Otomobil ihtiyaçlarını ilkbahar aylarında alarak karşılayan bazı vatandaşlar, yazın gelmesiyle birlikte tatil bölgelerine ve memleketlerine gitti.
İkinci el otomotiv sektöründe bu nedenle bir sakinlik yaşanıyor.
İkinci el araç satışında yüzde 50'ye yakın düşüş yaşandığını söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Otomotiv Meclis Üyesi ve Kocaeli Oto Ticaret Merkezi Başkanı Fahrettin Batı, "İkinci el otomotiv sektörü son geçtiğimiz 1 aya kadar iyiydi. Bayram tatilinin girmesi ve tatil nedeniyle herkes araç ihtiyacını mayıs ve haziran ayında çözerek tatile ya da memleketlerine döndü. Satışlarımızda yüzde 40-50 arasında düşüş olduğunu söyleyebiliriz.
Piyasalar araç satışı açısından normale dönecektir. İnsanlar tatilden döndüğünde okulların açılması sürecinde herkesin sıfır ya da ikinci el araç ihtiyacı olacak.
Bundan dolayı piyasanın 15 Ağustos’tan itibaren normale döneceğini düşünüyoruz. Şu anki darlığı aşacağız diye düşünüyorum'' dedi.
'ÇOK ARTIŞ ÖNGÖRMÜYORUZ''
Önümüzdeki süreçte fazla fiyat artışı oluşmayacağını ifade eden Batı, "Şu anda satışlar stabil hale geldi. Ayın 2-3'ü itibarıyla otomobil fiyatlarında yüzde 3- 5 arasında sıfır araçlarda artış oldu. Bu ikinci ele yansımayacak. İkinci el piyasasında bir miktar köpük oluşmuştu ve o köpüğü dengeleyecek ikinci el piyasası. Çok artış asla öngörmüyoruz'' diye konuştu.
''BAYİLERE YETERLİ ARAÇ GELMİYOR''
Otomobil bayilerine fazla araç gelmediğini belirten Batı, ''Bunun sebebi herkesin bildiği gibi birkaç yıldır süren çip krizi ve kablo krizinden kaynaklı. Bir bayi yaklaşık 1 ayda yüz araç satacak kapasitesi varsa maksimum 20-25 araç arası geliyor ve bunu herkese yetiştiremiyorlar.
Bu kısıtlama biraz daha devam edecek. Ama en önemlisi Çin ve Tayvan arasında olabilecek olası savaş pozisyonu her şeyin önüne geçti. Elektronik, otomobil ve çiple ilgili kullanılan her malzeme için çünkü dünyada üretilen çipin 3'te 2'den fazlası Tayvan'da üretiliyor. Orada olacak askeri hareket ya da başka bir şey dünyadaki elektronik, araçlar, uçakları da dahil edilebilir, TV, laptop aklınıza gelen her şeyde ciddi bir fiyat artış olabilir. Umarım böyle bir şey gerçekleşmez ve olursa dünya için iyi olmaz ve bu sorun büyüyüp gider" ifadelerini kullandı.
Renault Yetkili Satıcıları Derneği (REYSAD) Başkanı Ali Özerinç, otomotiv sektörünü yakından ilgilendiren Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tebliğinde yapılan değişiklikle ilgili konuştu.
REYSAD Başkanı Ali Özerinç, 16 yıldan beri faaliyet gösteren derneğin hem otomotiv sektörünü hem de kendi markalarını ilgilendiren gelişmelerle ilgili faaliyetler yürüttüklerini belirtti ve ÖTV tebliğinde yapılan değişikliğin sektörü olumlu etkilediğini ifade etti.
“YETKİLİ SATICILAR OLARAK HAKSIZ BİR REKABETE MARUZ KALMIŞ OLDUK”
Aksesuar satışlarının otomobilin ilk çıkış anında ÖTV matrahına dahil edilmesi ile ilgili ilk tebliğin 2015 yılında yayınlandığını söyleyen Özerinç, "Bu tebliğin çıkış amacı yurtdışından ülkemize getirilen “gray market” otomobillerin niteliklerinin değiştirilmesiydi. Biz bu konuyla ilgili bu tebliğin aslında yetkili satıcıları kapsamadığı yönünde bir görüş almıştık. Bir süre sonra yetkili satıcılar olarak bu tebliğe tabi olduğumuz ve birtakım denetimlerden geçeceğimiz söylendi.
Yetkili bayiden alınan aksesuarlar ÖTV matrahına dahil edilirken, piyasadan alınan aksesuarlar için aynı durum söz konusu değildi. Bu durumda yetkili satıcılar olarak haksız bir rekabete maruz kalmış olduk. Paspas, navigasyon ya da krom çıta gibi aksesuarlar aracın niteliğini değiştirmeyen ürünlerdir. Ancak tebliğe göre; bu ürünlerin bedellerinin ilgili aracın ÖTV matrahına dahil edilmesi gerektiği şeklinde yorumlandı ve bu durum karşısında yetkili bayiler ciddi cezalarla karşı karşıya kaldılar" dedi.
Konuyla ilgili bazı önerilerde bulunduklarını anlatan Özerinç, önerilerinin değerlendirildiğini ve tebliğde bir değişikliğe gidildiğini söyleyerek şöyle konuştu:
"Yeni düzenlenen ÖTV tebliğine göre, aracın teslimi veya ilk iktisabından sonra yetkili bayiden ayrıca alınan; aksesuar, ek garanti, boya koruma ve benzeri hizmetler ilgili aracın ÖTV matrahına dahil olmayacaktır. Bu sayede bir müşteri yetkili bayiden otomobil aldıktan sonra ilave bir hizmet almak istiyorsa, yetkili bayiden veya bağımsız bir kuruluştan aynı koşullarla alabilir hale geldi.
Yetkili bayiler ile piyasada aksesuar satan bağımsız kuruluşlar arasındaki haksız rekabet ortadan kalkmış oldu. 2 yıldan beri uğraştığımız ve anlatmaya çalıştığımız bir konuydu. Bir hafta önce çıkan tebliği ile bu konu netleştirilmiş oldu. Hem yetkili satıcılar hem de aksesuar satıcıları nezdinde eşit şartlar oluştu."
TALEP ARZIN ÜZERİNDE
Türkiye'nin dinamik ve genç bir ülke olduğuna dikkat çeken Ali Özerinç, otomobil ihtiyacının azalmadığını ve her yıl ülkemizin en az 700- 750 bin otomobil satışına ihtiyaç duyduğunu açıkladı.
Pandeminin yarattığı olumsuz koşullar ve lojistik maliyetlerin artması ile beraber otomobil fiyatlarının da global olarak arttığına dikkat çeken Özerinç, “Bankaların kredi musluklarını kısması tüketicilerin finans kaynağı sağlamasını olumsuz etkilese de talep hala daha arzın üzerinde. Yıl sonunda satışların 750 bin adetin altına düşmeyeceğini öngörüyorum" ifadelerini kullandı.
Özerinç, son olarak ÖTV tebliğinde yapılan düzenlemeyle ilgili teşekkürlerini ileterek şöyle konuştu:
"Ülkemizin ve Dünya’nın çok yoğun gündemleri var. Hem ulusal hem de uluslararası birçok süreci yöneten Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye bu sürece destek olduğu için teşekkür ediyoruz.
Bu vesile ile bizlerin taleplerini kırmadan bizi defalarca dinleyip önerilerimizi ciddiye alan Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Nureddin Nebati’ye ve bakanlık ekibine bu yoğun gündemlerinde vakit ayırıp bu sorunu çözmelerinden dolayı sektörümüz adına çok olumlu bir ÖTV tebliği olduğunu düşünüyorum ve teşekkür ediyorum."
Son dönemde sıklıkla gündeme gelen dolandırıcılık yöntemlerinden "kapora dolandırıcılığı" vatandaşları mağdur ediyor. Uzmanlar, vatandaşları kapora dolandırıcılığına uyarıyor.
Online alışveriş sitelerine kayıt yaptıran dolandırıcılar, siteye sahte ilanları düşük fiyatlarla ekliyor. Söz konusu ilanlarda da çoğunlukla başka araçlara ait fotoğraflar ve bilgiler kullanılıyor.
İlana kanan alıcı ise numarayı arayarak, araçla ilgili bilgi alıyor. Bu sırada dolandırıcı, başka alıcıların da araçla ilgilendiğini söyleyerek, bir miktar kapora karşılığında ilanı yayından kaldırabileceğini söylüyor. Kaporayı alan dolandırıcı ortadan kaybolurken, kandırıldığını anlayan vatandaş ise soluğu savcılıkta alıyor.
"Dolandırıcı istediği rakamı topladıktan sonra ilanı satıştan kaldırıyor"
Bu dolandırıcılığın yaygın bir yöntem olduğunu ifade ede oto ekspertiz uzmanı Mübin Keleş, "Dolandırıcı araç kendisininmiş gibi fotoğrafını online alışveriş sitesine yüklüyor. İlan 1-2 saat kalıyor. Bu sırada ilanı görenler aracı almak için kişi ile irtibata geçiyor. O sırada satıcı, 'Bana şu kadar miktarda kapora gönderin, ilanı bekleteyim' diyor. Bizim kendimiz için beklediğini düşündüğümüz araç ile ilgili birçok kişi daha satıcıyı arayarak kapora veriyor. Bu tarz bir araba almak istediğiniz zaman kişinin telefonu sürekli meşgul çalıyor. Bu tarz insanlardan uzak durmamız gerekiyor. Dolandırıcı istediği rakamı topladıktan sonra ilanı satıştan kaldırıyor" dedi.
''HAYAL KIRIKLIĞI''
İşletmesinde meydana gelen bir olayı anlatan Keleş, "İlan Düzce’de konulmuş ama dolandırıcı Düzce’de değil. ’Ekspertiz firmasında görüşelim ve aracı eksper edildikten sonra notere gidelim’ diye aralarında konuşmuşlar. Dolandırıcı alıcıdan para istiyor, alıcı da gönderiyor Alıcı buraya gelip araç geleceğini beklerken, ne araç geliyor ne böyle bir bilgi var. Hayal kırıklığı oluyor" şeklinde konuştu.
''YENİ NESİL DOLANDIRICILIK''
Kapora dolandırıcılarının her yolu denediğini belirten Keleş, "Aracın sahibinin telefonu çok fazla meşgul çalıyorsa, hemen kapora muhabbetine geçiş yapılmışsa, hemen ekspere gelme olaylarına giriliyorsa, vatandaşların dikkat etmeleri gerekiyor.
Sosyal yazışma platformunu ne kadar zamandır kullanıyor onu kontrol edebilirler. Profil fotoğraflarına aile fotoğraflarını koyuyorlar ve güvenilir olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Fakat burada çok hayal kırıklıkları ile karşı karşıya kaldık. Buna kesinlikle yeni nesil dolandırıcılık diyebiliriz. Zaten dolandırıcılar çok hızlı bir şekilde parayı toplayıp ortadan kayboluyor" ifadelerini kullandı.