11 aylık Onur bebek trafik terörü kurbanı
Başkentte Ankara-Kahramankazan karayolu üzerinde yaşanan trafik kazasında hayatını kaybeden 11 aylık Onur Kerem Nezir bebeğin ailesi adalet çağrısında bulundu.
14 Eylül’de Ankara-Kahramankazan kara yolu istikametinde ki Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde sol şeritten giden 06 BKU 239 plakalı kamyonetin, sadece köprü inşaatına girecek görevli araçlar için açılan toprak yola girmek için dönmesi sonucu 06 FS 7189 plakalı araca çarpmış, 11 aylık Onur Kerem Nezir hayatını kaybetmişti.
Oğlunu kaybeden aile, kamyonet sürücüsünün hatalı olmasına ve bunun kanıtlanmasına rağmen serbest bırakıldığını iddia ederek yaşanan olayları İHA muhabirine anlattı.
Kamyonet ile çarpışan aracın sürücüsü ve hayatını kaybeden 11 aylık Onur bebeğin babası İlhan Nezir, kazanın yaşandığı yolda herhangi bir önlem olmadığını öne sürerek, “Kaza sonucu eşim ve ben yaralandık çocuğum rahmetli oldu. Kendi istikametimde sol şeritte giderken kendini bilmeyen bir kamyon sürücüsü sola dönüş olmamasına rağmen bir anda aracı üzerimize doğru kırdı. Kendisi daha sonra verdiği ifadelerde 30 kilometre hızla gittiğini, kazadan sonra bize yardım ettiğini söyleyerek yalan ifade vermiş. Fakat soruyorum sizlere şehirler arası bir yolda 30 kilometre hızla gidilebilir mi. Bir anda yanımdan bana çarpmak suretiyle kasıtlı bir şekilde dönüş yaptı. Bunu ifadesinde de kabullendi ve kazaya sebebiyet verdi. Kaza sonrasında hastanede çeşitli ihmaller ve oyalanmalar sonucu çocuğum vefat etmiştir. Ben sizden adalet istiyorum. Şu anda bize çarpmış olan vatandaş, günler geçmesine rağmen elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor. Bir insan canı bu kadar ucuz olamaz. Davamı sonuna kadar sürdüreceğim” ifadelerini kullandı.
“Bu trafik terörünün artık bitmesini bu kişilere gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz”
Onur bebeğin dayısı Ahmet Durmuş, kamyonet şoförünün o dönüşü kasıtlı bir şekilde yaptığını iddia ederek, “11 aylık canımız ciğerimiz yavrumuzun ölümüne kasıtlı bir şekilde sebebiyet veren kaza ile ilgili adalet arıyorum” dedi ve şu sözleri kaydetti:
“Kamyonet sürücüsü dönmemesi gereken yerde, inşaat sahasında hiçbir görevi ve işlemi olmadığı halde inşaat sahasına girdi ve aracını aracımızın üzerine sürerek kasıtlı olarak bir ölüme sebebiyet verdi. Savcının, ilk günden tutuklama talep etmesine rağmen sulh ceza hakimliği, trafik polisinin yüzde yüz hatalı dediği kamyonet sürücüsünü serbest bıraktı. Kaza yerindeki incelemeler sonucu yolda 6-7 metrelik bir fren izi olduğu tespit edildi. Tüm tutuklama taleplerine rağmen kamyonet sürücüsüne, 15 dakika bile tutulmadan denetimli serbestlik verilmiştir. Savcı, kamyonet sürücüsünün ikinci kez hatalı olduğunu beyan ederek asliye ceza mahkemesine tutuklama talebini yineledi fakat üzerinden 4 gün geçmesine rağmen asliye ceza mahkemesi, hiçbir şekilde tutuklama yapmayarak tekrar cezayı işleyen kişiyi serbest bırakmıştır. Biz burada adaletimizi istiyoruz biz burada sadece bizim için değil herkes için adalet istiyoruz. Bu trafik terörünün artık bitmesini bu kişilere gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz.”
“Ambulans kapıda beklediği halde içeride 1 saat damar yolu arandı”
Kaza sonrasında 11 aylık Onur’u çevredeki vatandaşların yardımıyla Kahramankazan Devlet Hastanesi’ne yetiştirildiğini fakat yeğenini hastanede ki ilgisizlik ve ihmal sonucu kaybettiğini iddia eden Ahmet Durmuş, “Kaza anında yavrumuzun kafasında bir kanama meydana geldi. Kazanın yaşandığı anda o bölgede bulunan bir bayan arkadaş sağ olsun çocuğu Kahramankazan Devlet Hastanesi’ne yetiştirdi. İlk müdahaleyi, doktor olduğu bile belirsiz üstlerinde herhangi bir kıyafet bulunmayan iki kişi yaptı. Biri hiçbir şekilde müdahale etmeden diğerine sadece tarif ederek, gazlı bezle çocuğun kafasını sıvazlayarak temizletip, kafasını sardırdı. Sonrasında çocuğun kulağından kan geldiğini fark ettiler ve temizlediler. Bundan sonra yanımıza gelerek bize, 112 acilin çağırıldığını bu hastanede müdahale yapılamayacağını ve Ankara Şehir Hastanesi’ne sevkimizi gerçekleştiğini söyledi. 5 dakika sonra ambulans geldi fakat ambulansta giderken müdahale yapılabilmesi için damar yolu açılması gerektiğini söylediler. Birinci hemşire geldi elinin üzerinden damar yolu açtı fakat çocuğun eli şişti. Daha sonra vücudun farklı bir yerinde damar yolu aramaya başladı. Çocuğun başka bir yerinde damar yolu bulamayınca başka bir hemşireyi çağırdı. O hemşirede bulamadı. İçeriden sürekli olarak çocuğun yanına hemşireler geldi ve damar yolu açmaya çalıştılar o arada çok zaman kaybedildi. Ambulans kapıda beklediği halde içeride 1 saat damar yolu arandı. Çocuğa yaklaşık 6-7 hemşire müdahale etti” dedi.