Alzheimer hastalığı hastaların anıları, bağımsızlığı ve hatta sevdikleriyle ilişkilerini bile unutmalarına neden oluyor.
2020 yılında dünya çapında 55 milyondan fazla insan, demansa sahipti. Alzheimer hastalığı en yaygın demans türü olmakla beraber, tüm demansların %60-70'ini oluşturuyor.
Demanstan etkilenen insan sayısının, her 20 yılda bir neredeyse iki katına çıkması bekleniyor. Demansı daha iyi teşhis etmenin, tedavi etmenin ve hatta önlemenin yollarını bulmak ise her zamankinden daha önemli hale gelmiş durumda.
Yeni bir araştırmaya göre, Alzheimer hastalığına yakalanmanın genetik riski, baba tarafından ziyade anne tarafından daha güçlü bir şekilde etkileniyor.
Science Alert'tan derlenen ve JAMA Neurology'de yayınlanan çalışma, annesinde hafıza kaybı öyküsü olan kişilerin, sadece babasında hafıza kaybı öyküsü olan (veya ailesinde hafıza kaybı öyküsü olmayan) kişilere kıyasla her yaşta Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
Çalışmada, bilişsel işlev veya hafıza sorunları olmayan 65 ila 85 yaş arasındaki 4.413 kişinin verileri analiz edildi.
Katılımcıların bilişsel işlevleri, yaygın olarak kullanılan mini zihinsel durum muayenesindeki sorular kullanılarak ölçüldü.
Araştırma sonucunda ortaya çıkan sonuç, anne tarafının Alzheimer hastalığı konusunda daha fazla genetik risk taşıması oldu.
Bu sonucun sebeplerinden birinin, mitokondri işlev bozukluğu olduğu düşünülüyor. Mitokondri, hücrelerimizin içinde enerji sağlayan yapılardır. Bunlar sadece anne tarafından miras alınır.
Bu son çalışma, genetiğin Alzheimer hastalığının gelişiminde oynadığı kritik rolü doğruluyor.
Uzman araştırmacılar tarafından yayınlanan çalışma, tıp dünyasında büyük bir ilgiyle incelendi.