Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde yer alan, dünyadaki arkeolojik çalışmaların önemli alanlarından biri kabul edilen açık hava müzesi niteliğindeki Troya Antik Kenti, kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutuyor.
Resmi kazıları 150 yıl önce başlayan Troya Antik Kenti, pek çok arkeolojik keşfe ev sahipliği yaptı. 5 bin yıldan çok geçmişe sahip Troya Antik Kenti girişindeki bulunan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 18 Mart 2019'da açılan 12 bin 750 metrekare kapalı alana sahip Troya Müzesi de ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.
Kültür turizminin gözde adreslerinden olan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Troya Antik Kenti, bulunan eserlerle kültürel mirasa katkı sunuyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan ve 5 bin 500 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan kentin çok önemli bir coğrafyada bulunduğunu söyledi.
2021'in Troya için çok özel bir yıl olduğunu anlatan Aslan, "Çünkü bu yıl Troya'da resmi kazıların 150. yılı. 150 yıl içinde Troya pek çok arkeolojik keşif gösterdi. Buluntularıyla, arkeolojik keşifleriyle dünya tarihinin bir bölümünü aydınlattı." dedi.
Aslan, 2018 yılının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Troya Yılı" ilan edildiğini hatırlattı. Bunda en önemli etkenin Troya'nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girişinin 20. yılı olduğunu kaydeden Aslan, "2018 Troya Yılı içinde pek çok kültürel olay oldu, pek çok sergi, yayın oldu uluslararası, ulusal Kültür Bakanlığı ve diğer kurumların katılımlarıyla ama bana göre en önemli olaylardan biri hayalini kurduğumuz Troya Müzemizin açılışıydı. Troya Müzesi'nin resmi açılışını Cumhurbaşkanı 18 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirdi ve Troya'ya olan ilgi büyük oranda arttı." diye konuştu.
Prof. Dr. Rüstem Aslan, antik kentin tüm geçmişine bakıldığında 150 yıl gibi önemli bir kazı sürecinin bulunduğunu ifade etti. Bu süreçte Troya'yı dünyanın tanıdığını anlatan Aslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"150 yıl gibi çok özel ve önemli bir süreçte gelinen nokta Troya Tarihi Milli Parkı, Troya'nın Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmesi, bana göre dünyanın kültürel anlamda en iddialı müzesi olan Troya Müzesi'nin açılması çok önemli olaylar ve iz bırakan olaylar. Bundan sonra da Troya'da bizim devam ettireceğimiz kazılarda hem arkeolojik anlamda hem kültürel anlamda bazı soruların cevabını arayacağız ve keşiflerle kültür tarihine ışık tutmaya devam edeceğiz."
Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde bulunan, il merkezine 50 kilometre uzaklıktaki Aizanoi Antik Kenti, her yıl yaklaşık 60 bin yerli ve yabancı turist ağırlıyor.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 2012 yılında dahil edilen antik kentin listede kalıcı olması için çabalar sürüyor. Bu kapsamda bölgeden geçen çay ile ilgili hazırlanan projenin yanı sıra stadyum ve tiyatronun restorasyonu devam ediyor.
Geçmişi 5 bin yıl öncesine dayanan Aizanoi Antik Kenti, "İkinci Efes" olarak da adlandırılıyor.
Antik kentte, Zeus Tapınağı, 15 bin kişi kapasiteli amfi tiyatro, tiyatroya bitişik nizamda yapılmış 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, mozaikli hamam, ticaret borsası yapısı, sütunlu cadde, Koca Çay üzerinde ikisi ayakta kalmış 5 köprü, iki agora (çarşı), gymnasium (spor faaliyetlerinin yapıldığı alan), Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller (mezarlık), antik bir bent baraj, su yolları, kapı yapıları bulunuyor.
Roma döneminde antik kentte 80-100 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Aizanoi Antik Kenti'nde 1970 yılından itibaren Alman arkeologlar tarafından bölgede yürütülen kazı çalışmalarını, 2010'dan sonra Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü sürdürdü.
Son dönemde yürütülen çalışmalar kapsamında hazırlanan projeyle, antik kentten geçen Penkalas Çayı'nda, Roma döneminde olduğu gibi kayıkların yüzdürülmesi hedefleniyor.
Restorasyonuna geçen yıl başlanan tiyatro ile stadyumun zamanla deprem ve diğer etkenlerle kayan dev blokları tek tek çıkarılarak yerlerine monte edilecek.