Başkent Astana'daki Ulusal Akademik Kütüphanesinin Nadir Yayınlar ve El Yazmaları Bölümünde Çağatayca, Arapça ve diğer Türk dillerinde kaleme alınmış yüzlerce yazma eser muhafaza ediliyor.
Arap alfabesiyle yazıldığı için Sovyet döneminde yasaklanan eserler araştırılmayı bekliyor.
Kütüphanede Araştırma Görevlisi Cengiz Begimtayev, AA muhabirine, halihazırda içeriği okunmayan 650'si el yazması olmak üzere toplamda 1000'i aşkın yazma eserinin bulunduğunu söyledi.
Begimtayev, söz konusu eserlerin Kazakistan'ın çeşitli bölgelerinden kendilerine ulaştığını kaydederek, "Sovyetler Birliği döneminde dini konulardaki kitaplar yasaklanmıştı. Dolayısıyla insanlar bu eserleri gizlemek için toprağa gömdü, hatta vefat edenlerin mezarlarına koyanlar da oldu. Kazakistan, bağımsızlığını kazandıktan sonra bu insanların nesilleri, gömülen eserleri bulup çıkarmaya başladı. Kendileri okuyamadıkları için kütüphanelere bağışladılar." ifadelerini kullandı.
Bunların arasında dini sözlükler, fetvalar, destanların yanı sıra hukuk, tıp ve astronomi alanında da eserlerin olduğunu anlatan Begimtayev, "Arap alfabesiyle yazıldığı için bu eserler dini konuyu içerdiği yaklaşımıyla yasaklandı. En eski el yazması tahminen 17. yüzyıla ait." dedi.
Begimtayev, kütüphane olarak bu eserleri araştırarak gelecek nesillere aktarmayı amaçladıklarını belirterek, "Buradaki tüm eserler okunabilir. El yazması olduğu için her insanın kendi yazı stili var dolayısıyla okuması zaman alıyor." diye konuştu.
Kaynak: AA