Çin, köklü geçmişi ve binlerce yıllık medeniyeti ile dünyanın en önemli ülkelerinden. Bu sebeple Çin medeniyeti, pek çok önemli icadın, eserin ve yapının ortaya çıktığı bir coğrafya. Çin’in binlerce yıllık tarihinden günümüze kadar ulaşmayı başaran pek çok önemli eser var. Toprak Askerler veya Terracotta Ordusu da bu eserlerden bir tanesi. Terracotta Ordusu Çin’in antik dönemlerinden bu zamana kadar gelmeyi başaran son derece önemli bir eser! Askerlerin M.Ö. 3. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor.
Ordu, Çin’deki siyasal birliği sağlayan ve Çin’in ilk imparatoru olan Şi Huang’ın askerlerini tasvir ediyor. Bu toprak askerlerin keşfedilme hikayesi ise oldukça ilginç! Terracotta Ordusu, 1974 yılında Şian şehrindeki bir grup çiftçi tarafından fark edildi. Ordudaki askerler o ana dek binlerce yıldır oldukları yerde bekliyorlardı. Terracotta Ordusu’nun “açığa çıkmasıyla” bölgede kazı çalışmaları başladı. Fakat bugün bile, bölgede keşfedilmeyi bekleyen pek çok şey olduğu düşünülüyor.
Ordunun bulunduğu bölge, bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Dünyanın farklı bölgelerinden milyonlarca turist her yıl Terracotta Ordusu’nu ziyarete gidiyor. İşte, toprak altında geçirdikleri binlerce yılın sonunda gün yüzüne çıkan Terracotta Ordusu’nun ilginç hikâyesi…
Asıl adı Zhao Zheng olan Çin Şi Huang, M.Ö. 259 yılında doğdu. Huang, henüz 13 yaşındayken Qin hanedanının başına geçti. Qin handanı, pek çok savaştan galip ayrıldı. Böylece, Çin’deki siyasi birlik sağlanmış oldu. Bunun soncunda ise, Çin Şi Huang Çin’in ilk imparatoru oldu. Ancak, Çin’in ilk imparatorunun oldukça ilginç bazı özellikleri vardı. Örneğin, Çin Şi Huang acımasız ve paranoyak bir hükümdardı. İmparator ileri düzeydeki paranoyası sebebiyle, öldükten sonra kendisini koruması için bir ordu inşa edilmesini emretti. Yani Terracotta Ordusu, Çin Şi Huang’ın paranoyası sayesinde ortaya çıktı.
Çin’in ilk imparatoru, Çin’in en büyük mezarına gömüldü! Öyle ki, mezarın inşaatında 700.000 işçi çalıştırılmıştı. Hatta 76 metre derinliğindeki mezar, başkent Xianyang’ı model alan bir şehir görünümündeydi. Çin Şi Huang, işte bu devasa mezara gömüldü. Hazineleri ve cariyeleri de onunla beraber gömüldüler. Ayrıca, yağmacıları mezardan uzak tutmak için pek çok tuzak hazırlanmıştı.
Pek çok mekanik tuzak ve bir cıva nehri, Çin Şi Huang’ı öldükten sonra da onu korumak için hazır bekliyordu. Üstelik mekanik tuzakları hazırlayan tüm işçiler, mezarın sırlarının korunması adına diri diri mezara gömülmüşlerdi! Çin Şi Huang’a ait bu ilginç mezardaki son koruma tedbiri ise Terracotta Ordusu’ydu!
Çin’in ilk ve en önemli imparatorlarından olan Çin Şi Huang, topraktan da olsa, adına yaraşır bir ordu inşa ettirmişti! Öyle ki orduda 8.000 asker yer alıyordu. Ayrıca 130 savaş arabası, 520 at ve 150 süvari atı da toprak ordunun en önemli parçaları arasındaydı. Terracotta Ordusu, imparatoru korumakla kalmıyor, onun kudreti hakkında da önemli ipuçları barındırıyordu.
Terracotta Ordusu’ndaki askerler, gerçek bir ordu nasılsa, o şekilde inşa edilmişti. Gerçek bir ordu içerisindeki hiyerarşi, toprak askerler arasında da bulunuyordu. Generaller, subaylar, süvariler, piyadeler, okçular, araba sürücüleri…
Kısaca, Terracotta Ordusu gerçek bir ordudaki bütün unsurlara sahipti. Öte yandan, orduyu oldukça ilginç bir hale getiren bir diğer özelliği ise, bütün askerlerin neredeyse gerçek insan boyutlarında yapılmasıydı! Bunun yanı sıra, binlerce askerin her biri, farklı ve rütbelerine göre düzenlenmiş yüzlere sahip.
Terracotta Ordusu’nda toprak askerlerin, savaş arabalarının yanı sıra yine topraktan yapılmış müzisyenler ve akrobatlar da var! Müzisyenlerin ve akrobatların Çin Şi Huang’ın öldükten sonra ihtiyaç duyacağı her şeyi yanında götürmek istemesi sebebiyle orduya dâhil edildikleri düşünülüyor.
Yapılan araştırmalar Terracotta Ordusu’ndaki askerlerin ilk yapıldıkları zaman renkli olduklarını ortaya çıkardı. Askerlerin kıyafetleri ve yüzleri, daha gerçekçi bir görünüm kazanmaları için farklı renklere boyanmış vaziyetteydi. Askerlerin yüzleri başlangıçta açık renkli boyalarla boyanmıştı. Üniformaları ise kırmızı, yeşil ve mavi renklere sahipti. Ayrıca askerlerin zırhları ise siyah ve kahverengi boyalarla boyanmıştı.
Ordu üzerinde yapılan araştırmalar göre, askerlerin bütün parçaları ayrı ayrı üretilmiş ve mezara yerleştirmeden önce birleştirilmişti. Böylesine gerçekçi ve detaylı asker figürleri ortaya çıkartmak ise, ancak yetenekli sanatçılar ile zanaatkârların başarabileceği bir şeydi. Öte yandan, ordudaki askerler, gerçek kılıçlar, yaylar ve oklarla donatılmıştı.
Ordu, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Ayrıca dünyanın en önemli müzeleri zaman zaman ordudaki figürleri sergiliyorlar. Böylece, dünyanın farklı coğrafyalarındaki pek çok insan, toprak askerlerle tanışma fırsatı buluyor.
Kaynak: Listelist