Bir casus olabilir miydiniz? İşte Londra'daki bu müze bunu sizin için test ediyor. Lazer ışınlarından geçip gizli mesajları çözmeye, size izletilen videoda kimin yalan söylediğini anlamaya çalışıyorsunuz. Tüm bunlar ise bileğinizdeki alıcıya kaydediliyor. Tüm bunların sonunda siz ne tür bir casus olabileceğiniz söyleniyor. Ayrıca burada dünya tarihinde kullanılmış pek çok casus aleti de sergileniyor. Almanların II. Dünya Savaşı'nda kendi aralarında şifreli konuşmak için kullandıkları ünlü alet 'enigma'yı bile burada görebilirsiniz.
İngiltere Cadılık Müzesi, mistik konulara ilgi duyanların tam anlamıyla büyüleneceği bir atmosfer sunuyor.
Corpus İnsan Müzesi, Hollanda'nın Oegstgeest kentinde yer alıyor. İnteraktif bir müze olmasıyla çocuk ve yetişkinlerin keyifli vakit geçirebilmesine olanak tanıyor. Bu müzede ağızdan girip böbreklere doğru kısa bir yolculuk yaparken arada kalbi selamlayıp omurgaların arasından süzülmek mümkün! Müze aynı zamanda oturan bir insana birebir benzetilen dış mekan tasarımı ile de beğeni topluyor.
ABD'de yer alan Yanmış Yiyecek Müzesi, belki her gün evde görebileceğimiz ama bir müzede hiç karşılaşmayacağımız koleksiyonu ile ziyaretçilerini şaşırtıyor. Yanmış tostlar, kekler, makarnalar... Aklınıza gelebilecek her türlü yemeğin yanmış hali bu müzede mevcut. Ne kadar merak uyandırır bilinmez ama enteresan bir müze olduğu kesinlikle gerçek!
Nevşehir Avanos Saç Müzesi Kapadokya'da bulunuyor ve çok ilginç bir hikayeye sahip. Galip Usta oranın en ünlü çömlekçilerinden biri, yıllardır geçimini bununla sağlıyor. Ama asıl dikkat çeken dükkanın içindeki mağaralar. Rivayete göre Galip Bey zamanında Fransız bir kadına aşık oluyor. Ülkesine dönmek zorunda kalan kadın ona bir parça saçını bırakıp gidiyor. Sonrasında çömlekçiye gelen kadın ziyaretçiler ayrılırken bir parça saç bırakmaya başlıyor. Saç Müzesi de işte böyle oluşuyor. 1979'dan beri 16 bin saç örneğine ulaşılmış durumda. Ayrıca burası Guinness Rekorlar Kitabı'nda da yer alıyor.
Cenaze Arabaları Müzesi, İspanya'nın Barselona kentinde yer alıyor. Müzede 18. yüzyıldan bugüne kadar cenaze taşımak için kullanılan araçlar sergileniyor.
Hindistan’ın Delhi şehrinde 1992 yılında kurulan Uluslararası Tuvalet Müzesi, bir bakıma insanlığın gelişimine ışık tutuyor. MÖ 3. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar tuvaletin gelişimini gözler önüne seren müze, farklı yerler keşfetmek isteyenler için güzel bir alternatif.
İsviçre Zürih'te yer alan Hiçbir Şey Müzesi'nde gerçekten de görülecek hiçbir şey yok! Boş duvarlar, çerçeveler ve tuvaller yani kısacası bu müzenin konsepti hiçlik. Dediklerine göre heykeller havadan ve görünmeyen malzemeden yapılmış. Amacı “Hiçlik” kavramını somut hale getirmek ve “hiçlik”i tanımlamak olan müze, ziyaretçilerine farklı bir deneyim yaşatıyor.
Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de yer alan Kırık Kalpler Müzesi, adeta eski aşkların izini sürüyor. Eski sevgililerin birbirlerine aldıkları hediyelerin ya da ayrılık öncesinden kalan eşyaların sergilendiği müzeye binlerce kişi hikayeleri ile birlikte bu eşyaları gönderiyor. İçeride neler yok ki? Ayakkabılar, kıyafetler ve hatta bir balta...
ABD'nin farklı müzelerinden biri de Ruh Çağırma Müzesi. Yüzyıllardır kullanılan ruh çağırma tahtaları bu müzede sergileniyor.
ABD'nin Boston kentinde yer alan Kötü Sanatlar Müzesi, tam anlamıyla adının hakkını veren mekanlardan biri. Birbirinden kötü eserlerin sergilendiği müze aynı zamanda dünyada da bir ilki başarmış.
Yetişkinlerden ceninlere, anormal gelişim göstermiş olanlardan ciddi hasar görmüş olanlara kadar yaklaşık 3 bin beyin bu müzede sergileniyor. Müze Peru'da yer alıyor.
Amsterdam'ın en çok ilgi gören mekanlarından biri olan Kadavra Müzesi, Anatomist Gunther Von Hagens’in koleksiyonundan oluşuyor. Derisi sıyrılmış olarak kadavraların sergilendiği müzede, bilim ve sanat bir arada görülüyor.
Kanalizasyon Müzesi, Fransa'nın başkenti Paris'te misafirlerini bekliyor. Paris'in bambaşka bir yüzünü gösteren müze, her yıl turist akınına uğruyor.