İtalya'nın Milano kentinde, 'Van Gogh Experience' sergisi öncesi basın gösterimi düzenlendi.
Sergiden önce yapılan gösterimle Van Gogh'un eşsiz tabloları sanatseverlerle buluştu
Peki bu eşsiz eserlerin sahibi Van Gogh kimdir?
1853 yılında Hollanda’da doğan Van Gogh’un ailesi de sanat dünyasının içindeydi. Daha çocukken çizim yapmaktan hoşlanmasına rağmen, tam zamanlı olarak ressamlığa 27 yaşında başladı.
Van Gogh, ilk çizmeye başladığında kalem ve kömür çubukları kullandı. Çalışkan ve fakir insanları tema olarak kullandı. Daha sonra yağlı boyaya geçti. İlk yıllarında, kahverengiler ve koyu yeşiller öne çıktı. Kasvet ve üzgünlük onun karakterinin bir izdüşümü olarak resimlerine yansıdı. İlk yıllarında yaptığı resimler arasında ‘Patates Yiyenler’ en önemli resmi olarak kabul edilir.
Van Gogh’un kardeşi Theo da Paris’te bir sanat galerisinde çalışıyor ve Van Gogh’u resim yapması konusunda cesaretlendiriyordu. Her ne kadar kardeşinin resimlerini satmaya çalışsa da başarılı olamıyordu.
Van Gogh’un izlenimcilik serüveni yine kardeşinin önerisiyle başlar. 1886’da bu akımı keşfedebilmek için Paris’e taşınır. Claude Monet, Edgar Degas ve Camille Pissarro gibi ressamlar dikkatini çeker.
Paul Guguin ile de arkadaşlığı başlar. İzlenimciliğin onun resimlerine etkisi, parlak renkleri kullanmaya başlamasıdır. Van Gogh bu sefer Paris’in sokaklarından, kafelerinden, kırsallardan kendisine konular bulur. Bununla birlikte insan portrelerini çizmeye başlar. Bu portrelere kendisi de dahildir.
Paris’in ardından 1888 yılında Arles’e taşınır. Burada sarı bir ev kiralar ve arkadaşı Gauguin’i davet eder. Bu zaman sarfında Van Gogh’un kullandığı renkler parlamaya başlar. Güneşi sevmiştir.
Paul Gauguin, kardeşi Theo'nun teşvikiyle Van Gogh'un yanına geldi. Birlikte kaldıkları sürede birbirlerinin resimlerinden etkilendiler.
Ancak iki sanatçının tartışması Gaugin'in Arles'ten ayrılmasına Van Gong'un da kulağını kesmesine sebep oldu.
1889'da van Gogh akıl hastanesine yatırılır. Orada en ünlü resimlerinden olan Yıldızlı Gece tablosunu yapar. Bu dönemde resimlerinin çoğunda çok sayıda dönen renk vardı.Van Gogh'un zihinsel durumu akıl hastanesine yattıktan sonra da bozulmaya devam etti. 29 Temmuz 1890'da göğsüne açılan bir kurşun yarasından öldü. Ölümünün intihar olduğu söylense de öldürüldüğü de düşünüldü. Ölümü günümüzde halen tartışmalı bir konu.