Uykuda yaşanan bu durum tiroidin habercisi: Bunu yaşıyorsanız dikkat!
Metabolizmayla ilgili tüm işlemlerin kontrol edilmesini ve yürütülmesini sağlayan tiroid bezinin bu fonksiyonlarını yerine getirememesi durumunda pek çok farklı sağlık problemi ve buna bağlı olarak belirtiler oluşur. Bunların birçoğu da kişinin uyku kalitesini bozabilir.
Hipotiroidizm, hipofiz bezinin vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz miktarda hormon ürettiğinde ortaya çıkan bir durumdur.
Hipertiroidizm ise tiroid bezinin çok fazla tiroid hormonu üretmesidir.
Her iki tiroid bozukluğunun semptomları yavaş geliştiğinden, sıklıkla stres veya diğer sağlık durumları ile karıştırılırlar.
Bununla birlikte, uyku bozuklukları gibi semptomlar, kronikleşirlerse daha fazla test yapılmasını gerektirebilir.Tiroid hastalığı ile uyku bozuklukları arasındaki bağlantıyı değerlendiren araştırmalar, hem hipotiroidizm hem de hipertiroidizmin uyku koşullarıyla örtüştüğünü bulmuştur.Bu sorunlar, her biri kendi semptomlarını üreten uykusuzluk, huzursuz bacak sendromu ve obstrüktif uyku apnesini içerir.
Hipertiroidizmde, sürekli uyarılma, sinirlilik veya sinirlilik önemli ölçüde uyku güçlüğüne neden olabilir.
Sleep Foundation, "Aşırı aktif bir tiroid, gece terlemelerine ve sık idrara çıkma dürtülerine neden olabilir" diye açıklıyor.Öte yandan, hipotiroidili insanlar genellikle geceleri soğuğa ve uykuyu bozan eklem veya kas ağrılarına tahammül etmekte güçlük çekerler.Water's Edge Dermatology, yetersiz veya aşırı aktif tiroidlerin neden olduğu hormon bozulmalarının gece kaşıntısına katkıda bulunabileceğini ekliyor.Bu kaşıntı genellikle, ekrin ter bezi salgısının azalması nedeniyle belirgin şekilde kuru veya pullu olan cilt lekelerinde ortaya çıkar.
Dr. Kristine Arthur şunları söyledi: "Tiroid hormonları düşük olduklarında pek çok bedensel sorunlar da yaşanabilir. Uyku problemleri ise hem gündüz hem de gece meydana gelebilir."
TİROİD NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Tiroid hastalığı, farklı şekillerde seyrettiği için değişken tedavi yöntemlerine sahiptir. Bu rahatsızlık ile mücadele sürecinin başlaması için öncelikli olarak kesin tanı konulmuş olması gerekir. Farklı teknikler kullanılarak uygulanan birkaç tiroid testinin ardından yükseklik, düşüklük veya nodüller kolayca tespit edilebilir. Ardından hastalığın gelişimine göre doktorunuz, tiroid ameliyatı ve iyot tedavisi gibi birçok kurtarıcı yöntem önerebilir.
Tiroidin az veya çok çalışması durumunda ilk aşamada sıklıkla ilaçlı tedaviler tercih edilir. Hem hipotiroidi hem de hipertiroidi çeşitlerinde ilaçlar; haftalık, aylık ve yıllık olmak üzere farklı dozlarda kullanılır. Yaşam kalitesini artırmaya yönelik geliştirilen bu ilaçların belli bir süre değil, ömür boyu kullanılması gerekir. Hipertiroidi hastalığına sahip olan kişiler için ilacın yanı sıra iyot tedavisi de sıkça önerilir. Bu yöntemde, fazla tiroid hücrelerine zarar veren hap ve sıvılar hâline getirilmişt radyoaktif iyot kullanılır. Salgı bezinin fazla çalışması durumunda bir kısmının alınması şeklinde bir öneri, doktorunuzdan gelebilir. Ancak ameliyat öncesinde varsa nodüllerin gelişimini saptamak için tiroid biyopsisi yapılmalıdır.
Söz konusu ameliyat, iri nodüllerin gelecekte kansere dönüşmemesi için de uygulanmaktadır. Tiroid kanseri, erken teşhisle tedavi edilebilecek bir hastalıktır. Soğuk, yani hormon salgısı olmayan tiroid nodülleri, kansere dönüşme riski yüksek bezelerdir. Bu yumruların biyopsi yöntemiyle test edilmesi ve ardından uygun tedavi yöntemine başvurulması gerekir. Papiller, folliküler ve medüller tip tiroid kanserlerinde, ameliyat sonrası radyoaktif iyot tedavisi de uygulanmaktadır. Son kanser türü olan anaplastik tipte ise cerrahî yöntemlere başvurmak mümkün değildir. Bunun yerine hastayı rahatlatmak ve ağrılarından kurtulmasını sağlamak için sıklıkla kemoterapi uygulanır.
Kaynak: Sabah