13 Aralık Medyanın Halleri
İşte günün öne çıkan köşe yazıları...
ÖZEL Mİ, ABD’Lİ SANDERS Mİ SOLCU?
Mahmut Övür - Sabah
Bugüne kadar Vietnam'dan Ukrayna'ya, darbelerden ekonomik kuşatmalara hiçbir şey ABD'nin başını çektiği Batı Bloku'nun sahte "hür dünya" yarattığı gerçeğini, Gazze'deki barbarlık kadar açığa çıkarmadı. Ama daha vahimi "özgürlük ülkesi" ABD'nin düştüğü hâldir. İnsan Hakları Evrensel Beyannameleri, Cenevre Sözleşmeleri ayaklar altında. İş öyle bir noktaya vardı ki kongre, "İsrail karşıtlığını antisemitizm" olarak kabul etti. Artık ABD, insanların konuşmaktan korktuğu, dünün "Demir Perde" dedikleri, "Otoriter" diye suçladıkları bir ülkeye dönüştü. 1984'ün yazarı George Orwell mi yoksa Cesur Yeni Dünya'nın yazarı Aldous Huxley mi haklı, yoksa ikisi de mi? Baksanıza fikir özgürlüğünün simgesi küresel eğitim kurumları Harvard'ın, MIT'nin sadece öğrencileri değil rektörleri bile baskı ve tehditle geri adım atmak zorunda kaldı. Tıpkı Avrupa'nın Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Dostoyevski'yi yasaklaması gibi Batı kendi koyduğu ilkeleri yerle bir eden bir utanç çukurunda. Dikkatinizi çekmiştir, düne kadar Batı normlarını yere göğe koymayan ve sadece onlar gibi olunursa o değerlere kavuşulur diyen içimizdeki "Batıcılar"ın hiçbiri bu tabloya itiraz etmiyor ve sesleri çıkmıyor. Hatta Batı'nın Gazze'deki vahşete verdiği destek görmezden, duymazdan geliniyor. Alın CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel'i... Özel, ABD'li Senatör Bernie Sanders kadar bile sesini yükseltemedi. "ABD solcusu" Sanders, en azından destek verdiği ABD Başkanı Biden'ı "sorumsuzlukla" suçluyor: "ABD'nin Netanyahu'ya bu korkunç savaşı sürdürmesi için 10 milyar dolar daha vermesi sorumsuzluk olur. İsrail'in kesinlikle, 7 Ekim'de saldırı düzenleyen Hamas'a karşı kendini savunma hakkı var. Ancak binlerce masum Filistinli erkek, kadın ve çocuğu öldürmeye hukuken ya da ahlaken hakkı yok."
İMALAT SANAYİNDE İŞ GÜCÜ AÇIĞI 1 MİLYONU AŞTI
Yusuf Dinç - Yeni Şafak
İŞKUR Kasım Ayı İstatistik Bülteni yayınlandı. İmalat sanayinde işgücü açığı 11 aylık kümüle toplamı ilk defa 1 milyonu geçti. Rakam 1 milyon 56 bin kişi... Aynı iş kolunda 2019 Aralık itibariyle 755 bin, 2020 Aralık ayında 600 bin, 2021 Aralık ayında 858 bin, 2022 Aralık ayında 893 bin kişilik yıllık kümüle işgücü açığı raporlanmış. Pandemi öncesine bu başlıkta çok hızlı dönüldüğü görülüyor. Kasım itibariyle işgücü açığı bakımından en yakın işkolu 315 bin kişi ile toptan ve perakende ticaret kolunda (bazı yıllar idari ve destek hizmetler ikinci geliyor). Her sene böyle; imalat sanayindeki açık en yakın işkolunun 3-4 katı kadar gerçekleşiyor. Ve görüldüğü üzere açık azalmıyor, artıyor. Türkiye’nin bu soruna acil çözüm bulması lazım. Yapısal tarafta konu ele alındı. Mesela eğitimde yeniden yapılanma ile açığın kapatılmasına dair farkındalık güçlü ama acele bir çözüm buralardan gelmez. Eğer konu acilse yapısal çalışmalar devam ederken pratik çözümlere de gitmek lazım. Çünkü; İmalat sektöründeki istihdam açığıyla enflasyon arasında doğrusal bir ilişki olduğu İŞKUR’un istatistiklerinden görülüyor. Açık büyüdükçe enflasyon da büyüyor. Fakat bu noktada teoriye göre bir ilginçlik başlıyor. Normalde tersi olması lazım. FED başkanı Powell’ın açıklamalarını hatırlarsınız; enflasyonla mücadelede başarı ölçütünü her defasında işsizlik rakamlarının artmasına bağlamıştı. Çünkü Ortodoks politikaları seçmişti ve bu politikalar işsizliğin artırılarak talebin daraltılmasını hedefler.
FUTFON
Melih Aşık - Milliyet
Arkadaşım banka cüzdanını gösterdi... Bir devlet bankasında 47 bin dolar vadeli tasarrufu varmış... Yıllık yüzde 3 faizle yatırmış. 32 günde 136 dolar faiz tahakkuk etmiş... Vergi olarak 34 dolarını kesmişler. 102 dolar faiz almış. Yani gelen faizin yaklaşık yüzde 25’i vergiye gitmiş... Dedi ki: - Adamlar milyonlarca doları fona yatırıyorlar… Bazılarının parası batıyor ama bazıları da iyi fon alıyor. Ama hiçbiri tek kuruş vergi ödemiyor. Bu nasıl iş? Soru çalışmadığımız yerden geldi, cevap veremedik!
SOKAK KÖPEĞİ SALDIRILARI VE TARTIŞMALARI
Yıldıray Çiçek - Türkgün
Sokak köpeklerine çözüm bulunması yanında bir de Pitbull gibi saldırgan köpek besleyenlere karşı çözümler bulunmalıdır. Sahipleri tarafından yanlış eğitim ve beslenme sonucu saldırgan hale getirilen, saldırdığında insanların kemik ve kas yapısına ciddi zarar veren bu tür köpeklerinde her daim saldırı haberlerini duyuyoruz. Bu tür köpekleri besleyen bazılarında ciddi psikolojik rahatsızlıklar vardır. O köpeklerin saldırganlığıyla ruhen tatmin olabiliyor bazıları. O tür köpekler daha çok saldırgan olsun diye, karanlık odalarda günlerce aç bekleten, çok acı yiyecekler yediren, saldırması için sürekli hedef gösteren, bu köpeklerin saldırganlığı biline biline ağızlıksız toplum içinde dolaştıran bu insanlar normal bir ruh hali içinde olabilir mi? Bu tür uygulamalarla köpekleri yanlış eğiten, besleyen insanlara karşı da her türlü cezai müeyyide uygulanmalıdır. Velhasıl Türkiye’de insan öldüren ve yaralayan sokak köpeklerine de hayvan öldüren, onlara işkence eden insanlara da çözüm bulunarak, bu konular ülkemizde mesele olmaktan çıkarılmalıdır.