100 yaşındayız!
Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmeden 1 Haziran 1921 günü doğduk. İşçinin, emekçinin, Türk milletinin sesi olduk. Zalime eğilmedik, kalemimizi de kırdırmadık. Kimi zaman geldi haftalık olduk, kimi zaman da günlük… Derde deva, aşka kalem! Bu öyle bir aşk ki; Türkiye aşkı, gerçek aşkı…
İşte 100 yılın hikâyesi
Aydınlık, 1 Haziran 1921 günü Dr. Şefik Hüsnü (Değmer) önderliğinde yayımlandı. İstanbul’un işgal günlerinde ayrı bir soluk ve mücadele aracı oldu. Devrimden sonra da Türkiye’nin sorunlarına emekçi bakışı getirdi. Şefik Hüsnü’nün bayrağını 1968 yılından sona Aydınlıkçılar bugüne kadar onurla taşıdı… Çıkardıkları dergi ve gazetelere Aydınlık ismini verdiler.
Halkın Sesi, 15 Nisan 1975 günü yayımlandı. 151 sayı çıkan dergi, çok önemli konuları gündeme getirdi. Kontrgerillanın tertiplerini Türkiye’de ilk kez Halkın Sesi yazdı ve üstüne gitti. 1 Mayıs 1977 tertibi ve darbe girişimlerini açığa çıkardı. İşçi ve köylünün sorunlarına sayfalarını açtı. Türkiye, Kahramanmaraş, Urfa ve Söke köylülerinin toprak mücadelesini dergimizden okudu.
Halkın Sesi 7 Mart 1978 günü, günlük Aydınlık’a bayrağı devretti. 25 Ekim 1977 günü ‘Günlük Aydınlık geliyor’ müjdesini verdi. Sonraki bütün sayılarında kampanya hakkındaki gelişmelerini okurlarıyla paylaştı.
CEM KARACA'DAN DESTEK KONSERİ
Aydınlık’ın günlük çıkma haberi sanatçı ve aydınlar arasında da büyük ilgi gördü. Sanatçı Cem Karaca da Babıâli’deki yeni binamızı ziyaret ederek çalışanlara destek oldu ve daha sonra konserlere katıldı. Cem Karaca 1 Mayıs Marşı'nı da seslendirdi…
Aydınlık kampanyası Türkiye’nin dört bir yerinde büyük ilgi gördü. Her kesimden insanımız kampanyaya katıldı. Kimisi harçlığını, kimisi maaşını, kimisi ineğini, evini ve tarlasını bağışladı. Bağışlar kısa süre içinde o zamanın parasıyla 25 milyon lirayı buldu. Bu paralarla Aydınlık tesisleri kuruldu, kâğıt ve mürekkep gibi temel ihtiyaçlar alındı…
İlk günlük Aydınlık, 20 Mart 1978 günü bayilerde yerini aldı. Aydınlık ofset tekniğiyle 8 sayfa olarak hazırladı. Daha sonra sayfa sayısını artırdı. O heyecanı yaşayanlar o günü hâlâ unutmaz. Gururla anlatır. O günü yaşayanlar bugünkü Aydınlık’ın hazırlanma çalışmalarında da aynı heyecanı yaşadılar. Tecrübelerini genç arkadaşlarımıza aktardılar.
21 Mart 1978 günkü Aydınlık’ta ilk günün heyecanını sayfalarımızda yansıttık. Herkes bayiye “Ver bir Aydınlık” diye gitmişti. Aydınlık’ın deneme baskıları 1 Şubat 1978 günü yapılmıştı. 20 Mart iple çekiliyordu…
Aydınlık 1978 yılından 12 Eylül 1980’e kadar aralıksız 2,5 yıl yayımlandı. Türkiye’nin en zorlu yıllarıydı. Kontrgerilla en kanlı cinayetlerini işledi. Aydınlık Kahramanmaraş, Malatya, Çorum ve Sivas katliamlarının da üstüne gitti ve kanlı elleri açığa çıkardı. Bu dönemde 5 binin üzerinde aydın ve gencimizi kaybetmiştik… Aydınlık hep birlik ve beraberlikten yana oldu.
1 Mayıs 1977 katliamının çok önemli belgesi olan telsiz konuşmalarını Aydınlık 30 Nisan 1978 günü yayımladı. Bu haber tertibi yapan merkezi suçüstü yaparak açığa çıkardı.
GÜNDEMİ SARSAN HABERLER
28 Ağustos 1978 günlü Aydınlık’ta da, 1 Mayıs tertibine ilişkin para hareketlerinin belgesi yayımlandı. Tertipten 15 gün önce kontrgerillacı Nejdet Küçüktaşkıner’e 8 milyon lira ödenmişti. Bu habere MİT önce sessiz kaldı. Sonra hedef şaşırtan açıklamalar yaptı. Ancak işi kurtaramadı. Her şey ortadaydı. Bu haberimiz yıllarca konuşuldu. Tertipçiler 1 Mayıs katliamını Aydınlıkçıların üzerine atmıştı. Oysa belgeler her şeyi gösteriyordu.
12 Eylül sonrası en önemli yayın organımız 2000’e Doğru haftalık haber dergisiydi. 2000’e Doğru 4 Ocak 1987 günü çıktı. Türkiye’nin en cesur dergisi oldu. Korkusuzca 12 Eylül rejiminin üzerine gitti. Kenan Evren’in ‘Kenanizm’ini tüm açıklığıyla sergiledi. Yazar ve muhabirlerimiz hakkında yüzlerce dava ve onlarca yıllık hapis cezaları verildi. Körfez Savaşı yıllarında Özal’ın macerasına ‘dur’ dediğimiz için dergimiz kapatıldı. Yayın Yönetmenimiz Doğu Perinçek cezaevine atıldı. Ama yılmadık. Zonguldak işçisinin eylemiyle de bu macerayı durdurduk. 14- 20 Şubat 1988 günkü kapağımız MİT raporuydu. Bu sayımız da çok konuşuldu ve sarsıntı yarattı. Bugüne kadar gelen tartışmalara ışık tuttu. Çetenin şemasını yayımladı.
ŞEHİTLER VERDİK
Körfez Savaşı sonrası ABD, adım adım Irak’ın işgali ve kuzeyde kukla Kürt devleti kurma inşasını sürdürdü. Dergimiz bunları da takip etti ve haberleriyle kamuoyunu bilgilendirdi. ‘Pentagon’un Kürt Senaryosu’ kapağımız bugünlere nasıl geldiğimizin göstergesiydi. Dergimiz Kürt köylüsüne yapılan baskıları da cesurca gündeme getirdi. 1989 yılında yaptığımız “Kasaplar Deresi” haberimiz buna güzel örnektir. Bu dönemde Turan Dursun ve Halit Güngen’i şehit verdik.
1 Mayıs 1993 günü tekrar günlük Aydınlık’ı yayımlamaya başladık. 5 Nisan 1994 ağır ekonomik kararlarından sonra 22 Nisan 1994 günü yayınımızı haftalığa çevirmek zorunda kaldık. Bu dönem de Kürt vatandaşlarımız ve Türkiye üzerinde oynanan oyunlar devam etti ve Org. Eşref Bitlis’i şehit verdik. Basın bu olaya ‘Suikast değil kaza’ diye bakarken, Aydınlık kuşkuyla yaklaştı ve olayın ‘Suikast’ olduğunu kanıtladı. Arkadaşlarımız Nusret Senem ve Adnan Akfırat gerçeklerin peşinde olduğu için ‘Ergenekon’ tertibiyle cezalandırılmaya çalışıldı. Bu dönemde yazarımız Aziz Nesin Sivas’ta saldırıya uğradı, Metin Altıok’u ise 34 vatandaşımızla birlikte şehit verdik.
21 Mart 2008 günü toplu tutuklamalarla başlayan ‘Ergenekon’ tertibinin üzerine en cesur şekilde yine Aydınlık gitti. Tertibin bütün yalanlarını belgeleriyle ortaya koydu. Hatta tertibin içinde 35 CIA’cı ekibin olduğunu da yazdı. Hem de merkezini göstererek. 28 Şubat 2010 tarihli sayımız buna en güzel örnek. Tertipçiler telaşla merkezi ‘yasallaştırmak’ zorunda kaldı. Başyazarımız Doğu Perinçek daha ilk gün tertibin hedefinde TSK olduğunu haykırdı. 10’a yakın arkadaşımız tutuklandı…
Başyazarımız Dr. Doğu Perinçek. 40 yıldır yılmaz bir kalem ve fikir savaşçısı. Kontrgerillanın hedefi oldu. Bugüne kadar değişik tarihlerde 14 yıl zindanda kaldı. Kalemiyle yine de mücadele etti. Onun için yer ve mekân önemli değil, yeter ki kâğıt kalem bulsun…
Ergenekon tertibi halkın da desteğiyle çöktü ve 10 Mart 2014 tarihinden itibaren tutsaklar özgürlüklerine kavuştu. Dava tekrar görüldü ve vatanseverler hak ettikleri neticeyi aldı. Yazarımız Perinçek, cezaevinden çıkarken “Zıpkın gibiyiz. İrticânın kökünü kazıyacağız. Silivri’ye tertipçiler girecek” dedi. Öyle de oldu. Tertipçiler bir bir tutuklanarak Silivri’ye hapsedildi ve çoğu yargılanarak ağır cezalar aldı. Kaçanlar ise yakalanmayı bekliyorlar…
VATAN SAVAŞI ZAFERE ULAŞACAK ÜRETİM DEVRİMİ TAMAMLANACAK
Türkiye bu süreçten sonra yeni bir döneme girdi. Daha bir bağımsız hareket ederek ABD’nin Gladyo merkeziyle hesaplaşmaya başladı. Devlet içindeki FETÖ’cü ekip adım adım temizlendi. ABD’nin Irak ve Suriye’deki kukla devlet girişimini 24 Temmuz 2015 atılımıyla bozdu. Suriye’nin kuzeyine girdi. ABD planlarını yerle bir etti. Rusya ve İran ile Astana sürecini başlattı. Akdeniz’de Mavi Vatan mücadelesini yükseltti. İşte bütün bu süreçlerde Aydınlık Türkiye’nin yanında oldu.
Türk devleti içindeki mevzilerini kaybeden Amerikancı FETÖ, 15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle Hükümeti yıkmaya kalktı. Başkentimizi bombaladı… Ordu ve halk birliğiyle bu tarihi girişim yerle bir edildi. Ardından da büyük temizlik başlatıldı. Darbe girişimini Aydınlık ve Ulusal Kanal ilk anından itibaren “Amerikancı girişim” olarak ilan etti ve halkı ve orduyu mücadeleye çağırdı.
Aydınlık yeni dönemde yapıcı ve çözüm üretici oldu. Yol gösterdi. Üretim ekonomisi programının hazırlanmasında belirleyici oldu.. İç cephenin güçlendirilmesini savundu. Amerikan emperyalizminin ülkemiz ve bölgemizdeki planlarını ifşa etti. Mücadele azmi gösterdi. İç yıkıcılığa işaret etti.
Aydınlık bu yıl ayrıca son dönem gazetecilik yayıncılığında 10. yılına girdi. Bu alanda en uzun soluklu yayıncılığını gerçekleştirdi. Sıkıntıları yaratıcı atılımlarıyla aştı. E Aydınlık kampanyasıyla Korona günlerinde gazeteyi evlere ve cep telefonlarına taşıdı. İnternet yayıncılığı ve Aydınlık Avrupa ayrıca özel eklerle güçlü bir yayın olduğunu gösterdi.
Son söz: Okurlarımızla nice yıllara… Sizinle daha da güçlüyüz! İnançlıyız, zorluklar bize ve ülkemize vız gelir…
Tam bağımsız, üreten ve güçlü Türkiye için durmadan çalışmaya devam edeceğiz!