05 Temmuz 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

1 Temmuz Medyanın Halleri

1 Temmuz Medyanın Halleri...Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?

1 Temmuz Medyanın Halleri...Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

ESAD-ERDOĞAN YAKINLAŞMASI PKK-YPG’Yİ SALLIYOR

MELİH ALTINOK/ SABAH

Esad'ın "Türkiye ile diplomatik girişimlere açığız" açıklaması ve Erdoğan'ın "Neden olmasın" minvalindeki sözleri, Suriye'nin doğusunda bulunan aktörler arasındaki tartışmayı körükledi.

ABD'nin Afganistan gibi Suriye'yi terk etmesi ihtimali de Suriye Demokratik Güçleri'ni, arkasındaki ABD desteğiyle domine eden PKK-YPG'nin imajını çizdi.

Bölgede PKK'lı olmayan ancak SDG'nin içinde yer alan Kürtler, artık Rojava'daki yönetimin Kandil'deki ABD kuklaları tarafından yönetildiğini daha yüksek sesle söylüyor.

"PYD'nin verdiği kararlar dışarıdan ülkemizle alakası olmayan ideolojik bir parti tarafından, yıllarca Kandil'de eğittiği kadroları tarafından veriliyor" diyen Suriye Demokratik Kongresi Dış İlişkiler Komitesi Sorumlusu Ahmed el-Cuburi'nin şu sözleri kayda değer:

"Yarın ABD'liler buradan giderse durumlar değişecek. Tam 12 yıldır Esad rejimi ile SDG ilişki içerisinde ama bugün Esad ile Türkiye anlaşırsa ilk olarak SDG'yi hedef alacaklar. ABD de buna yol verecektir. ABD'nin Türkiye ile olan çıkarları, SDG ile olandan daha çoktur. Bugün NATO üyesi olan, Putin ile ilişkilerini sürdüren tek devlet Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan'dır. ABD bu kartı bir tarafa itemez ve NATO'daki müttefikini PYD için göz ardı edemez. Hele son olarak Litvanya'da düzenlenen NATO zirvesinde ismi 'terör örgütü' diye anılan bir örgütle ilişkileri olan bir parti yüzünden."

Kimlerin bu sürece başından karşı olduğunu dikkatle takip edin.

BÜYÜK MESELE: SURİYE

SERKAN FIÇICI/ AKŞAM

Türkiye ile Suriye arasında üst düzey diyalog kapısı aralandı.

İşaretlerini en güçlü şekilde görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu.

"Neden olmasın" dedi.

Eğer Suriye'den gelen "olumlu sinyaller" devam ederse...

Yepyeni bir dönem başlayabilir.

Öznesi Suriye olan bir cümle kuruyorsak karşımıza iki büyük mesele çıkar.

PKK terörü ve sığınmacılar sorunu...

Ve yine eğer Suriye'den söz ediyorsak Rusya'yı anmadan geçemeyiz.

Esed, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajına "Suriye tüm toprakları üzerindeki egemenliğine dayanan Suriye-Türkiye ilişkisine ilişkin her türlü adıma açıktır" yanıtını verdi.

Ve bu açıklamayı da Putin'in Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev'in yanında yaptı.

Lavrentiev ise "Rusya'nın hedefinin Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri yeniden onarmak olduğunu" söyleyerek, çok açık "biz de varız" dedi.

Suriye hazır...

Rusya istekli...

ABD meşgul...

Daha uygun bir ortam bulmak mümkün mü?

ÜÇÜNCÜ KÜRESEL KAPIŞMANIN AYAK SESLERİ

ERAY GÜÇLÜER/ AKŞAM

Bir taraftan Çin Batı ve ABD'ye karşı, diğer taraftan ABD ve Batı Çin'e karşı bütün güçleriyle hazırlık yaparken her iki taraf üzerinde zamansal bir baskı da var. Hem ABD ve Avrupa devletleri hem de Çin yeni ordu yapılanmalarını 2028-2030 döneminde tamamlamayı planlıyorlar. Çin özellikle deniz kuvvetlerindeki eksiklerini tamamlayacak yeni uçak gemileri, fırkateyn ve muhripler inşa ederken aynı zamanda hava gücünü arttıracak J-20 tipi yeni nesil uçakları geliştirmeye çalışıyor. Buna karşı ABD ve Batı ise Çin'in insan gücüyle baş edebilmek için dron orduları ve robot birlikleri kurma peşinde. Olası bir üçüncü küresel kapışmanın geçmiş dünya savaşlarından asıl farkı yapay zeka temelli akıllı silah sistemleri olacak gibi görünüyor. Ayrıca taktik nükleer silahların yaygın şekilde kullanılması ve geçmişten farklı olarak ülkelerin vekalet aracı olarak kullanıldığı bölgesel çatışmaların çok daha uzun süreli olması beklenmekte. Ayrıca siber saldırıların asimetrik savaş yöntemi olarak yoğun şekilde kullanılmasının beklendiği yeni nesil savaş ortamında ülkelerin güçlü siber ordulara da ihtiyaç duyacakları anlaşılmaktadır.

Bütün Avrupa ülkeleri askerliği mecburi hale getirmek için büyük bir hazırlık içerisindeler. Bazı ülkelerde İsrail gibi kadınların da zorunlu askerlik yapmalarını mecburi hale getirmeye başladılar. Savunma bütçelerini ikinci dünya savaşından beri ilk defa bu kadar yüksek seviyeye çıkaran Avrupa devletlerinin bunu sadece Rus tehdidinden dolayı yaptıklarını düşünmek çok sığ bir analiz olur. Büyük resimde Çin'i gözden kaçırmamak gerekir. Nihayetinde ABD ve Avrupa esas olarak Çin'e karşı hazırlık yapmaktalar, Rusya bu süreçte sadece ara kademedir.

TÜRKİYE’DE BATI TİPİ BİR IRKÇILIK MÜMKÜN MÜ?

İHSAN AKTAŞ/ YENİ ŞAFAK

Geçtiğimiz günlerde katıldığımız bir televizyon programında hem muhafazakâr hem de farklı görüşten insanların Batı paradigmasının dışına çıkamadıklarını gördük. Yani, Batı’da yaşanacak bir olayın izdüşümleri Türkiye’de de devam edecek ve Batı’da olanlar bizde de olacak gibi bir ön kabulde bulunuyorlar. Bu yaklaşımın oldukça sorunlu yönleri var. Birincisi, Türkiye’yi ve Türk toplumunu Müslümanları doğrudan kendi gerçekliğiyle değil, Batılı paradigma üzerinden değerlendiriyorlar.

İkincisi, Türkiye’deki muhafazakârları Batı’yı bilmedikleri için suçlarken, aslında Batı’nın köklerine dair temel bilgileri olmadığından sadece Fransız İhtilali sonrası Batı metinleriyle muhatap olduklarını göz ardı ediyorlar.

Üçüncüsü, bu milletin tarihine, kültürüne, sosyolojisine ve öznesine vakıf olmayanların, Batı’dan etkilenmiş müstemleke aydınları gibi düşündüklerine şahit olduk.

Bu milletin tarihine, kültürüne ve sosyolojisine biraz derinlemesine bakıldığında, elbette Türkiye’de irili ufaklı sosyal medya fenomeni çapında siyasi partiler ve küçük faşist gruplar oluşabilir. Ancak, bu ülkenin geleneğinde toplumu tehdit edecek düzeyde bir faşizm oluşma ihtimali yoktur.

JOE BİDEN ADAYLIKTAN ÇEKİLİR Mİ?

ABDULLAH MURADOĞLU/ YENİ ŞAFAK

ABD medyasına yansıyan bilgilere göre kapalı kapılar ardında “acil durum” değerlendirmesi yapan Demokratlar Kongre’deki liderlik takımının yanı sıra eşi Jill Biden’ın Biden’ı çekilmesi için ikna etmesini istiyorlar. Jill Biden ise “Şu anda Oval Ofis’te oturmasını eşimden daha çok istediğim kimse yok” diyerek kapıları kapatıyordu. Demokrat Partili eski Başkanlar Barack Obama ve Bill Clinton ise Biden kampında yaşanan panik havasını yatıştırmaya çalışıyorlar.

Tartışmalara Trump’ın ön seçimlerdeki Cumhuriyetçi rakibi Nikki Haley de dahil oldu. Haley “X” hesabından yaptığı paylaşımda, “Sözlerimi bir kenara not edin....Biden Demokratlar’ın adayı olmayacak. Cumhuriyetçiler, gardınızı alın!” diyordu. Galiba Haley, Biden’ın çekilmesi halinde Cumhuriyetçiler’in adayının da değişmesi gerektiğini îmâ ediyor. Biden ve Trump’ın adaylıkları Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşecek parti kurultaylarında resmiyet kazanacak. Ön seçim yarışından çekilen Haley adaylık için hâlâ umut besliyor olabilir.

Demokrat kampta Biden’ın çekilmesi halinde aday olabilecek siyasetçiler arasında ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Michigan Valisi Gretchen Whitmer, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ile New Jersey Senatörü Cory Booker gibi birçok isim telaffuz ediliyor. Teamüllere göre Biden’ın çekilmesi durumunda Başkan Yardımcısı Harris’in aday olması daha uygun görülüyor. Ancak Harris’in anketlere yansıyan onay oranlarıyla Başkan Yardımcılığı performansı güçlü görünmüyor. Bu yüzden bazı Demokratlar Biden ve Harris’in birlikte çekilmek suretiyle yerlerini Trump ile baş edebilecek yeni isimlere bırakmasını istiyorlar.

Tüm bu seçenekler Biden’ın çekilmeyi kabul etmesine, yeni Başkan ve Başkan Yardımcısı adayını güçlü şekilde desteklemesine bağlı. An itibariyle böyle bir ihtimal ufukta gözükmüyor.

ŞU OKULLARI BULUN LÜTFEN…

ÖZAY ŞENDİR/ MİLLİYET

Türkiye’de hep öğretimi hatırlayıp, eğitimi unutuyoruz ya, bugün saçma bir noktaya geldik.

Çocuklarımıza “hasta olmasan da rapor al, test çöz, arkadaşlarının önüne geç” diye bir eğitim vermiştik.

Bu eğitim hasarını düzeltemeden ortaya bir başka hasar alanı çıktı: Bu hasarın sebebi öğrencilere 100 tam puanla mezuniyet garantisi veren bazı özel okulların varlığı.

Ciddi ve gerçekten eğitim verme derdi olan özel okullar, öğrencileri zorlar, ciddi sınavlar yaparken, kimi adı özel okul olan ticarethaneler tüm öğrencilerini 100 tam puanla mezun ediyor ve haksız bir menfaat sağlanmasına neden oluyorlar.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu okulları bulması ve mutlaka sistemden ayıklaması gerekiyor. Aksi takdirde lise çağına gelmiş çocuklara verdiğimiz eğitim, ailenin parasıyla arkadaşlarının önüne geçmeye devam edebilirsin eğitimi olacak.

Liseye bu eğitimle başlayan çocuktan iyi yurttaş olmaz, o çocuk, ileriki hayatında hep yasadışı yollara sapar, işlerini rüşvetle çözmeye kalkar.

Beşar Esad YPG PYD ABD Türkiye