Her bireyin sağlıklı bir gün geçirebilmesi için ihtiyaç duyduğu uyku miktarı farklıdır.
Kişilerin ihtiyaç duydukları uyku süreleri ise yaşlarına, yaşam biçimlerine, sağlık durumlarına, yaşadığı yerin çevresel özelliklerine göre değişiklik gösterir.
Burada önemli olan uyku süresinden ziyade uyunan uykunun kalitesidir. Sabah dinlenmiş ve uykusunu almış bir şekilde uyanmak, gün içi işlevsellikte yeterli olmak kaliteli bir uyku uyumanın en önemli göstergeleridir.
Uyku genel sağlığın önemli bir göstergesidir.
Uyku esnasında oluşan sorunların tamamına uyku bozukluğu diyebiliriz.
Uyku bozuklukları terimi genel olarak bir kişinin uyku yapısında değişikliklere neden olan tüm durumlar ile birlikte uyku kalitesini, zamanlamasını veya süresini etkileyen, kişinin gün içinde uyanıkken işlevselliğini bozan tüm koşulları kapsar. Bu bozukluklar başka tıbbi sorunları ortaya çıkarabileceği gibi altta yatan ruhsal bozuklukların belirtileri de olabilirler. Uyku bozukluklarının çoğu yaşam kalitesinin azalmasına ve kişinin sağlığında bozulmaya neden olarak kişilerin hem bedenen hem de ruhsal olarak kendilerini gün boyunca kötü hissetmelerine neden olur.
Uyku sağlığı konusundaki bilgimiz ve anlayışımız son kırk yılda oldukça gelişmiş ve 100’den fazla uyku bozukluğu tanımlanmıştır.
Birçok tıbbî ve psikolojik durum uyku bozukluklarına yol açabileceği gibi uyku bozuklukları da birçok psikolojik ve tıbbî rahatsızlık oluşturabilir.
Günümüzün sınıflandırmaları bu bozuklukları nedenlerine, semptomlarına, fizyolojik ve psikolojik etkilerine ve diğer kriterlere göre sınıflandırmak için karmaşık metodolojiler kullanmaktadır.
Başlıca uyku bozuklukları, uykusuzluk (insomnia), uykuda solunum bozuklukları (uyku apne sendromları), uyku uyanıklık ritim bozuklukları, aşırı uykululuk (hipersomni), gün içi önlenemeyen uyku atakları (narkolepsi), uyurgezerlik gibi uykuda davranım bozuklukları ve huzursuz bacak sendromu gibi uykuda hareket bozukluklarıdır.
KAYNAK: Bilim ve Ütopya Eylül sayısı, Doç. Dr. Bülent Devrim AKÇAY