Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, “Toprağımıza, yani geleceğimize sahip çıkacaksak, ekonomik kurtuluş savaşı vereceksek o savaşa gereken cephaneyi taşıyacak olan sizlersiniz. Toprağına sahip çıkmayan Türkiye başı dik duramaz. Biz Vatan Partisi olarak üreticimizin ayağına gidiyoruz. Kurultayları çözüm için yapıyoruz. Ağlamak, diz dövmek için değil. Yüz kadar kurultayda şunu gördük: Tek ses var. Bu böyle gitmez, bu sistem bitti.”dedi.
Elbistan’da İğde Mahallesi tesislerinde düzenlenen kurultaya, Vatan Partisi Genel Sekreter Özgür Bursalı, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arif Doğan ve Vatan Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ferdi Tarhan katıldı.
Kurultayın başlıca konukları arasında; Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, Kahramanmaraş Bal Üreticileri Birliği Başkanı Feyzi Özgül, Çiftçi Köksal Polat, Kabaağaç muhtarı Enver Bakmaz, Mehre muhtarı Erdal Ceyhan, Yarıdere muhtarı Yunus Gürel , Aldaş muhtarı Nesimi Karataş, Dereboyu muhtarı Ercan Şahin ve Süt Üreticileri Birliği yöneticileri vardı.
Kurultayda, tarım, hayvancılık ve üretimin önündeki sorunlar ile Vatan Partisi’nin çözümleri görüşüldü.
Kurultayın açış konuşmasını Vatan Partisi İlçe Başkanı Salman Yaşdal yaptı. ‘Üreticiyi yeniden milletin efendisi yapacağız‘ dedi ve kurultaya başarılar diledi.
Toplantıyı Vatan Partisi yöneticilerinden Cafer Sincer yönetti. Sincer,“Türkiye’de şimdiye kadar yüz cıvarında Üretim Devrimi Kurultayı yaptık. Çiftçilerimizin, köylülerimizin, haycancılıkla uğraşan insanlarımızın sorunlarını ve çözümlerini konuşuyoruz. Batının bize dayattığı bir program var. Dört maddelik bir program. Bir, Kıbrıs’tan çıkın. İki, Sözde Ermeni Soykırımı yalanını kabul edin. Üç, PKK terör örgütüyle masaya oturun. Dört, üretim yapmayın, biz size faizle para verelim. Bu kurultayda dördüncü maddeyi konuşacağız.”dedi.
Kurultayda konuşma yapan çiftçi Köksal Polat, ‘Biz kaybedince ülke kazanacaksa başımız gözümüz üstüne. Ama hep beraber biteriz‘ dedi. Polat, “Tarım ve hayvancılık büyük bir sınavdan geçiyor. Tarım küresel ısınma ve artan nüfusla birlikte dünyada stratejik öneme sahiptir. Dışarıya muhtaç olmayan ülkeler çok büyük yol katetmiş ve bağımsızlığını kurmuş olur. Gıdayı dışardan alan ülkeler bağımsız olamazlar. Ne yazık ki 1980’den sonra batının bize dayattığı neo-liberal politikalarla birlikte Türk tarımı büyük yaralar almakta. Pek çok insan tarıma zarar deyince, sadece zeytin ağaçlarının yok edilmesini, tarım arazilerine rezidanslar, evler dikilmesini zannediyor. Oysa, 80 darbesinden sonra iktidarlar Türkiye’nin tarımını yağlı urganla boğdurdular. Batı, AB ülkeleri ve ABD, endüstriyel tarımla ürettikleri fazla bitkileri, mısırı, pirinci, birçok kalem bitkiyi bize dayatma yoluyla sattılar. ‘Siz üretmeyin biz daha ucuza kapatırız‘ dediler. Ne yazık ki siyasilerimiz bu vaatlere kandı. Rakamlar ortada. Anadolu coğrafyasının yetiştirdiği birçok gıda dışarıdan sular seller gibi ithal edilmeye başlandı.”
“Girdi fiyatları çok pahalandı. Derdimiz yüz idi, bir girdi maliyeti var ki, 99 derdi unutturdu: Gübre maliyeti inanılmaz şekilde arttı. 50 kilo gübre 17-18 bin lirayı buldu. Pirinç değil ki eve getirince hanıma ’al bunu idareli kullan, diyeyim. Ben bir çiftçi olarak 300 dekarlık alanda 400 torba gübre kullanıyorum. Bizim kaldırmamız mümkün değil. Biz kaybedersek ülke kazanacaksa başımız gözümüz üstüne. Ama herkes kaybedecek. Buradan siyasetçilerimize sesleniyorum: Şu anda çiftçiler ekim yapıyor, gübre atmıyor. Mahsul düşecek. 2022 yılında Türkiye ne kadar buğday açığıyla çıkar?”
Kahramanmaraş Bal Üreticileri Birliği Başkanı Feyzi Özgül, bölgede arıcılığın önemini vurguladı. Özgül, bir dizi öneri sundu: “Arıcı olmazsa tarım olmaz. Tarım olmazsa hayat olmaz. Üreticilerimize çeşitli destekler talep ediyoruz. İlkbahar ve sonbaharda arıları beslemek zorunlu. Birlik bereket makinesi verilerek arıcıların maliyetleri düşürülmeli. Arıcılarımıza bal pirim desteği verilmeli. Balımız kayıt altına alınmalı. Gezginci arıcılarımıza nakliye desteği sağlanmalı. Orman vasfını kaybetmiş araziler arıcılara verilebilir. Orman Müdürlüğü ile istişare edilerek teşvikli ağaç dikilmeli, konaklama için sabit barakalar yapılmalı. GAP bölgesi arıcıları gibi destek talep ediyoruz.“
Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, Dünya Toprak Gününü kutlayarak sözlerine başladı. Su ihtiyacının altını çizen Bulut, “Elbistan, Türkiye’nin 4. Büyük ovası diye geçer. Bizim 2 milyon 5 yüz bin dekar arazimiz var, bir milyonu dağlarımız taşlarımız, bir buçuk milyonu ekilir dikilir arazimiz. Bunun 350 bin dekarı sulu tarım. Kalanı derin kuyularla sulanıyor. 70 yıldır üç baraj projesi var, hiçbirini toprakla buluşturamadık. Kuraklık yaşıyoruz. Bu mazotla, bu girdilerle biz nasıl çiftçilik yapacağız? Elektrik desteği alamıyoruz. GAP bölgesinde olsak üç barajdan biri biterdi. Şu anda 250 bin ton hububat yetişiyor, bir baraj olaydı bin ton hububat verirdik.”dedi.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Üretim Devrim Kurultaylarını çözüm için yaptıklarını vurgulayarak, “Elbistan toprağına sahip çıkan bir memleket. Toprağına sahip çıkma meselesini konuşmak için buradayız. Sadece polisimiz, askerimiz sınırımızı beklemiyor. Arıcısı, tarımcısı, sanayicisi de bekliyor. Toprağımıza, yani geleceğimize sahip çıkacaksak, ekonomik kurtuluş savaşı vereceksek o savaşa gereken cephaneyi taşıyacak olan sizlersiniz. Toprağına sahip çıkmayan Türkiye başı dik duramaz. Biz Vatan Partisi olarak üreticimizin ayağına gidiyoruz. Kurultayları çözüm için yapıyoruz. Ağlamak, diz dövmek için değil. Yüz kadar kurultayda şunu gördük: Tek ses var. Bu böyle gitmez, bu sistem bitti.”ifadelerini kullandı.
Özgür Bursalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da birkaç gün önceki “Bu sistem bitti“ sözünü hatırlattı ve “Bu bir milat. Vatan Partisi bunu 30 yıldır söylüyor“ dedi. Bursalı şunları ifade etti: “Cumhurbaşkanı Çin modeli, dedi. Herkesi şaşırttı. Bu aslında Türk modeli. Atatürk, daha savaşın dumanı tüterken aşar vergisini kaldırdı. Neden? Yeter ki köylümüz üretmeye devam etsin. İşte o sayede Sümerbanklar, Etibanklar, demiryolları o dönemde kuruldu. Türk modeli budur. Aynısını yapacağız. Geri dönüş yok. Nasıl yapacağız? Masaya yumruğunu vuracak bir hükümet lazım. Dün gazeteler yazdı, Türkiye’deki bankaların bir yıllık karı, 80 milyar lira. Çiftçimiz mazot dolduramıyor, ama banka faizleriyle 80 milyar kazanacak. Hayır, bankalar 80 değil 10 milyar kar etsin, ama çiftçimiz kazansın.”
Tasarruf ve komşularla iyi ilişkilere dikkat çeken Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, “İstihdam yaratacaksak önce tasarruf yapacağız. Yüzde 12’lerde olan tasarrufu 20’lere çıkartacağız. Dış politikada komşularla iyi ilişki, ekonomiyi de rahatlatacak. Mazotu İran’dan daha ucuza alacağız. Hem vatan bütünlüğümüz hem çiftçimiz için sağlam bir dış politika gerek“ dedi ve konuşmasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Siyasete ağırlığımızı koyalım. Kendimiz, geleceğimiz, vatanımız için siyaset yapın. Siz yapmazsanız tefeciler siyaset yapar. Hepinizi Vatan Partisi’ne davet ediyorum.”şeklinde konuştu.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, kurultay sonunda Vatan Partisi’ne üye olanlara da rozetlerini takdim etti.