırma gözünü.
Çok sığdır deme Kunmin Gölü,
Balıkları gözlemek için bu göl
Fuçin Irmağından daha iyidir
HALK KURTULUŞ ORDUSUNUN NANKİNG'İ FETHETMESİDİR
Çung Dağlarında fırtına boran
Aştık Büyük Irmağı, ordumuz bir milyon
Kent orada, pusuda kaplan, kıvranan ejder gibi
Pırıl pırıl orada geçmiş görkemi
Dünya altüst olmuş bu zafer gününde
Yürüyelim ardından ağır aksak düşmanın
Siyang Yu gibi boş bir üne özenmeyelim
Doğa bile yaşlanırdı o denli duygulu olsaydı
İnsanların dünyası oysa değişir durur
Çorak toprak tarla olur.
MİLİS KADINLAR
Ne canlı, ne yiğit onlar
Omuzlarken koca silahları
Ve sabahın ilk ışıkları
Aydınlatırken meydanları
Bütün coşkularıyla geçiyor Çin'in kızları
İpekleri ve atlası değil
Savaş giysilerini seviyor onlar.
Kaynak: Mao Zedung- Şiirler, Kaynak Yayınları