Futbolda kirlenme Galatasaray ile başladı
Profesyonel futbol tarihine yakından bakıldığında hepimiz birbirimize benziyoruz ama yine de futbolda kirliliğin Galatasaray ile daha üst düzeye ulaştığı söylenebilir. Çocukluğumda Galatasaraylı olmak ayrıcalıklı bir durumdu. Çünkü Galatasaray “batıya açılan pencere” olmak bir yana bir spor kulübü olmaktan daha fazla şey anlatırdı insanlara. Bu bağlamda mahalle arasında yapılan maçlarda Galatasaraylılar hep azınlıkta kalırdı. Onlar futbolun nitelikli azınlığıydı.
Galatasaray bir okul takımı olmaktan öteye Metin Oktay ile geçmiştir. Metin Oktay’ın Galatasaray’a kazandırdıklarını, Türkiye’de ondan başka hiç bir futbolcu tek başına başaramamıştır. Metin Oktay salt bir futbolcu değil, insanlığın, duyarlılığın, etik değerlerin merkeziydi adeta. Onun için Metin Oktay yanlı yansız her futbolseverin sevgilisiydi. Bizim çocukluğumuzda Metin Oktay’ın heykelini Fenerbahçe kulüp binasının önüne dikseniz kimsenin sesi çıkmazdı. Galatasaray, Metin Oktay gibi temiz futbolcuları olan ter temiz bir kulüptü. Özdemir Asaf’ın “Bütün renkler kirleniyordu, önceliği beyaza verdiler” ünlü deyişinden hareketle, bütün futbol kulüpleri kirleniyordu, birinciliği Galatasaray’a verdiler dersek sarı-kırmızılılara haksızlık mı ederiz, bilemiyorum. Eğer Galatasaray’a haksızlık ediyorsak onunda bir karşılığı var: “Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir”.
Adını bire bir Metin Oktay’dan alan biri olarak Galatasaray’daki kirlenme beni ciddi olarak üzmektedir. Nasıl mı? Rakip takım yandaşlarının stada alınmaması bir Galatasaray projesidir, uygulanmıştır da... Beşiktaşlı mühendis Çetin’i, eski Ali Sami Yen Stadı’nın önünde Galatasaray yandaşları döverek öldürmüşlerdir. Taksim Meydanı’nda iki Leeds United yandaşının gırtlaklarını keserek öldüren yine Galatasaraylılardır. Fenerbahçe yandaşını otoyolun kenarında bıçaklayanlar da yine onlardır. Hagi’nin, Galatasaray’da oynarken hakemlere estirdiği terör unutulacak gibi değil. Hakem Erol Ersoy’un yüzüne tükürmüş ve aynı olay içinde tam yedi kez kusur işlemiştir. Fatih Terim’in yaptıklarını ise anımsatmaya gerek yoktur. FETÖ terör örgütünün spor kulüplerindeki öncüleri de Galatasaray’dan çıkmıştır.
Şimdi de, Ulusal formayı pisletip gazeteci döven Arda Turan yeniden takıma kazandırılıyor. Benim bildiğim Metin Oktay’ın Galatasaray’ı, Arda’yı Florya’da içeri bile sokmazdı. Ne var ki, toplum balık hafızalı olduğu sürece her şey yapanın yanına kar kalıyor. Kabadayılık her geçen gün biraz daha geçer akçe oluyo. Galatasaray bu sezon çok kaliteli bir takım kurdu. İzlerken, rakip takım yandaşları Galatasaray’a gıpta etmişlerdir eminim. Bu takımın içine Arda Turan’ı sokmak inanılmaz bir yönetim kusurudur. Benim elimden gelen budur. Ancak bu kadarını yazıp, söyleyebiliyorum. Özetin özeti: Galatasaray’ı yönetenler, Galatasaray Kulübü’nü suçluların aklandığı bir yer haline getiremezsiniz. Getirirseniz tarih bir gün bunun hesabını sizden sorar...