22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

12 aylık mutfak enflasyonu yüzde 134,7: Ekimde açlık sınırı 7 bin 425 TL

Türk-İş ekim ayı açlık-yoksulluk sınırını açıkladı. Ekim ayı açlık sınırı 7 bin 425, yoksulluk sınırı 24 bin 185 TL’ye yükseldi. 12 aylık mutfak enflasyonu da yüzde 134,7 olarak hesaplandı.

12 aylık mutfak enflasyonu yüzde 134,7: Ekimde açlık sınırı 7 bin 425 TL
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Türk-İş her ay düzenli olarak yaptığı açlık, yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı. Yapılan açıklamada, bu yılın ekim ve kasım aylarında da, yıllık bazda resmi tüketici fiyatlarında (TÜFE) artışın devam etmesinin beklendiği ifade edildi. Baz etkisi nedeniyle aralık ayında yıllık enflasyonun düşeceği kaydedilen açıklamada, “Ekonomide bir durgunluk söz konusu olmazsa TÜFE ve TASE, Aralık sonrası da aylık olarak artmaya devam edecek. Enflasyonun yıllık bazda gerilemesinin fiyatlarda gerileme anlamına gelmediği aralık ayından sonra daha belirgin olacak. Çünkü çok iyi biliniyor ki; yıllık enflasyon oranındaki düşme fiyatların gerilemesi değil artış hızının düşmesidir. Hayat pahalılığı, fiyatların gelirle ilişkisini gösterir; enflasyonun gelir artışından hızlı olmasıdır. Ücretli çalışanlar için hayat pahalılığı artarak devam edecek gibi gözükmektedir.” denildi.

SABİT GELİRLİLERİN ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ

Özellikle maaş, ücret, yevmiye gibi sabit gelirli hanelerin gelirlerinin enflasyon kadar artmaması veya gecikerek artması nedeniyle alım güçlerinin düştüğü vurgulanan açıklamada, “Yaşantılarını sürdürmek için ihtiyaçları olan temel mal ve hizmetlere gelirlerinden daha fazla ayırmak zorunda kalmaktadır. Süregelen enflasyon ve aynı zamanda geniş kesimleri kapsayan gelir yetersizliği, geçim sıkıntısının temel nedeni olmaktadır. Hanenin gelirleri en az enflasyon kadar artmadığı ya da fiyatlar gerilemediği sürece hayat pahalılığı giderilip alım gücü enflasyon öncesi dönemin seviyesine getirilemez. Refah artışının sağlanması için, ücret zamlarında enflasyon farkının üzerine sağlanan ekonomik büyüme paralelinde bir refah payı eklenmelidir. Kapsayıcı büyüme bu şekilde mümkün olacaktır.” görüşlerine yer verildi.

MİLLİ GELİRDEN EMEĞİN ALDIĞI PAY DÜŞTÜ

Son bir yıldır, enflasyon pahasına üretim ve büyüme tercih edilerek piyasanın canlı tutulduğu, çarkların döndüğü belirtilen açıklamada, “Ancak bunun maliyeti de ağır oldu. Mili gelirden emeğin aldığı pay giderek geriledi. Yoksul daha da yoksullaştı. Enflasyon kadar ücret zammı var olan sefaletin sürmesi anlamındadır. Yetersiz ücret geliri karşısında devam eden fiyat artışları, hayatı pahalılığını dayanılmaz noktalara taşıdı.” bilgisi verildi.

Son bir yıl içinde aşırı yükselen gıda fiyatlarının bireyleri ve aileleri çok olumsuz etkilediği ifade edilen açıklamada, “Gıda fiyatlarının artmasında öncelikle yetersiz üretimin olması, tarımsal üretim girdilerinde maliyet artışları ile üretim, tedarik ve satış zinciri içerisinde orantısız fiyat değişimleri önemli rol oynadı. Neticede savunmasız dar ve sabit gelirli insanlar derinden etkilendi, Ankara’da yüzde 135’i bulan gıda enflasyonunun varlığında dengeli beslenebilmek için yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmek daha da güçleşti.” denildi.

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Ekim ayı sonucuna göre açlık ve yoksulluk sınırı şöyle odu:

“Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 7 bin 425 liraya yükseldi. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 24 bin 186 lira oldu. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 9 bin 706 lira olarak gerçekleşti.”

Türk-İş’in araştırmasına göre açlık sınırı asgari ücretin 1925 lira üzerine çıktı.

Ekim ayında mutfak enflasyonundaki değişim de şöyle belirlendi:

“Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,48 oranında yükseldi. On aylık değişim oranı yüzde 81,19 oranında oldu. Son on iki ay itibariyle artış oranı ise yüzde 134,77 olarak hesaplandı.”

TÜRK-İŞ