Antalya’nın dünya çapında marka olması adına tarım, turizm ve teknoloji alanlarında yapılacak inovatif çalışmalar için bir etkinlik düzenlendi.
Güvenilir Ürün Platformu, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON), Türkiye Patent Hareketi ve Adres Patent’in düzenlediği 3T ile Antalya’da Markalaşma etkinliğinde kentin markalaşma yolculuğu konuşuldu.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak panelin moderatörlüğünü yaparken, patent ve marka başvurularıyla zenginleşmenin doğru orantılı olduğunu söyledi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ali Yüksel, tarım, turizm ve teknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin patent alanında önemli hamleler yaptığını dile getirerek, “Türkiye fikri sınai ve mülkiyet hakları alanında hak ettiği yerde değil. Avrupa’da birçok ülke 1 milyon patent hedefini yıllar önce yakaladı. Biz de bu hedefi yakalayabiliriz. Diğer yandan dünyanın en zengin ülkelerine baktığımız zaman patent ve teknoloji alanlarında da iyi seviyelerde olduğunu görüyoruz. Yapılan bir araştırma, ihracatta 1 patentin ülkeye 2,2 milyon dolarlık bir katkı sağladığını ortaya koydu” dedi. Türkiye’nin kilogram başı ihracat değerinin iki yıl önce 1,2 dolar seviyelerinde yer aldığını anımsatan Yüksel, “Bizim kilogram başı ihracat değerimizi artırmamız dış borcumuzun kapanmasıyla doğru orantılı. Bu noktada daha fazla katma değerli üretimler yapmalıyız” dedi. Antalya’nın fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanındaki yerinden bahseden Yüksel, “Antalya’da bu yıl 1040 patent başvurusu yapılmış ve marka konusunda da 46 bin işlem gerçekleştirilmiş. Bu rakam birçok ilimize göre oldukça iyi ancak Antalya’nın potansiyeli için yeterli değil. Antalya’daki gelişmeleri marka ve patentle koruma altına almak ülke ekonomimize önemli katkılarda sağlayacak” ifadelerini kullandı.
ASKON Antalya Şube Başkanı Cahit Urfan ise Antalya’nın marka şehirler arasında yer aldığını ifade ederek, “Global ekonomide sıçrama yapabilmek adına markalaşma vazgeçilmez bir yere sahip. Bu konuya önce ilimizden başlamamız gerekiyor. Sanayi şehirlerimiz giderek yükseliyor, belirlenen hedefler doğrultusunda üretmenin yanına markalaşmayı da eklemeliyiz. Teknolojiyle markalaşmayı bir araya getirmemiz gerekiyor. Kentimiz hem tarımın hem de turizmin başkenti. Ancak bu alanlarda da sorunlarımız var. Antalya’da turizmin şehir içine yansımadığını görüyoruz. Gelen turistler otele, otelden de havalimanına gidiyor. Turistler; otel, acente ve havalimanı üçgeni arasında kayboluyor. Turistleri Antalya’ya ile daha fazla tanıştırmamız gerekiyor” diye konuştu. Anfaş Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Anfaş’ın kuruluş süreci hakkında bilgi verdi. Fuarların tanınırlık ve bilinirlik noktasında önemli bir yere sahip olduğunu anlatan Bıdı, “Anfaş’ın markalaşma konusunda bilinirliğine daha fazla odaklanacağız. Bu alanda biraz geç kalmış olabiliriz” dedi.
Oğuz Gıda CEO’su Enes Örer, dünyada ham madde konusunda ciddi sorunların yaşandığını dile getirerek, “Bu dönemde markalaşmanın ciddi bir şekilde hayat kurtardığının tanığıyız. Diğer yandan dünyada meyve bulmak aralık itibarıyla zorlaşacak. Ambalajlama konusunda da sorunlar var” diye konuştu. Pipet yatırımı da yaptıklarını dile getiren Örer, “Pipet bulmanın zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Yatırımların markalaşma noktasında firmalara avantaj sağladığını anlatan Örer, “Özellikle teknoloji alanında yapılan yatırımlar firma sahiplerini bir adım öne geçiyor” dedi.
Planlı sanayi alanlarını artıracaklarını anlatan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Antalya İl Müdürü Ömer Aksoy, “Bakanlığımızca yetkilendirilmiş 19 tane Ar-Ge merkezimiz var. Buralardan çıkan ürünlerin dış pazarlarda alıcı bulması daha kolay” dedi. Aksoy, mobil kodlama başta olmak üzere yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesi konusunda kentte önemli eğitim merkezlerinin yer aldığını bildirdi.
Antalya Teknokent Genel Müdürü İbrahim Yavuz, teknolojik gelişim konusunda insan kaynaklarının önemine işaret ederek, “Nitelik personel konusunda kamu tarafıyla birlikte önemli adımlar attık. Şu anda Teknokentimizde 960 şirketimiz var. Bunların sayısı her geçen gün artıyor” şeklinde konuştu.
Antalya Başaran Otel’de gerçekleşen etkinlikte; Ali Çavuşoğlu-Türkiye Patent Hareketi, Ömer Ersoy-Sanayi Tek.Bak.Antalya İl Müdürü, Volkan Güler-Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri, İbrahim Yavuz-Antalya Teknokent Genel Müdürü, Halil Kozan-Serkonder Y.K.Başkanı, Ali Uzun-Az Tohum Kurucusu, Şevki Öncel-Öncel Grup Y.K. Başkanı, Onur Kaçar-Altunsan Gıda Y.K. Başkanı, Enes Örer-Oğuz Gıda CEO, Mine Ataman-Tohum Platformu Kurucusu, Ali Akgün-Turuncu Bayrak Direktörü diğer konuşmacılardı. Panel yoğun bir katılım ile gerçekleştirildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) katkılarıyla Antalya Ticaret Borsası tarafından düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), 11'inci kez kapılarını ziyaretçilere açtı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki fuarın açılışında, YÖREX kapsamında yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri ekonomiye kazandırmak amacıyla 2010'da "kriz varsa, çare de var" sloganıyla yola çıktıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, aradan geçen 10 yılda 3 bin katılımcıya ve bir milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır'ın YÖREX'in fikir babası olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Çandır'ın bu organizasyonla müthiş bir başarıya imza attığını söyledi.
YÖREX'te Türkiye'nin tüm renklerinin bir araya geldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tüm Türkiye'nin burada, birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yan yana durduğunu belirtti.
Coğrafi işaretlerin bugün bu kadar biliniyor ve önemseniyor olmasında oda, borsa, kadın girişimciler ve YÖREX'in önemli rolü bulunduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "YÖREX, ülkemizde coğrafi işaret ekosisteminin gelişmesine de önemli katkılar sundu. 10 yılda tescilli coğrafi işaret sayısı 110'dan 921'e, başvuru sayısı ise 160'tan 721'e çıktı. YÖREX, coğrafi işaret algısının ve bilinirliğinin artmasını sağladı. Ayrıca YÖREX, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) özel ödülüne ve Oda-Borsa Proje Yarışması jüri özel ödülüne layık görüldü. YÖREX artık Türkiye'nin yöresel ürünler ve coğrafi işaretler vitrinidir." dedi.
Hisarcıklıoğlu, son 10 yılda coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40'ını oda ve borsaların tescil ettirdiğini, oda ve borsalar tarafından tescil ettirilen ve başvurusu yapılan toplam ürün sayısının 642'ye ulaştığını bildirdi.
YÖREX'in yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri ekonomiye kazandırmak amacıyla 2010 yılında 'Kriz Varsa Çare de Var' sloganıyla yola çıktığını hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 10 yılda 3 bin katılımcı ve 1 milyondan fazla ziyaretçi ağırlandığını söyledi. YÖREX'in ülkemizde coğrafi işaret ekosisteminin gelişmesine de önemli katkılar sunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "10 yılda tescilli coğrafi işaret sayısı 110'dan 921'e, başvuru sayısı ise 160'tan 721'e çıktı. YÖREX, coğrafi işaret algısının ve bilinirliğinin artmasını sağladı. Ayrıca YÖREX, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Özel Ödülü'ne ve Oda-Borsa Proje Yarışması Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü" dedi.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da 13 yıl önce "Sizin oraların nesi meşhur?" deyişiyle yöresel ürünler yolculuğuna başladıklarını, bugün tüm ülkeyi saran bir büyük bir projeyi hayata geçirdiklerini kaydetti.
Fuarla birkaç saatte doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine Anadolu'yu gezme imkanı sunduklarını ifade eden Çandır, "Fuarımızda bu yıl 76 ilden ve KKTC'den 113 oda ve borsa, 16 kalkınma ajansı, 83'ü kadın kooperatifi olmak üzere 150 kooperatifimizle toplam 650'nin üzerinde katılımcı bulunmaktadır." diye konuştu.