03 Kasım 2024 Pazar
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

10 Ağustos 2024 Dama çözümleri

Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...

10 Ağustos 2024 Dama çözümleri
A+ A-

BENİM HAYATIMDAN BİR ANI BİR NASİHAT

1978 yılı yılında ilk kez bir satranç takımı gördüm. O yıllarda merdivenlere 8x8 64 kare çizip dama oynuyorduk arkadaşlarımla ama satranç başka bir dünya. Taşların acayip acayip şekilleri, isimleri var, hareket biçimleri farklı evet o da 64 kare içerisinde oynanıyor ama bizim yerlere çizdiğimiz, bir tarafta kiremit kırığı veya kırık cam parçaları, diğer tarafta açık renkli çakıl parçalarıyla oynadığımız oyunla alakası yok. Babamın güzel gelen karne hediyesi idi bu takım, üstelik içerisinde taşların hareketlerini çizimlerle anlatan minik bir kılavuz bile vardı. Fakat bütün bilgimiz o kadarcıktı. Siyah kare solda olacak bir de taşların hareketleri. Az çok da dama bilgisi var, bunun üzerine ne kadar satranç inşa edile bilirse o kadar satranç bilgim oldu 10 yaşımda. Sonra 12 Eylül ihtilali babamın batıdaki bir kasabaya tayini, erken yaşta vefatı şok üstüne şok derken hem satranç hem dama hayatımdan kayıp gitti. Yaşam kendi kurgusunu yapmıştı.

Derken seksenli yılların ortasında Karpov - Kasparov'un iptal edilen Dünya Şampiyonluğu maçı ve devamında gelen müthiş rekabet ve Kasparov'un bir Rock yıldızı gibi ünlenmesi. Üstelik bir Türk hem de benim bir hemşehrim Kasparov ile satranç oynamış üstelik büyük şampiyonun beraberlik teklifini de geri çevirmiş.

O yıllarda İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünde bir tek Veterinerlik Fakültesi var ben de oradayım. Avcılar kampüs bildiğiniz dutluktu ve çok sıkıcıydı. Bu sebeple yeniden satranç ile ilgilenmeye başlamıştım. İlk olacakta Kasparov’dan beraberlik teklifi alan ustayı bulacaktım. Buldum da. Üstelik 5 yıl önce 1983'te Türkiye Şampiyonu da olmuştu Adnan Şendur'du o usta. Lakin o yol beni bir kez daha damaya götürdü. Meğer bildiğimi sandığım dama gelenek, kültürel miras ve daha sayamayacağım birçok açıdan hiç de satrançtan aşağı kalmaz bir şey imiş. Satranç ile yeniden buluşmaya çalışırken "Türk Daması" diye büyülü bir oyunla yolum kesişti üstelik hemen burnumun dibinde aynı semtte Bahriyeli (Ufuk Karayel) diye bir usta varmış ki ismi dillere destan. O ismi de bir büyük satranç ustası Demir (Büyüközkaya) abiden öğrenmiştim. Sonrasında Topkapı, Silivrikapı, Beyazıt, Fatih, Beşiktaş ve tabii ki Kurtuluş dama merkezleri. Kemal bey, Genç Osman, Kara Ayhan, Bahriyeli, Eyüplü Ayhan, Elazığlı Halil, Vefalı Rıfat, Ressam Mithat, Başçavuş Ahmet ve daha birçok ilginç karakter ile damayı yeniden ama derinlemesine tanıma macerası. Şimdi bu anımı neden anlattım gelelim oraya. Kasparov ile oynayan hemşehrim Siirtli Türk oyuncu Adnan Şendur'u aradığım yıllarda Türk Satrancı şimdiki Dama gibiydi. Sadece dernek faaliyetleri olan bir tek büyük usta adayı var ki oda daha 6 yıl sonra 1994 yılında anca normları tamamlayıp GM olacaktı.

İkinci büyük usta (Kıvanç Haznedaroğlu) için ise 15 yıl daha beklenecekti. Şimdi ise Yağız Kaan Erdoğmuş ve Ediz Gürel gibi çok genç yaşta büyük usta olan ve dünya çapında ses getiren isimler var. Peki bu bir anda mı oldu. Tabii ki hayır önce federasyon oluştu sonra herkes o yapının etrafında toplandı. Zamanla GM Mert Erdoğdu, GM Kıvanç Haznedaroğlu, GM Dragan Solak, GM Alexander Ipatov, GM Mustafa Yılmaz, GM Barış Esen, GM Emre Can, GM Vahap Şanal gibi usta isimler yetişti şimdi ise gelecek şampiyon olarak görülen Yağız var hepsi sabır ve gayret ile oluştu. Hem Satranç hem de Dama camiasına oldukça yakın biri olarak üstelik satrancın terakki serüvenini harfiyen bilen biri gözüyle söylüyorum. Damanın da gelişimi için gayretli insanlar bir araya gelmeli, sabırlı ve tevazu sahibi insanlar işin başında olmalı, egolar örselenmeli, köy derneği havasından kurtulmalı, damanın iki ilçede yapılan turnuvadan ibaret olmadığı ve sadece turnuva ile kalkınamayacağı bilinmeli. Bu gönüllülük esaslı bir iştir, kimse biz zaten gönüllüyüz sen dur deme hakkına sahip olamamalı. İlerleyen zamanlarda bu konuya döneceğimi söylerken İstanbul Satranç topluluğunun yakından tanıdığı İSD'nin her şeyi Vatan abiyi saygıyla ve özlemle yad ediyorum.

Bu hafta sorular M.M. Shehab'ten

Şimdilik kalın sağlıcakla.

10 Ağustos 2024 Dama çözümleri - Resim : 1

10 Ağustos 2024 Dama çözümleri - Resim : 2

10 Ağustos 2024 Dama çözümleri - Resim : 3

Satranç İstanbul Üniversitesi