12 Kasım Medyanın Haleri
Hazırlayan: Ercan Dolapçı
AVRUPA ‘YALAN HABER'E KARŞI ORDULAŞIYOR
MUSTAFA KARTOĞLU / AKŞAM
Konuyla ilgili ilk haberi, bugünlerde terörle mücadeleye teşvik ettiğimiz İsveç'ten duymuştum. Bu yılın ocak ayında, 'Psi-kolojik Savunma Ajansı' adıyla oluşturulan kurum, sadece 'doğrulama servisi' veya yalan haber yayanları tespit etme amaçlı değildi. İsveç hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Ajans, "İsveç ordusuyla" da birlikte çalışacaktı. Zira İsveç, yalan haberin, sadece boşboğazlık, klavye kahramanlığı veya siyasi muhalefet için kullanılmadığını biliyor. Yalan haber, halk içinde huzursuzluk, karamsarlık, yılgınlık ve toplumsal çatışma yaratmak amacıyla 'psikolojik harp' yöntemi olarak kullanılıyor. O yüzden İsveç, bu yeni kurumun adını 'Psikolojik Savunma Ajansı' koydu ve 'ordu' ile birlikte çalışma sistemi getirdi.
Elbette siyasi olarak hükümetle ve hükümetin bir parçası olarak polis ve 'istihbarat'la da... Ajansın başına da Henrik Landerholm adlı bir eski asker getirildi. Landerholm, askeri kariyerinden sonra milletvekilliği ve Savunma Komitesi Başkanlığı; büyükelçilik ve Savunma Akademisi Rektörlüğü yapımış bir isim. Landerholm şimdi, İsveç'in NATO üyeliği için Türkiye'nin 'terörle mücadele' şartlarını yerine getirme sürecinde, ülkenin ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atandı.
Benzer bir başka kurumu Fransa kurmuştu. Bu konu ABD, İngiltere, Almanya gibi diğer batılı ülkelerin de gündeminde; yasalar çıkarıldı, değişik kurumlar kuruldu veya var olan kurumların görevlerine eklendi.
AKŞENER İLE KILIÇDAROĞLU YARIŞIR MI
ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET
6’lı masa önemli toplantılarından birini 14 Kasım Pazartesi günü yapacak. Bu toplantıda ortak cumhurbaşkanı adaylığının gündeme gelmeyeceğini söyleyebilirim. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu açısından şartlar oluşmuş değil. Ortak aday konusu seçim takvimi başlayınca masaya gelecek.
Bu arada Kılıçdaroğlu’na üzüleceği bir haberim olacak. İYİ Parti, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor. Çünkü seçilemeyeceğini düşünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu, ortak cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse ibre çoklu adaya dönebilir. İYİ Partililerin gönlünde Meral Akşener ya da Mansur Yavaş yatıyor. Mansur Yavaş’ın CHP’den istifa edip aday olmasına pek ihtimal verilmiyor. Mansur Yavaş cesur bulunmuyor. Bu durumda geriye Akşener’in adaylığı kalıyor. Meral Hanım “Başbakanlığa talibim” diyerek kendisini bağlamıştı.
Akşener’in 14 Kasım’da masaya İYİ Parti il başkanlarının imzalı desteğiyle cumhurbaşkanı adayı olarak gideceği yönündeki haberler doğru değil. İYİ Parti sözcüsü Kürşat Zorlu, “Ne böyle bir düşüncemiz ne de bu yönde bir çalışmamız var” dedi. Yalanladı. Ama imza işi yarım saatlik bir iştir. Önemli olan irade. Alttan topla üstten topla, İYİ Parti’den Kılıçdaroğlu’na destek çıkmıyor. Ama Kılıçdaroğlu adaylıkta kararlı. Kılıçdaroğlu CHP’nin adayı olarak çıkarsa Akşener yeminini bozup aday olur mu? CHP ve HDP’nin desteklediği Kılıçdaroğlu ile Akşener’in mücadelesine tanık olur muyuz? Neden olmasın?
MASAYI AKŞENER DAĞITACAK
MELİH ALTINOK / SABAH
Fiilen cumhurbaşkanlığı adaylık kampanyasına başlayan Kemal Kılıçdaroğlu yurtdışı seyahatleriyle iddiasını sürdürüyor.
Masanın en yüksek oya sahip genel başkanının adaylık ısrarı normal. Yerel seçimlerde yakalanan başarı kendisine ait. İyi Parti'nin Meclis'e sokulması projesini de o gerçekleştirdi. Ve son olarak 6'lı masaya önayak olup muhalefeti bir araya getirdi.
Zaten bu saatten sonra ilerlemekten başka şansı da yok.
Bu yolda azıcık yavaşlasa, duraksasa hem parti içinde pusuda bekleyen belediye başkanlarının hem de masadakilerin sandalyesinin ayağını kaydıracağının farkında.
"Altılı masanın en aktif neferi" olduğunu söyleyen İmamoğlu'nun medyadaki nüfuz mücadelesinin ve ekibinin belediyecilik sınırlarını aşan faaliyetlerini izliyor. Mansur Yavaş'ın "herkesin adayı olabilme" potansiyelini göz ardı etmiyor.
Bu isimler ya da kendisi dışında herhangi birinin yarışa girmesi halinde sonucu ne olursa olsun partideki pozisyonunu sonsuza kadar yitireceğini biliyor...
İşi çok zor.
Üstelik Meral Akşener de Kılıçdaroğlu'nun başarabileceğine inanmıyor. Ancak karşı çıkıp masayı dağıtan durumuna düşmek istemiyor. Bu yüzden de olası alternatifleri tahrik edip cesaretlendirmeye çalışıyor.
Bir İmamoğlu'nun kulağına fısıldıyor, bir Mansur Yavaş'ın.
Son olarak da İyi Parti'nin 81 il başkanının, Akşener'i cumhurbaşkanı adayı olarak resmen teklif edecekleri söyleniyor. Tabii ki genel başkanlarının bilgisi olmadan!
Bu gelişmenin önümüzdeki günlerde Akşener'in, Kemal Bey'e "Benim de üzerimde partimin baskısı var. Fedakârlık yapmalıyız. Sen de aday olma ben de" demesinin yolunu açacağı aşikâr.
Akşener'in inadının ikinci ve daha baskın sebebi ise "gerçekçi hedefine" kilitlenmesi. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçimini alamayacağını gören Akşener, parlamento şekillenirken kazanmanın peşinde.
21. YÜZYILDA SİYASET VE YENİ AÇILIMLAR
AYŞE BÖHÜRLER / YENİ ŞAFAK
Politikada etik, kültür ve felsefe gibi geniş bir başlığı bir panel çerçevesinde konuşabilmek elbette mümkün değildi, ancak yıllar sonra 21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu’nda (PNP Forum) yeniden gördük ki, bunları konuşmaya bir yerlerden başlamak gerekiyormuş. Uluslararası ve Türk konuşmacıların bir arada olduğu felsefi tartışmalar sadece bizim için değil İslam dünyası için de ufuk açıyor.
AK Parti tarafından Numan Kurtulmuş başkanlığında 21. yüzyılın değişen paradigmalarını ele alan Güney Afrika’dan İsrail’e, Ukrayna’ya, Amerika’ya, Rusya’ya, Gürcistan’a, Sırbistan’a, İngiltere’ye, İtalya’ya, Somali’ye, Azerbaycan’a pek çok uzmanın ve siyasinin konuşmacı olduğu dokuz başlığın yer aldığı uluslararası toplantı hepimiz için son derece ufuk açıcıydı.
Her şeyden önce kendi sahalarında uzman düşünür, akademisyen, strateji merkezi yöneticilerinin Ak Parti’nin önde gelen yöneticileriyle ve gençlerle buluşmasının oluşturduğu ortamın; siyaset ve fikir insanlarının bir araya gelmesinin müthiş bir sinerji meydana getirdiğini söylemek istiyorum. Sadece titiz bir çalışmayla belirlenen konuşmacılarımızın değil moderatörlerimizin siyasi ve entelektüel birikimleriyle Forum’a sağladıkları katkılar da çok kıymetliydi.
Forum’da öne çıkan önemli öneri gelecek olan dünyanın risklerine karşı bir “Türk etik konseyi” kurulması fikriydi. Yeni bir siyasal tahayyüle ihtiyaç hisseden bir dünyada siyasetin bir sanat olduğunu hatırlatan, “Siyaset felsefesi ahlaktır “diyen, siyasetin adalet temelli bir anlam inşasına katkı sağlayacağına inanan konuşmaların tamamını PNP Forum YouTube hesabından izleyebilirsiniz.
HDP’YE BAKIŞ AÇISI
KADİR YILDIZ / TÜRKGÜN
AK Parti’nin HDP’ye yanaştığını söylediler. Aynı AK Parti, CHP ve İP gruplarını da ziyaret etti ama hiçbiri “AK Parti bize yanaşıyor” diyemedi. Kurnazlık yapalım derken körlükleri kendilerini ele verdi.
Hatta açılım ve çözüm süreci benzetmeleriyle şirazelerini kaybettiklerini bile düşündük. Bu ifadeler kullanılırken de PKK’nın üst düzey yöneticileri ya etkisiz hâle getiriliyor ya da paketlenip Türkiye’ye getiriliyordu. Yani bu ziyaretle ne HDP kendini aklıyor ne de Cumhur İttifakı’nın bugüne kadarki tutumu değişiyordu.
Bugüne kadar HDP’nin izlediği siyaseti doğal ve doğru bulanlar, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin AK Parti’nin ziyareti için söylediği “doğal ve doğru bir adımdır” sözleri üzerinden saldırıya geçti. Cumhur İttifakı’nın dağılmasını bekleyenler avuçlarını yaladı.
MHP Lideri’ni eleştirenler; taktik, kamuoyundan gizli, özel iş birliği taşıyan temaslarının üzerini bir anda örtebileceklerini zannettiler. Ya da başörtüsü anayasa değişikliğine “Hayır” demek için güzel bir kılıf buldular.