Dünya çapında büyük bir öneme sahip olan, nükleer enerjinin kaynağı, yıllarca yetecek kadar uranyum, Karadeniz'de keşfedildi. Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Olgun Güven, doğal madenin dünya genelinde en bol miktarda Karadeniz'de bulunduğunu ve Japonların milyonlarca dolar harcayarak ithal etmek zorunda kaldığı bu madeni aradığını ifade etti.
Bölgede yapılan araştırmalar, uranyumun Karadeniz'in derinliklerinde yer alan kumul kayalıklarında yoğunlaştığını gösteriyor. Bu keşif, nükleer enerji endüstrisinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve dünya genelindeki nükleer enerji tesisleri için önemli bir kaynak sağlıyor. Ancak, bu kaynağın kullanımı ile ilgili olası çevresel etkilerin ve güvenlik endişelerinin de dikkate alınması gerekiyor.
"ENERJİ SIKINTISINA ÇÖZÜM OLACAK"
Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji teknolojilerinin gelişmekte olduğunu, ancak büyük ölçekli enerji ihtiyaçlarının karşılanmasında bu teknolojilerin katkısının yetersiz olduğunu belirtti. Rüzgar türbinleri, güneş panelleri gibi yenilenebilir kaynaklarla üretilen enerjinin, hala enerji piyasasında sınırlı bir paya sahip olduğunu söyleyen Güven, nükleer enerjinin ise küresel boyutlarda enerji sıkıntısına çözüm olabileceğini ifade etti.
Güven, nükleer enerjinin sera gazı emisyonu açısından da avantajlı olduğuna dikkat çekti. Nükleer enerjinin çevre dostu bir enerji kaynağı olduğunu belirten Güven, özellikle küresel iklim değişikliğiyle mücadelede nükleer teknolojilerin önemine vurgu yaptı. Güven, nükleer enerjinin yanı sıra yenilenebilir enerji teknolojilerinin de geliştirilmesinin önemli olduğunu belirtti ve bu alanlara yatırım yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
JAPONLAR PEŞİNDE
Japonya'nın enerji bakımından yerleşik kaynağı olmadığını, dolayısıyla bu konudaki dışa bağımlılığını bitirmek için çeşitli çalışmalar yürüttüğünü aktaran Güven, Japonya'nın, deniz ve okyanuslarda bulunan uranyumu toplamak için yaptığı çalışmaların sonucunda bunu başardığını, bu çalışmaları yerinde incelediğini söyledi.
Denizler ve okyanuslardaki uranyum miktarının sabit olduğunu ve homojen yayıldığını anlatan Güven, 1 milyar su molekülü içinde 3 molekül uranyum bulunduğunu ve bu oranın 3,3 ppb olarak adlandırıldığını vurguladı.
MİLYARLARCA DOLARLIK SERVET
Deniz ve okyanuslardaki uranyumun kazanımına dair en yoğun çalışmaların Takasaki İleri Radyasyon Araştırma Enstitüsünde yapıldığını dile getiren Güven buradaki bilim insanlarıyla yaptığı ortak çalışmalara ilişkin şöyle bilgi verdi:
"Oraya defalarca gittim. Kendi öğrencilerimi de gönderdim ve biz de bu çalışmalara katıldık. Nitekim çok yüksek oranda uranyum ve vanadyum tutan 'adsorbent' dediğimiz dokumasız kumaş geliştirdik. Bunlar, deniz suyuna salınıyor ve deniz suyundaki uranyumun yüzeyini tutuyor. Genellikle 20-30 gün deniz suyunda tutuluyorlar. Çıkarıldıktan sonra asit yıkaması dediğimiz bir yöntemle tutulan uranyum geri kazanılıyor. Böylelikle adeta denizlerde ve çevremizde var olan uranyumu sağmış, toplamış oluyoruz."
DENİZDEN ÇIKARMAK DAHA EKONOMİK
Uranyumun çıkarılma aşamasının zahmetli ve çevre verdiği zarar açısından zararlı yöntemler olduğuna dikkati çeken Güven şunları kaydetti:
"Önemli olan bunu ekonomik olarak çıkaracak bir düzeye gelmek. Nitekim o ekonomiye de gelindi. Bu hususta en çok çalışan ikinci ülke olan Amerika Birleşik Devletleri'nde çok meşhur bir laboratuvar vardır, Oak Ridge National Laboratory. Oradaki araştırmacılar, artık ekonomik anlamda bütün yol ve yöntemlerini belirlemiş durumda. Şimdi artık bu bir gerçek yani karalardan çıkarılan uranyumun bedeli ile deniz suyundan çıkan uranyumun bedeli neredeyse birbirine yakın hale gelmiştir."
'KARADENİZ'DE ONLARCA YIL YETECEK URANYUM VAR'
Prof. Dr. Güven, denizler ve okyanuslarda yer alan uranyumun, kurulacak tesisler sayesinde kolaylıkla çıkarılabileceğini belirterek "Dünya denizlerindeki homojen uranyum konsantrasyonu 3,3 ppb'dir, Karadeniz'de bu oran 7. Biz doğal olarak bütün dünyaya göre yüzde 100 daha zengin bir uranyum içeren suyla karşı karşıyayız.
Herkesin yüzde 100 zenginleştirmek için uğraşacağı adımları tabiat bize vermiş durumda." şeklinde konuştu.