13 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Futbolumuz sadece altyapı ile kurtulur...

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Futbolun altyapı ile nerelere varacağının en tipik örneği Hollanda’dır. Futbol tarihine “Portakallar” olarak geçen Hollanda, Dünya Kupası’na 1938’de sonra bir daha 1974 yılında katılabildi. 36 yıl sonra katılacağı Dünya Kupası’nın grup maçlarını ise, Belçika’ya elenecekken, rakibinin Jan Verheyen ile kazandığı nizami golü Sovyet hakem Kazakov, ofsayt gerekçesiyle geçersiz sayınca kupa finallerinde o muhteşem takımı izleyebilmiştik. Türkiye’de olduğu gibi Hollanda’da da 1974 Dünya Kupası ilk kez televizyondan naklen yayınlamıştır. Bir futbolcu deyip geçmeyin. Ajax altyapısının dolayısıyla Hollanda futbolunun yetiştirip bütün dünyanın beğenisine sunduğu, kanımca gelmiş geçmiş en büyük futbolcu Johan Cruyff, Hollanda futbolunu şaha kaldırdı dersek olayı fazla abartmış olur muyum bilemiyorum. Anadolu’da şöyle bir tekerleme vardır:
Bir mıh bir nalı kurtarır,
Bir nal bir atı kurtarır,
Bir at bir askeri kurtarır,
Bir asker bir muharebeyi kurtarır,
Bir muharebe bir orduyu kurtarır,
Bir ordu bir ülkeyi kurtarır.
Gerek Ajax gerekse Hollanda Ulusal Takımı 1960’lı yılların sonuna değin Avrupa’da sıradanlıktan öteye geçmemişlerdir. Öyle ki Hollanda 1970’lere kadar Avrupa’da Lüksemburg’dan daha başarılı bir ülke değildi. 1970 öncesinde Hollanda Ulusal Takımı İngiltere’ye 8-0’lık hezimetlerle maçlar yitiriyor, Belçika’nın karşısında tutunamıyor, kulüpler düzeyinde ise Ajax, Avrupa kupalarında eşleştiği İngiliz takımlarından yarım düzineye yakın gol yiyordu.

İNGİLİZLER ŞAŞKINA DÖNDÜ

Ne zaman ki, Ajax altyapısı kuruldu, işte o andan başlayarak Ajax’ın öncülüğünde Hollanda futbolu Avrupa’nın devleri arasına girdi. Cruyff’un öncülüğünde Amsterdam’da oynanan Avrupa kupası maçında Ajax, Liverpool’u 5-1 yendi. Liverpool Menajeri Shankly “Nasıl olsa rövanşta 7-0 yeneriz” demişti. Ancak Liverpool’daki karşılaşmada Cruyff’un attığı iki gol ile ancak 2-2 bitmişti. İngilizler Ajax’ın oynadığı futbol karşısında şaşkına dönmüşler ve Liverpoollu futbolcular “Onları sahada tutabilmek mümkün değildi” demek zorunda kalmışlardır. İşte bu futbolcuların tamamına yakını Ajax altyapısının ürünüydü.
Evet, bir mıh ile bir ülkenin kuruluşu arasındaki bağ futbolda da gerçekleşmişti. Bir altyapı bir futbolcu üretmiş, bir futbolcu bir takımın kurtuluşunu sağlamış, bir takım bir ülkenin futbolunu kalkındırmış, bir ülkenin Ulusal takımı dünyanın en çok taktir edilen Ulusal takımı haline gelmiş, O Ulusal takım Brezilya, Arjantin, Almanya gibi dünya devlerinin arasından sıyrılarak üst üste iki Dünya Kupası final oynamış. Bilmem ki altyapının üretici gücü daha nasıl anlatılır?