Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bakanlık, Türkiye'deki doğal mağaraların jeolojik ve ekolojik özelliklerini ortaya çıkarıyor.
Türkiye'de farklı statüler altında korunan ve henüz koruma altına alınmamış, özellikleri ve güzellikleri çok fazla bilinmeyen mağaraların her birinin "tabiat varlığı" olarak tescil edilmesi, koruma altına alınması için farklı bölgelerde projeler yürütülüyor.
99 MAĞARA TESCİLLENİP KORUMAYA ALINDI
Son 3 yılda Ankara, Antalya, Aydın, Bartın, Bursa, Denizli, Düzce, Elazığ, Eskişehir, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kırklareli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Niğde, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, Uşak, Zonguldak'ta yapılan çalışmalarda 99 mağara tescil edilerek koruma altına alındı.
Bu kapsamda bugüne kadar 290 mağara tespit edildi.
Tamamı karasal olan mağaraların dikkat çekici özelliğini ise içinde sarkıt, dikit, sütun ve perde gibi çökeller oluşturuyor. Bazı mağaralarda da traverten, gölet ve akarsu bulunuyor.
BAKANLIKTAN YENİ PROJE
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce bu yıl "Karasal ve Denizsel Mağaraların Araştırılması Projesi" başlatıldı.
Projeyle 27 karasal mağara, 3 deniz mağarasının tabiat varlığı olarak tescil edilmesi için araştırma çalışması yürütülecek. Çalışma yapılacak mağaraların bulunduğu iller Konya, Kastamonu, Kocaeli, Eskişehir, İzmir, Bilecik, Muğla, Antalya, Isparta, Sakarya, Bursa, Bitlis, Trabzon, Sakarya, Karaman, Mersin.
Projeyle ilk kez 3 deniz mağarasında araştırma yapılacak ve Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki Kırkgözler, Finike ilçesindeki Suluin ve Mersin'in Aydıncık ilçesindeki Kaynak mağaraları tescil edilip koruma altına alınacak.
Bakanlık, yapılacak araştırmalara ilişkin hizmet alımı için ihaleye çıktı. Hizmeti sağlayacak firma ya da kuruluş, proje kapsamında mağaraların tabiat varlığı olarak tescili için gereken araştırmaları yürütecek.
MAĞARADAN ÇIKAN SUYUN KAYNAĞI ARAŞTIRILACAK
Araştırmalar, jeolojik ve ekolojik olarak iki farklı bölümde gerçekleştirilecek. Mağaraların giriş ağzı ve koruma alanına esas olacak koordinatlar da üretilecek.
Araştırmalar kapsamında mağara çevresinin genel jeolojisine ilişkin olarak literatür araştırması, arazi incelemesi ve bölgenin tektonik gelişimi gibi bilgiler toplanacak. Mağaranın içinde oluşan kayaç türüne ilişkin ayrıntılı tanımlama yapılacak.
Ayrıca mağaraların hidrojeolojisine bakılacak. Mağaradan su çıkışı olup olmadığı ve bunun sürekli mi, mevsimsel mi gerçekleştiği, mağaradan çıkan suyun kaynağı araştırılacak. Mağaranın içerisinde karşılaşılan oluşumlar tanımlanacak. Her oluşum ayrı ayrı fotoğraflanacak.
MAĞARA İÇERİSİNDEKİ OKSİJEN GAZI SEVİYESİ ÖLÇÜLECEK
Mağaralar klimatoloji yönünden de incelenecek. Mağaranın ağzında veya herhangi bir kısmında belirgin bir hava akımının varlığı araştırılarak hem dışındaki hem de içindeki sıcaklık ve mutlak nem değerleri ölçülecek. Özellikle mağara içerisinde oksijen gazı seviyesi ölçülerek solunum açısından zararlı olabilecek diğer gazların varlığı da araştırılacak.
MAĞARALARDAKİ BİYOÇEŞİTLİLİK ARAŞTIRILACAK
Ekolojik araştırmalar kapsamında ise mağaranın sahip olduğu ekolojik koşullara bakılacak. Bu kapsamda mağarada var olan biyoçeşitlilik unsurları araştırılacak.
Çalışmada mağaranın başta yarasalar olmak üzere tespiti yapılan canlılar için sağladığı habitat koşulları ve bunların önemine ilişkin ekolojik tespitlere yer verilecek. Ayrıca mağaralarda memeli türleri, omurgasız türler, sürüngenlerin tespit edilmesi halinde türlerinin belirlenmesi ve yarasa popülasyon analizlerinin yapılması çalışmaları yürütülecek.
Deniz mağaralarında azami 78 ve 123 metre derinliğe dalışlar yapılacak. Dalış ekibi üyelerinde, uluslararası kuruluşlardan alınmış dalış sertifikasına sahip olması şartı aranacak.
Mağaranın derinliği ve ebatlarını gözeterek etkin şekilde operasyon yapabilmek için dalgıç için itici sistem cihazları kullanılacak.
Deniz mağaralarında da omurgalı-omurgasız türlerin tespit edilmesi halinde türlerinin belirlenmesi çalışmaları yapılacak.
Çalışmalar sırasında mağaranın jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik ve diğer yapısal durumları ve mağara ekolojisini yansıtan fotoğraf ile videolar çekilecek.
Elde edilen bu veriler ışığında tabiat varlığı olarak tescil edilecek mağaralar ve içinde yaşayan canlılar koruma altına alınacak.
25 YENİ CANLI TÜRÜ
Mağara ekosistemleri, zengin biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaparken, başta yarasalar olmak üzere çeşitli omurgalılar (bazı kemiriciler, kurbağalar, sürüngenler vb.), çeşitli omurgasızlar ve endemik bitki türleri için uygun üreme ve yaşam olanağı sunuyor.
Yapılan çalışmalarda tespit edilen mağaralarda, aralarında nadir görülen türler olmak üzere çok sayıda hayvana ait bulgulara rastlandı, 25 yeni canlı türü bilim dünyasına kazandırıldı. Bu yeni türlerin çoğunluğunu omurgasızlar oluşturuyor.