fotoğraflar: Mehmet Nurullah Aydın
Geçtiğimiz günlerde Nevmekan Sahil'de sergisi açılan İstanbul ücretsiz sanat sergisi içerisindeki Üsküdarlı Hoca Ali Rıza'nın özel fotoğraflarını sizler için hazırladık. İşte sergiden detaylar...
16 Mart'ta açılan Sanat Aşığı Bir Derviş Meşrep Üsküdarlı Hoca Ali Rıza ücretsiz sanat sergisi ile Nevmekan Sahil sanatın bu haftaki ilgi odağı oldu. Kütüphane katında bulunan sergi 7 Mayıs gününe dek ziyaret edilebilecek.
Müze çalışanlarından edindiğimiz bilgiye göre 11:00 - 20:00 saatleri arasında her gün açık olan Üsküdarlı Hoca Ali Rıza sanat sergisine giriş ücretsiz. Ancak dikkat etmeniz gereken ufak bir husus var...
Nevmekan Sahil'in giriş kapısından girmek gerekir, başka bir kapısı yoktur. Orada bulunan kapıda ise yoğun bir sıra görmeniz mümkündür. Özellikle hafta sonları... Nevmekan Sahil'in kafe kısmı için oluşturulan bu sırada sergiyi ziyaret etmek isteyen sanatseverlerin beklemesine gerek yok. Direkt kapıdan geçip tabloları izleyebilirsiniz
Serginin görsellerini sunarken aynı zamanda sizlere modern Türk resmin kurucu isimlerinden biri olan ressam Üsküdarlı Hoca Ali Rıza hakkında bilgi verelim...
Hoca Ali Rıza 1858’de Üsküdar’da Ahmediye mahallesinde doğmuştur. Babası süvari binbaşılarından Üsküdarlı Mehmet Rüştü 1865 yılında Sofya’da öldü. Babası yazıya önem veren bir hattat idi. 1884'te teğmen olarak Harbiye'yi bitiren genç ressam, bu yüksek okula resim öğretmeni olarak girmiştir.
Hoca Ali Rızâ Bey’in yaklaşık 3 bin resmi olduğu söylenir. İkinci Meşrutiyet' ten sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nde başkanlık yaptı. 1930 yılında ölen Hoca Ali Rızâ' nın mezarı Üsküdar Karacaahmet'tedir.
Manzara, natürmort ve hayalden yaptığı resimler ile tanınır.
Onun karakalem, suluboya, pastel ve yağlıboyayla gerçekleştirdiği, sergiden de görüldüğü üzere başta Üsküdar ve çevresi olmak üzere, Ahmediye, Toygartepesi, Tunusbağı, Şemsipaşa, Haydarpaşa, İbrahimağa, Paşabahçesi, Karacaahmet, Çamlıca, Kayışdağı, Bebek, Arnavutköy, Boğaz kıyıları, yalılar, eski sokaklar, kahvehaneler, sokak satıcıları, kadınlar, evler, İstanbul manzaraları, tepeler, ağaçlar, kayalar, çayırlar, dereler, deniz, ve gökyüzü resmettiği konular arasındadır.
İlk sergisi ölümünden üç yıl sonra çocukları tarafından açılmıştır. 1958’de Ankara’da ve 1960’ta İstanbul’da toplu sergileri yapıldı. Yapıtlarını hediye etmesinden dolayı resimleri birçok koleksiyona dağılmıştır. Bunlar arasında en çok Süleymaniye Kütüphanesi’nde, Ankara Milli Kütüphane’de yapıtı bulunmakla beraber Yapı Kredi koleksiyonu, Kemal Erhan, Erdoğan Demirören, İbrahim İter ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda da birçok Hoca Ali Rıza yapıtı bulunur.
Oğlu Nasır Çizer’deki resim ve krokilerle yakın dostu Fuat Şemsi İnan’daki seçme eserler Kemal Erhan koleksiyonuna intikal etmiştir. Kendisinin “kırk ambar” adını verdiği ve içi krokiler, küçük resimler, meraklı olduğu kûfî yazı tertipleri, tezyinî motifler, kendi fikirleri, beğendiği hikmetli sözler ve beyitlerle dolu defterleri ve daha pek çok malzeme ise talebesi Süheyl Ünver tarafından Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağışlanmıştır.
Üsküdarlı Hoca Ali Rıza Bey'in resim hakkında söylediği sözler ise şunlardır;
"Resim yapmak demek yalnız parmakları, elleri, kolları faaliyete getirmek değil, ruhun hemen bütün melekâtını, melekât-ı fikriye, hissiye ve irâdesini faaliyete getirmek demektir."
"Can sıkılınca resim yapmayı bırakmalıdır. İstek bâkî iken terkolunursa yine istekle çalışmak müyesser olur."
“ Resim yapanlar dikkâtin, idrâkin öyle yüksek bir derecesine varırlar ki onların gördüklerini herkes göremez ve eşyadan anladıklarını herkes anlayamaz.”
“Resim umumî bir dildir. Bu resimden dilsiz çocuklar, vahşîler dahî anlar.”
"Resim insanın dikkât nazarını artırır."
"Üsküdarlı Ressamlar" ve "Üsküdar Ekolü”
Malik Aksel, Türk Resmi'nin Üsküdar'dan doğmuş olduğunu söylemekle mübalağa olmayacağını belirtir ve Üsküdar'ın Türk Sanatı için ne kadar önemli olduğunu vurgular. Osman Hamdi Bey (1842-1910) ve Halil Paşa (1856 -1940) gibi Üsküdarlı olmayan; ancak Üsküdar Ekolü'nün etkisiyle, çalışmalarını bu çevrelerde gerçekleştiren ünlü sanatçıların olması da Üsküdar ve çevresinin dönem sanatçıları için önemini göstermektedir.
Üsküdar'dan çok sayıda sanatçı yetişmiştir. Hoca Ali Rıza Bey ve çağdaşlarının dışındaki bazı sanatçıların isimleri de şöyledir: Üsküdarlı Abdi, Çiçek Ressamı Üsküdarlı Ali, Ahmet Ziya Akbulut (1869-1938), Üsküdarlı Ceval (1871-1939), Osman Asaf (1869-1935), Müfide Kadri (1889-1911), Üsküdarlı Tuğrakeş İsmail Hakkı Bey (1871-1946), Üsküdarlı Osman (1866-1921), Ali Sami (1867-1917), Yüzbaşı Nurettin (1868-), Üsküdarlı Mahmut (1878-1917), Mehmet Necmettin Okyay (1884-1976), Selâmi Barutçu (1897-), Mithat İnsel (1911-).
Hoş manzarası ve Kız Kulesi ile görüldüğü üzere Üsküdar geçmişten beri ressamlara ilham kaynağı olmaktadır. Bu ilhama vesile olan doğa ve ortamın rayihası ile beraber sizi de alıp sürükleyecek bazı şarkıları galeri ile beraber sunduk. Bu vesile ile fotoğraflara bakarken veya sergiyi gezerken o hoş rayihayı siz de hissedebileceksiniz.
Sergide özellikle Çamlıca manzaralarının çok olmasından ötürü bu şarkıyı seçtik:
Bu şarkıyı ise duyacaklar için sürpriz olacak tınısından ötürü seçtik. İşte Loreena McKennitt'in albümünden o şahane şarkı: