Peki bu teknik çalışmalarda öne çıkan başlıklar neler? Teknik çalışma sırasında 6 başlıkta değerlendirme yapılıyor.
Teknik çalışmalar yapılırken özellikle 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış ancak belli bir prim seviyesine gelmiş sigortalılar üzerinde duruluyor.
Genel anlamda bakıldığı zaman 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlamış herkes EYT'li olmuş durumda. Yani yaş şartı getirildiği için yaşa takılmış durumda.
Ancak bu sigortalıların tamamının yasadan yararlanması yani emeklilik hakkı kazanması mümkün değil. Çünkü 8 Eylül 1999'da çıkartılan yasa tamamen kaldırılsa bile en az 5 bin gün prim şartı bulunuyor.
Teknik çalışmada ayrıca primin de en az 5000 ile işe giriş tarihine göre 5975 gün arasında olması üzerinde duruluyor. Bu noktada çok daha fazla prim günü olan sigortalılar da var.
Bunlar açısından da bir avantaj oluşturulması gündemde. Burada da kadınlar için 7.200 gün erkekler için 9.000 gün masada bulunuyor.
EYT yasasından yararlanmak için 9 bin gün ya da 7 bin 200 gün istenmeyecek ama bu kadar günü olanlar için bir avantaj oluşturulabilecek.
Teknik çalışmada bakılan bir diğer konu ise sigortalı olarak bekleme süreleri. Kadınlar için 20 erkekler için ise 25 yıllık bekleme süreleri de var.
Bu durumda yasadan yararlanacak kadınların 20 yılı erkeklerin ise 25 yılı doldurmaları gerekiyor. Buna göre kadınlar açısından 20 yıllık süre dolmuş durumda.
Ancak erkekler için 1997 yılı ve öncesinde sigortalı olanlar 25 yılı doldurdular. Daha sonra sigortalı olanlar için 2023 ve 2024 yılının gelmesi gerekiyor.
Böylece yasa bugün çıktığında 6 Eylül 1997 öncesinde sigortalı olan erkekler için süre dolmuş olacak. Ancak süre şartını daha sonra tamamlayacaklar için bir kademeli geçiş de söz konusu olabilecek.
Burada süre çalışılan yıl olarak değil ilk sigorta olunan tarihten sonra bu güne kadar geçen zaman olarak belirleniyor. Bu yüzden kadınların 20 erkeklerin 25 yıl çalışmaları gerekmiyor.
Teknik çalışmada EYT yasasından yararlanacak olanların yaşları da değerlendiriliyor. Bu gün bakıldığında bir kısım EYT'linin primini doldursa bile 40'lı yaşlarda olduğu görülüyor.
Burada birkaç alternatif bulunuyor. Birisi yasada belirlenen yaş şartına kalan sürenin belli oranda indirilmesi, diğeri ise kadınlar için 50 erkekler için 52 yaş bareminin konulması.
Teknik çalışma sırasında primini dolduran bir sigortalının 47 yaşında aynı şekilde primini dolduran bir sigortalının ise 53 yaşında olduğu halde ikisinin ayın şartlarda emekli edilmesinin doğru olup olmayacağı da değerlendiriliyor.
Teknik çalışmada masaya gelen bir başka konu ise farklı kurumlarda sigortalı olanların durumu. Daha önce SSK'lı olup sonradan memur olanlar, veya Bağ-Kur'lu olup SSKlı olanlar açısından emeklilik şartları da değerlendirmeler arasında.
Burada şu anda mevzuatta uygulanan son 7 yıllık süredeki 3.5 yıla bakılması ağırlık kazanıyor. Son 7 yıllık sigortalı süresince hangi kurum daha fazla ise o kurumdan emeklilik söz konusu olabilecek.
Ancak Bağ-Kur ve memurlar için 2002 itibariyle yaş şartına bakıldığı ve ona göre yaş şartı getirildiği de masada bulunuyor.
Teknik olarak değerlendirilen bir başka konu ise maaş hesaplaması olacak. EYT'lilerin emekli oldukları tarihte primlerine ve kazançlarına göre maaş belirlenecek.
Buna göre üç dönem esas alınacak. 1999 öncesi 1999 ile 2008 arası ve 2008 sonrası dönem değerlendirilerek üç ayrı hesaplama yapılacak.
Bu üç hesap birleştirilerek emekli maaşı ortaya çıkartılacak. Kapsam ve emekli olacak kişi sayısı belli olduktan sonra yine maliyet de hesaplanacak. Böylece ödenecek maaşların miktarı ve bütçeye maliyeti de ortaya çıkmış olacak.
Teknik çalışma sırasında primini ve yılını tamamlamış olanların dışında eksik primli olanlar için değişik borçlanma imkanları olup olmayacağı da değerlendiriliyor.
Bu noktada primleri tamamlama imkanı olanların da EYT kapsamına girip girmeyeceği masada olacak.
Bunun dışında askerlik borçlanması ile işe giriş tarihini geri çeken 1999 sonrası sigortalılar konusu da teknik çalışmanın içinde yer alıyor.
Borçlanmayla da olsa primini tamamlayamayacaklar açısından kısmi emeklilik şartları da değerlendiriliyor.
AK Parti Antalya İl Başkanlığı tarafından "Türkiye için güven ve istikrar" sloganı ile düzenlenen yeni üyelere rozet takma töreni Erdem Beyazıt Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım'ın da katıldığı toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Bilgin, “Türkiye herhangi bir ülkenin adı değil dünyanın merkezinde olan bir ülkedir. Batı'nın açlıkla karşı karşıya kaldığı bir dönemde bu sorunu çözen ülke Türkiye’dir. Bizim liderimiz çözmüştür. İnsanlık hangi tehlike ile karşı karşıya kalırsa Türkiye o insanlık meselesinin yanında yer alan bir ülkedir. Bizim üç büyük meselemiz vardır. Bunlardan bir tanesi bağımsızlıktır. Dünyanın neresinde bize karşı bir saldırı olursa bütün dava arkadaşlarımız Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini amansız sürdürmektedir. Bugün Balkanlarda yaşadığımız budur. Bağımsızlık önemlidir. İkinci meselesi ise demokrasi meselesidir. Ne kadar önemli olduğunu seçilmiş ilk başbakanını idam eden bir antidemokratik zihniyetten görüyoruz. Üçüncü meselemiz ise kalkınma meselemizdir. Bu mesele çok önemlidir. 19. yüzyılda sanayi meselesini çözemediğimiz için koskoca bir imparatorluğu kaybettik. Bugün çok önemli mesafeler kaydettik. Sanayi ürünleri ihracatımızda birinci sıraya yükseldi. Türkiye büyüyor. Türkiye’nin milli gelirini 1 triyon dolara çıkardık. Burayı aşmak zorundayız” dedi.
Bakan Bilgin konuşmasına şöyle devam etti:
"Enflasyon sorunu var. Enflasyonun en önemli ayağının yurt dışından ithal ettiğimiz petrol, doğalgaz olduğunu biliyorsunuz. Bunlar Türkiye'ye yaklaşık 50 milyar dolar ilave bir yük getirmiştir. Bizim bu ürünlere yıllık harcadığımız 45 milyar dolar civarındadır. Bu yıl itibarıyla 107 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. 50 milyar dolar daha fazla harcama yapacağız. Enflasyonun kaynağı nedir diye soranlar buraya baksın. Türkiye bunu büyüyerek aşacak. Ürettiğimiz ürünleri dışarı daha fazla satacağız. Bunu aşacak güçteyiz. Başka bir yol yok. Dolar burada basılmadığına göre biz doları ekonomik olarak üreteceğiz. Turizm ile üreteceğiz, Antalya bu işi üstlenmiş götürüyor."
Sorunlar olduğunu ve bunların çözüleceğini belirten Bilgin, "Sorunların çözümü için tedbirler alıyoruz. Asgari ücreti önceki yıla göre yüzde 80 arttırdık. Önümüzdeki dönem içerisinde sözleşmeli personel ve EYT sorununu çözüyoruz. Dosya dosya açarak çözeceğiz. Türkiye'nin emekçileri endişe etmesin. Türk devleti sosyal bir devlettir. Büyük Türkiye yolunda daha emin adımlar ile yürüyeceğiz" diye konuştu.