Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, yangın yönetim uçağı Otağ'ın, elde ettiği tüm verileri donanımları sayesinde anlık olarak ilgililerin istifadesine sunduğunu ifade etti.
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Türkiye'nin ilk ve tek yangın yönetim uçağı "Otağ"ın kapılarını açarken, kurum bünyesindeki hava araçlarına ilişkin de bilgi verdi.
Orman yangınlarına müdahale araçlarına ilave olarak süreçlerin yönetilmesi amacıyla bir yönetim uçağı tasarladıklarını belirten Karacabey, bunu "uçan karargah" olarak adlandırdıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da uçağın ismini "Otağ" koyduğunu söyledi.
Karacabey, uçağın geçen yıl göreve başladığını belirterek, "Yangın yönetim uçağı Otağ, dünyada ormancılıkta çok ileride olan 4 ülkeden sonraki 5'inci olarak Türkiye'de kullanılmaya başlandı. Şunu memnuniyetle ifade edebiliriz ki bu uçak emsallerinin arasında en son teknolojiyle donatılmış olanıdır." dedi.
Otağ'ın uçan bir yangın yönetim merkezi olduğunu dile getiren Karacabey, Genel Müdürlükte bulunan Yangın Yönetim Merkezi ile Otağ arasında teknoloji açısından bir fark olmadığını ifade etti.
Karacabey, uçağın sunduğu imkanların yangını yöneten amirin hızlı ve etkin karar vermesine yardımcı olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Otağ, üzerindeki 2 farklı kamera ve uydu iletişim donanımları sayesinde yangın esnasında araziden elde ettiği tüm verileri anlık olarak ilgililerin istifadesine sunuyor. Uçakta bulunan TK-9 kamerasıyla operasyonun amacına göre 7 farklı bant genişliğinde görüntü üretebiliyor. Yüksek çözünürlükle analiz edilebilir veri üreten TK-9, çekim yapılan alanda sıcak noktaları tespit edebiliyor. Yangın esnasında iletişimin kesildiği sarp arazilerde de uydu donanımıyla tekrar bağlantı tesis edilebiliyor."
Otağ'ın kabiliyetlerinin orman yangını mücadelesiyle sınırlı olmadığına dikkati çeken Karacabey, şunları kaydetti:
"Otağ, yangın verilerinin yanında belirli bir bölgedeki tüm ormancılık faaliyetlerini de yetkililere yüksek çözünürlüklü görüntüler halinde anlık ulaştırabilecek donanıma sahip. Mesela hastalıklı veya böcek zararlılarına maruz kalmış ağaçların tespiti, ormanın yapısı, ağaçların yapısı, türü, hacmi, toprağın nemlilik durumunu 18 santimetrelik sapma hassasiyetiyle verilebiliyor. Aynı zamanda farklı ağaç çeşitlerinin bulunduğu karışık ormanlarda bile hangi türden kaç tane ağaç olduğunu uçaktan tespit edebiliyoruz. Bu bize ormanların planlanmasında çok büyük kolaylıklar sağlıyor."
Otağ'ın tam kapasite çalışabilir halde 8 saat havada kalabildiğini belirten Karacabey, uçağın elde ettiği verilerin aynı zamanda Yangın Yönetim Merkezi ve Hava Yönetim Merkezi'nden de anlık izlenebildiğini dile getirdi.
Karacabey, 2019'dan beri kullandıkları İHA'ların da bu yıl envanterlerine dahil edildiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"İlk olarak 1 İHA ile başlamıştık, 4'e çıkardık. Sonra bu araçların orman yangınlarının kontrolü ve gözetleme faaliyetlerindeki yararını görünce 14'e yükselttik. Bu İHA'ların şu anda arazideki istasyon kurulumları tamamlandı, 4'ü faal. Bir hafta içinde diğerleri de görev başında olacak."
Orman Genel Müdürlüğünün yangınla mücadelede hava ve kara araçları bakımından Cumhuriyet tarihinin en güçlü ekipmanlarına sahip olduğunu vurgulayan Karacabey, "Şu an için 105 helikopter, 26 uçak ve 14 insansız hava aracı (İHA) ile orman yangınlarıyla havadan mücadele edeceğiz. Kara gücü olarak da 1649 arazöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı, 821 iş makinesi ve 25 bin personelimizle göreve hazırız." diye konuştu.
Geçen yıl yangın söndürmede kullanılan 4 uçak ve 2 helikopterin OGM'nin envanterine alındığı bilgisini veren Karacabey, bu yıl da 4 ilave yangın söndürme uçağını kurumun demirbaş listesine eklediklerini ifade etti.