13 Kasım Medyanın Halleri
13 Kasım Medyanın Halleri... Köşe yazarlarının gündemi ne? Gazetelerde neler var? Köşe yazılarında öne çıkanlar neler?
ERDOĞAN’IN ATATÜRK MANİFESTOSU
AHMET HAKAN/ HÜRRİYET
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan üç önemli Atatürk saptaması:
- BİR: Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da Gazi’nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır.
- İKİ: Milli Mücadele’yi zafere ulaştıran “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh vatan topraklarının tamamıdır” şiarı, hayatın her alanında rehberimiz olmayı sürdürüyor.
- ÜÇ: Şayet Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye elverseydi hiç şüphesiz İkinci Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi’nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık.
Erdoğan’ın bu Atatürk manifestosuyla ilgili şunları söylemek isterim:
- Bu zamana kadar “Atatürk demiyor, Gazi Mustafa Kemal” diyor falan diye eleştiriliyordu Erdoğan. İşte bakın: Gürül gürül Atatürk demiş.
- İki kesime karşı bir duruş sergilemiş Erdoğan... Bir; Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler. İki; Atatürk’ü tamamen yok sayanlar.
- Bu 10 Kasım’da Erdoğan, ilk kez bir Atatürk açılımı yaptı. Daha önce de Atatürk’e yönelik olumlu sözleri olmuştu ama bu kez vurgusu çok yüksek oldu.
- Erdoğan’ın Atatürk vurguları, kendi tabanında marjinal kalan ve sürekli bir Atatürk tartışması başlatmaya meraklı Atatürk karşıtlarının da kendilerine çeki düzen vermelerine yol açabilir.
***
ABD’NİN YIKIM ÇAĞI STRATEJİSİ VE İSRAİL’İN ‘KÜRT KARTI’ İLLÜZYONU
BERCAN TUTAR/ SABAH
İsrail'in bölgesel savaş kapsamında Türkiye'yi de hedefe koyan "Kürt kartı"nı bu kadar açıkça masaya sürmesi bunun göstergesidir. Çin'e karşı vereceği küresel ekonomik savaşta Ukrayna'da Rusya'yı memnun ederek yanına çekmek isteyen Trump, İsrail'e rağmen Türkiye'yi de frenlemeye çalışmayacaktır.
Bir bakıma ABD'nin ekonomideki "bırakın yapsınlar ve bırakın geçsinler" yaklaşımı dış siyasette de devrede olacak. Bu nedenle İsrail'in Filistin ve Lübnan'daki katliamlarını durdurmaya çalışmayacak. Zaten Hamas ile İsrail arasında Katar'da devam eden müzakereler çöktü. Katar arabuluculuktan çekildi.
ABD herkesi kaderine terk edecek. Bu kaotik yaklaşım, soykırımcı İsrail ve dünyanın dört bir yanındaki haydut rejimleri cesaretlendirecektir. Kuşku yok ki Trump'ın ikinci dönemi, mevcut çatışma ve genel jeopolitik istikrarsızlıktan mustarip olan devletler, uluslar ve halklar için yeni bir yıkım çağının kapısını aralıyor. (…)
Yani Trump dünyayı idare etme ve ona liderlik etme taraftarı değil. O sadece "kazanmak" istiyor. Bu da sadece Pax Americana ile tanımlanan Amerikan imparatorluğunun ve küresel sisteminin çöküşünü getirmeyecek. Bu sisteme bağlı ve bu sistemi ayakta tutan NATO, BM, DB, IMF ve DSÖ gibi kurumlarla Atlantik ittifakı içindeki ülkelerin de çöküşüne yol açacaktır.
Hâliyle herkesin kendini kurtarmaya çalıştığı ve beka kaygısının had safhaya çıktığı kaotik bir döneme giriyoruz. Terör devleti İsrail'in "Kürt kartı" illüzyonu ile Trump'ın kapısını aralayacağı yıkım çağının tsunamilerine karşı tedbirli olmak lazım. Hâsılı kelam, vakit içeride ve dışarıda olabildiğince her tür cepheyi sağlamlaştırma vaktidir.
***
İSRAİL, SINIRIMIZIN HEMEN SIFIR NOKTASINDA ‘SİYASİ TERÖR’ ÜZERİNDEN TÜRKİYE’NİN İÇİNDE
İBRAHİM KARAGÜL/ YENİ ŞAFAK
İsrail sınırlarımızın sıfır noktasında. Bu artık açık. Tartışılacak bir boyutu kalmadı. Güney sınırlarımızın tamamında... Suriye’nin kuzeyinde. Kıbrıs Rum Kesimi’nde. Ege’deki bütün adalarda. Doğu Akdeniz’de. Terör örtüleri ve siyasi uzantıları ile Türkiye içinde. ABD neredeyse İsrail orada. ABD ne kadar Türkiye’de ise İsrail o kadar Türkiye’de.
Ve İsrail, haritalar ve coğrafya bütünlüğü açısından Türkiye’nin tam karşısında. Açık ve tanımlanmış bir düşman! Türkiye Afrika’da hangi ülkede ise karşısında İsrail var. Coğrafyanın neresindeyse karşısında İsrail var. Türkiye’nin bölgesel nüfuz ve ortaklıklarının tamamının karısında İsrail var.
Bugün Gazze’de soykırım yaparken, Lübnan’ı işgal ederken, Suriye’nin her yerini bombalarken yarın Türkiye’nin sınırlarında durmayacak. İmkanları elverdiği ölçüde, Türkiye’yi yıpratacak, yoracak, yıkıma sürükleyecek her türlü aracı içeride de kullanacaktır. Bu açık ve nettir.