100. yılı meydanlarda kutladık
Aydınlık Gazetesi’nin 100. yılı dolayısıyla yayınladığı özel sayı, tüm yurtta yoğun ilgiyle karşılandı. Aydınlıkçılar, Türkiye’nin her yerinde yapılan gazete satışlarında, bir asırlık tecrübenin sorumluluğuyla emek, namus ve vatan mücadelesini kararlılıkla sürdüreceklerini belirttiler.
Aydınlık’ın 100. yıl özel sayısı tüm yurtta yoğun ilgiyle karşılandı. Aydınlık, Ulusal Kanal emekçileri ile Vatan Partisi il örgütleri Türkiye’nin birçok meydanında gazetemizi okurlarla buluşturdu. Vatandaşların ilgisini değerlendiren Aydınlık Gazetesi Genel Müdürü Osman Erbil, bayilerde Aydınlık kalmadığını vurgulayarak bu ilginin Aydınlıkçılara düşen sorumluluğu artırdığını söyledi.
Gazetemizin 100 yıllık mücadele tarihinin bir özeti niteliğinde olan, başta başyazarımız Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek olmak üzere, Aydınlık’ı bugünlere getiren ustalarımız ve yöneticilerimizin yazılarının yer aldığı 100. yıl özel sayımız çok yoğun ilgi gördü, bayilerde Aydınlık kalmadı. Kendisi de İstanbul İstiklal Caddesi’nde okurlarla buluşan Genel Müdür Osman Erbil ilgi hakkında şunları söyledi:
AYDINLIKÇILARIN SORUMLULUĞU YÜKSELİYOR
“Aydınlık'ın 100. yıl özel sayısına çok yoğun bir ilgi oldu. Türkiye genelinde bayilerde gazetemiz tükendi. Vatan Partililer meydanlara çıkarak binlerce Aydınlık sattı. Gazetemize dönüşlerden anlıyoruz ki bir asırlık Aydınlıkçı geleneğini anlatan yazılar çok dikkatli okunmuş.
‘Sizi bu sayıyla daha iyi tanıdık, ülkemizin size çok ihtiyacı var’ diye çok sayıda mesaj aldık. Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde kesin zaferi için, Üretim Devrimi için Aydınlık'a, Aydınlıkçılara düşen sorumluluk giderek yükseliyor. 100 yıllık tecrübeyle vatanımız için görev başındayız.”
‘AYDINLIK TÜRK MİLLETİNİN YOLDAŞIDIR’
Öncü Gençlik Genel Sekreteri Sezer Özseven, Aydınlık’ın bir asırlık yolculuğunda her zaman Türk milletinin yoldaşı olduğunu vurguladı. 100. yıl sayısıyla Öncü Gençlik’in kendisine yeni planlar çıkardığını belirten Özseven şunları söyledi:
“Aydınlık Gazetemiz bir asırlık yolculuğunda Türk milletinin yoldaşı oldu. Halkın alın teriyle yoğrulan Aydınlık, yalnızca günlük güneşlik zamanlarda değil kör çıkmazlarda Hızır gibi yoldaştır. Aydınlık'ın her sayfası her kelimesi Türk milletine ayrılmıştır. Biz Türk gençliği olarak bu sözlerin her birine şahidiz. Bizler de 100. yılını şanla mutlulukla kutladığımız gazetemizin 100. yıl özel sayısını okuduğumuz andan itibaren planlarımızı çıkardık. Bulunduğumuz her ilde her ilçede insanlarımıza gazetemizi uzattık. Halkımızdan gördüğümüz odur ki yine içinden geçtiğimiz zorlu süreçlerde Aydınlık'ın pusula rolüne ihtiyaç vardır. 100. yılında emek, namus, vatan cephesinde aynı kavgada omuz omuzayız!”
‘BİR ASIR KUTLU OLSUN’
100. yıl dolayısıyla okurlarımızdan çok sayıda tebrik mesajı aldık. Mesajlardan bazılarını sizlere de sunuyoruz.
Gül Ar: “Sevgili genç dostum İlker Yücel. Bugün gazetemizin yıldönümü ve ben maalesef Bitez köyündeyim ve katılamıyorum. Pandemi yüzünden... Ama Genel Başkan ve siz gençlere gazete imzalıyormuşsunuz. Kendi kendime, ‘Benim başım kel mi?’ dedim. Benim de gönlüm genç. Sizden ricam mümkünse bana yüz adet gazete ayırmalarını söyleyiverin. Dileğim birini bana olmak üzere 25’ini armağan verebilmem için imzalamanız. 75’ini de genç Aydınlıkçılara vermeniz. Bedelini Vatan Partisi Bodrum kanalıyla gerekli hesaba yatırırım. Bu kadar iş arasında yardım isteğim için affedin. Sizleri çok özledim. Terkos Pasajı bile gözümde tütüyor. Başkanımız ve eşini görmek de moralimi düzeltir daima. Peşin teşekkürlerimle saygı ve sevgilerimi sunar, sağlıklar dilerim. Ayrıca Ulusal programında çok iyiydiniz. Tebrik ediyorum. Bir asır kutlu olsun. Bunu pandemiden sonra kırk gün kırk gece kutlamalıyız. Genel Başkana ve sevgili eşine de sevgilerimi iletmenizi rica ederim.”
‘AYDINLIK AL SAĞLIKLI KAL’
Nesip Aykın: “Her gün çay ocağıma aldığım Aydınlık Gazetesinin 100. yıl sayısını dükkanımda güzel bir Tekirdağ sabahında elime aldım, çok duygulandım. Bütün sayfaları mükemmel yapılmış, adeta Aydınlıkçıların, fedailerin tarihini yazmışsınız. Sizleri kutluyorum. Bugüne kadar hep endişe ederdim bu kadar namussuzu, hırsızı, yalakayı, her devrin adamı olanları, yobazları, Atatürk düşmanlarını, ağızlarından küfrü ve ayrımcılığı düşürmeyen Atatürk düşmanı vaizleri, bu kadar namussuzu cehennem nasıl alacak? Şimdi bir endişem daha depreşti, bu kadar dürüst, ahlaklı, vatansever Aydınlıkçıları, bu fedaileri cennete nasıl sığdıracaklar. Çay ocağıma gelenler masadaki Aydınlık’ı okurken, ‘Dayı sen Erzurumlusun değil mi?’ diye soruyorlar, ‘Evet’ diyorum. Erzurumlu bir dadaşım, adam garipsiyor. Bir Aydınlık’a, bir dadaşa bakıp gülümsüyor. Her okuyana söylüyorum, ‘paranı doktora, ilaca kaptırma, bir Aydınlık al, Aydınlık sövüleceğe söver, dövüleceği döver, sevileceği sever, sende stres denen hiçbir zerreyi bırakmaz, hasta olmazsın. Sağlığın ve Aydınlık sana kalır.’ Bu arada Tekirdağ merkezdeki çay ocağıma davetlisiniz. Genel Başkanım Doğu Bey'in de sözü var 'geleceğim' diye, o gün bana bayramdır bilesiniz, hoşça kalın. Atatürk, Cumhuriyeti siz gençlere emanet etmiş. Nur içinde yat büyük insan Atatürk.”