12 Mayıs Medyanın Halleri
Köşe yazarlarının gündemi... Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar...
ŞİDDETİ, ‘KÜLTÜR’ İLE AŞABİLİRİZ
ALİ SAYDAM-YENİ ŞAFAK
Babam, rahmetli Nihat Saydam 1920’lerin Türkiye’sinde yurt dışına gönderilen ilk mühendislerdendi. Döndükten sonra kendisine, yeni yeni oluşmaya başlayan özel sektörden teklifler gelmeye başlıyor. Devlete borcunu ödeyelim, gel bizimle çalış, diyorlar… Nihat Saydam Bey şöyle cevaplamış: “Benim Türkiye Cumhuriyeti’ne olan maddi borcumu ödeyebilirsiniz de manevi borcumu nasıl ödeyeceksiniz?”
Millî mutabakat ve millî inanç meselesini sağlayan unsur; bir kültürel devrim, bir kültürel değişim süreciydi. Yani Cumhuriyet’in inşası döneminde insanların hep birlikte uğruna mücadele ettikleri zihniyet, genç kuşaklara aşılanabilmişti. Buna karşın bugün toplumlarda ve değer sistemlerinde, inanılmaz bir erozyon var.
Elbette, ‘ısı kalkanı’nı oluşturmuş, aile terbiyesini ve toplumsal ahlakı çocuklarına aktarabilmiş aileleri ve gençlerimizi tenzih ederiz. Ancak, bilgisayar oyunlarının, televizyon programlarının, sosyal medyanın etkisinde denetimsiz ve korumasız bırakılmış kahir sayıda çocuk olduğunu da gözlemliyoruz. (…)
En başta da bir ‘Millî Kültür Politikası Stratejisi’ne ihtiyaç söz konusu… Çünkü bu dipsiz kuyudan çıkışın yol haritası odur...
***
İSTİHBARAT ZAAF KALDIRMAZ
TUNCA BENGİN-MİLLİYET
Bir de etki ajanlığı meselesi var. Sizin içinizden ya da sizden gibi görünen ama aslında karşı tarafa hizmet edip sizi arkadan vurmaya çalışanların yürüttüğü psikolojik algı operasyonları yani. Bunlar da siyasetten iş dünyasına, hukuktan sanat camiasına, medyadan akademisyenlere veya sivil toplum örgütlerine kadar hemen her yerde olası… Bağlı oldukları istihbarat servisleri ya da uluslararası şirketlerden gelen talimatla istenilen algıyı oluşturup, gerekli propagandayı yapmak adına... Onun için de istihbaratçıların anlatımıyla “derin” faaliyetlerde esas tehlikeli olanlar “klasik istihbarat ajanları” değil, hemen her yere sızan veya devşirilen bu gibi etki ajanları. Hedef ülke ve toplumda yarattığı tahribatlar nedeniyle. Ki bu bağlamda Türkiye’de siyasetten ekonomiye ve sosyal yaşama dönük fazlasıyla etki faaliyeti iddiası ve tartışması söz konusu. Hatta savcılık iddianamelerine yansıyan örnekler de var...
Dolayısıyla ülkenin menfaatleri, birliği, bütünlüğü için herkes dikkatli ve uyanık olmak zorunda... MİT’in uyarısında olduğu gibi tanımadığımız kişilerin yönelttiği irdeleyici, şüpheli ve hassas içerikli sorulara cevap vermeden önce soruyu soranın kim olduğunun sorgulanması kritik önemde...Kısacası istihbarat zaaf kaldırmaz...