11 Kasım Medyanın Halleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
ERDOĞAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği konusunda AK Parti heyetinin HDP’yi ziyaret etmesi nedeniyle pusuya yatanlar çoktu. HDP üzerinden Cumhur İttifakı’nda çatlak meydana getirmeyi planlıyorlardı. MHP’nin hassasiyetlerini kaşıyarak Cumhur İttifakı’nda kriz çıkaracaklarını sandılar. Bahçeli heveslerini kursaklarında bıraktı. “Sosyal medyadan Milliyetçi Hareket Partisi’ne asla istikamet çizilemeyecektir.” dedi. “AK Parti heyetinin Anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son derece doğal ve doğru bir adımdır.” diye konuştu.
Bahçeli’nin sağduyulu duruşu nedeniyle Cumhur İttifakı bu süreçten güçlenerek çıktı.
AK Parti heyeti görüşmeye ilişkin izlenimlerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktarıyor. Erdoğan, kabine toplantısından sonra, “Prensip olarak temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyoruz. Temennimiz de Meclis’te bu değişikliği doğrudan kabul edebilecek bir çoğunluğun doğrudan sağlanabilmesidir” diye açıklama yaptı. Muhalif medya bunu, Erdoğan geri adım attı diye sundu ama Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliğine teklif vermeleri için muhalefete mesaj verdi. Erdoğan, muhalefete zeytin dalı uzatarak, “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım” demişti.
Dün de iki lider bir araya gelerek, Anayasa değişikliğinin yol haritasını belirlediler. Anayasa değişikliği Meclis’e sunulacak seviyeye geldi. AK Parti ve MHP’nin milletvekili sayısı Anayasa değişikliği için yetmiyor. HDP’nin destek vermesi bekleniyor. İYİ Parti tereddütlü. CHP ise karşı.
Ancak Anayasa değişikliği referanduma gidecek şekilde 360’ın üzerinde bir destek sağlarsa, esas olan son tur oylamada CHP ile İYİ Parti referanduma gitmemesi için destek verip 400’ün üzerinde bir oyla kabul edilmesini sağlar mı? Neden olmasın?
BÜYÜK İDDAANIN MİYADI ÜÇ GÜNDE DOLMAZ
TACEDDİN KUTAY / AKŞAM
Eski taktiktir, muhalefet iktidarı olmadık bir şeyle itham eder ve bu iddia hiçbir zaman tahakkuk etmeyince "efendim biz dile getirdik ve üstüne gittik bu sayede cesaret edemediler" diyerek kendine kahramanlık izafe eder.
Sizin anlayacağınız, hayali sermayeden iki kere kar edilir. Hayali ihracat vardı bir zamanlar. İşte öyle bir şey... evvela olmadık bir şeyle itham Edip yıpratırsınız akabinde bunun aslında hiç olmadığı ortaya çıkınca olmayışının bütün ödülünü de kendi üstünüze alırsınız.
Normal şartlar altında yeri yerinden oynatacak, ortalığı ayağa kaldıracak, memleketi hercümerce getirecek iddiaları ortaya attığınız vakit, bu iddiaların hiçbir zaman unutulmayacak neticelerinin olması beklenir. On gün sonra gündemden düşecek büyük iddaa olmaz! Watergate skandalı gibi güçlü bir iddia ile ortaya çıkıyorsunuz eğer bunun arkasını doldurmalı, hakikaten yeri yerinden oynatmalısınız.
ALTILI MASADA İBRE KİMİ GÖSTERİYOR
MAHMUT ÖVÜR / SABAH
Hâlâ İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, babadan oğula devredilen Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanlığı'nda oturan Hüseyin Baş'ı altılı masaya önermesinin sırrı çözülmüş değil.
Ancak bunun adaylıkla ilgili bir hamle olduğu da sır değil. Tıpkı Akşener'in "Noter değiliz" veya "kazanacak aday" çıkışı gibi... Önümüzdeki günlerde Akşener'in bu süreci nasıl yöneteceğini göreceğiz ama artık şu bir gerçek:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü ve ABD gezisi gibi fiyaskoyla sonuçlanan son hamleleri hem Akşener'in hem de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun elini güçlendirdi. (...)
İmamoğlu da önceki gün çıktığı televizyonda, herhalde Kılıçdaroğlu'na mesaj verir gibi işin "tam göbeğinde" olduğunu anlattı:
"Genel Başkan ile konuşuyorum. Partilerin yetkilileri ile konuşuyorum. Teknik konularda katkı sunuyorum.
Farklı mekanizmalarla sürecin içerisindeyim. Ben altılı masanın en çalışkan neferiyim."
Dikkatinizi çekmiştir, bir belediye başkanından çok bir parti genel başkanı gibi konuşuyor.
Bu siyasi dilin, CHP içindeki "Kemalcileri" çıldırttığına şüphe yok.
Şimdi herkes merak ediyor; Kılıçdaroğlu buna nasıl cevap verecek? Yeni bir siyasi hamle mi yapacak yoksa İmamoğlu'nun elini kaldırmaya mı hazırlanacak?
