Prof. Dr. Çalıkoğlu, DEÜ Teknoparkı (DEPARK) bünyesinde şirket kurarak radyasyon onkoloğu eşi Dr. Tamer Çalıkoğlu ile "siyah asker sineği" olarak Türkçeleştirilen "BSF" üzerinde çalışmaya başladı.
TÜBİTAK desteğiyle Güzelbahçe ilçesinde bir tesis kuran Çalıkoğlu, meyve ve sebze gibi atıklarla beslendiği için "çevre dostu" olarak adlandırılan BSF'den nemlendirme, temizleme ve yenileme özelliğine sahip yağ elde etti.
Yüksek protein değerine sahip yağın yanı sıra BSF'den ve atıklarından kaliteli gübre ile hayvan yemi de sağlandı.
"Larvalar organik besleniyor"
Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, AA muhabirine, kozmetik sanayisinin uzun zamandır hammadde krizinde olduğunu, mevcut hammaddelerin hem çevreyi kirlettiğini hem de yüksek karbon ayak izi bıraktığını söyledi.
Çevreye zarar vermeyen, sürdürülebilir bir hammadde elde etmek için yola çıktıklarını kaydeden Çalıkoğlu, projelerinde sinek larvası kullanma kararı aldıklarını aktardı.
Larvalar için yaşam koşullarını küçük bir tesiste oluşturduklarını ifade eden Çalıkoğlu, şöyle dedi:
"Sinekler için uygun iklim koşullarını yaratarak çiftleşmelerini sağladık. Elde edilen yumurtaları topluyoruz, larva haline getiriyoruz.
Bu larvaları besliyoruz. Burada önemli olan larvaları neyle beslediğimiz. Larvaları biz organik atıklarla, yani meyve, sebze, gıda çöplerimizle daha çatala gelmeden çöpe dönüşen gıdalarla besliyoruz.
Böylece aslında atık yönetimi de yapmış oluyoruz. Bizim larvalarımız atıkları yiyorlar, kaliteli yeme, kaliteli gübreye ve kaliteli bir yağa dönüşüyorlar."
"Hindistan cevizi yağına eş oranda laurik asit içeriyor"
Kozmetik sanayide kullanılan laurik asit için Hindistan cevizi ile palm yağlarından faydalanıldığını ve bunun da çevreye büyük zarar verdiğini kaydeden Çalıkoğlu, şu bilgileri verdi:
"Bizim yağımız da palm yağı ve Hindistan cevizi yağına eş değer oranda laurik asit içeren çok kıymetli bir yağ. Testlerin sonuçlarında yağın çok kaliteli iyi bir yağ olduğu ortaya çıktı ve literatür verileri de zaten bunu destekliyor.
Anne sütünde özellikle yoğun olarak bulunan laurik asit bizim yağımızda da mevcut. Hem palmitik asit hem linoleik asit de var. Antibakteriyel özelliği, temizleyici özelliği aynı zamanda nemlendirici özelliği olan bir ürün. O yüzden yara iyileşmesinde de başarılı olacağını düşünüyoruz.
Bu amaçla çeşitli hayvan deneyleri de planladık üniversitemizde. Yağ içeriğinin yüksek olması hem de yoğun protein içermesi antiaging ürünü olarak kullanılmasını da gündeme getirecek bir dönem sonra."
Litresi 75 avro
Yağdan deneme ürünü olarak sabun, losyon ve krem yaptıklarını ifade eden Çalıkoğlu, "Bizim denediğimiz bazı ürünlerimiz oldu, onların da nemlendirici özelliği oldukça belirgin, başarılı." dedi.
Çalıkoğlu, BSF yağı eş değeri yağların dünyada litresi 400-500 avrodan alıcı bulduğunu, BSF yağından elde edilen ürüne ise başlangıç için 75 avro ücret belirlediklerini kaydetti.
Hammaddenin özellikle dermokozmetik sanayiye ve çevre bilinci yüksek kişilere hitap ettiğini söyleyen Çalıkoğlu, ulusal ve uluslararası şirketlerden talep aldıklarını belirtti.
"Yurt dışından talep var"
Çalıkoğlu, Azerbaycan'ın yanı sıra Fransa ve Avrupa'nın diğer ülkelerinden şirketlerin BSF yağına büyük ilgi gösterdiğini söyleyerek, "Bu ürünün birkaç faydası var. İlki ülkemizde üretilmesi, ithal etmek zorunda kalmamamız. İkincisi çevreye yararı, atıkları yok ediyor olmamız. Üçüncüsü de ülkemiz içinde kolaylıkla ulaştırabilmemiz." dedi.