10 Eylül Dama Çözümleri
Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...
Kayserili Sava Usta (1854-1938?)
1935 Akşam gazetesinde şöyle yazıyor:
Damacıların piri, meşhur dama şampiyonu Sava usta Dama meraklısı olsanız da olmasanız da damacı Sava ustanın adını işitmiş olacaksınız. Kendisi birkaç sene evvel yine meşhur damacı Minas usta ile, merhum İsmet molla ile günlerce süren iddialı dama maçları yapmış gazeteler bu maçlardan uzun uzun bahsetmişti. Sava usta o zaman İstanbul dama şampiyonluğunu almıştı. Hatta Sava usta, ölen Minas usta ile gazetede, gazete sütunu üzerinde de bir maç yapmışlardı.
Amerikan gazeteleri Zaro ağa gibi usta Sava’yı da parmağına dolamışlar. Bunun için kendisinin birçok ecnebi gazetelerde boy boy resimleri var. Usta şakacı, hoşsohbet, alaycı, pek iyi Türkçe konuşan, Türkçe çok eski darbı meseller söyleyen bir zat.
Damacılar, damada yenilmeyi adetâ bir izzeti nefis meselesi, addediyorlar.
Bunun için şimdiye kadar hiç yenilmemiş, büyük şöhretli damacılar ne olur ne olmaz düşüncesiyle katiyen birbirleriyle karşılaşmıyorlar. Halbu ki aynı ayarda pek büyük dama üstatları var. Fabrikatör bay Asaf, Sava usta, bay Şahap, merkez memuru bay Saffet, eski defterhane mümeyizi bay Rıfat (65 senelik damacı), mülga polis meclisi reisi bay İsmail Hakkı, sonra ikinci sınıf oyuncular Tahir Baba, 30 seneden beri damada yenilmeyen adliye odacısı Halim Ağa, bay Talât, Hafız Fazıl.
Bunların arasında şampiyonluğu kimin kazanacağı belli değil. Kimi Asaf şampiyon olacak, kimi Sava usta şampiyon diyorlar. Her halde ciddî bir maç yapılsa kimin şampiyon olacağı pek merak ediliyor.
Tam bu sırada genç bir adam gelip: Usta merhaba diye Sava ustanın elini aldı, öptü. Bu genç adamı sordum: Sava ustanın talebelerinden dediler. Damacılar böyle grup gruptur. Her biri meşhur bir dama üstadının talebesidir. Tıpkı ameliyat yaparken etrafında stajyerlere izahat veren büyük bir operatör gibi usta Sava mahirane oyun manevraları yaparken yanındaki meraklılara: Bakın diyor. Bir taş veriyorum, dört taş kırıyorum. Buna pastırmacı açmazı derler, iyi oyundur. Etrafındaki talebeler baştan ayağa kadar dikkat kesilmişler bu kıymetli oyunu akıllarına nakşediyorlar.
Fakat damanın da kaç oyunu var, kaç türlüsü var? Ayı bacağı, kedi bacağı, kedi merdiveni, kurt bacağı, karaca bacağı, altı taş, beş taş, çarpma, hurda, taş altı, hamle, köpek bacağı, karga bacağı.
Şahap ustanın dediğine göre:
Damacıların hepsi yüksek insanlardır, evlat. Aklı üstün olmayan damacı olamaz. Zeka oyunudur. Ben damacılar içinde kendimi en süflisi (aşağı) sayılırım. Mektebi sultanî mezunuyum. Gerisini siz düşünün. Damacıların anlattığına göre İstanbul’da bu oyun günden güne parlıyormuş. Şimdi şehirde 500 damacı varmış.
Dama insanı saadete eriştirir. Çünkü oyuncu oyunda bütün aklını fikrini dama tahtasına vermek mecburiyetindedir. Böyle bir insan birkaç saat için bütün fikrini buna verince kederini, derdini, parasızlığını unutur. Bütün dünya dama oynasa yeryüzünde dert, keder, elem kalmaz.
https://youtube.com/shorts/bJDbyoKfzig