23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

15 Aralık Medyanın Halleri

Hazırlayan: Ercan Dolapçı

15 Aralık Medyanın Halleri
A+ A-

SÜLEYMANCILAR O LİSTEDE NEDEN YOK

NEDİM ŞENER / HÜRRİYET

Cumhuriyet Halk Partili Yıldırım Kaya, TBMM’deki konuşması sırasında üzerinde tarikat, cemaat, dernek ve vakıfların ismi yazılı kartonet ile çıkarak, “MEB çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlara bu vakıflarla protokoller imzalıyor. Mahkemeler iptal etmesine rağmen ısrarla protokol imzalayanlardan hesap soracağız. Siz çocuklarımızın okullara değil, tarikatların kucağına atanlarsınız. Unutmayın geliyoruz” dedi.

Önce şunu belirtmeliyim: Elbette elde bir liste ile suçun şahsiliğini bir kenara bırakıp adı verilen tüm kurum ve kuruluşları taciz ve tecavüzle suçlamak yanlış. Ama eğer Yıldırım Kaya’nın adını verdiği; yurtlarında çocuklara taciz ve tecavüz edilen ve buna göz yuman, engellemeyen hangi tarikat, cemaat, vakıf ve dernek varsa devletin ilgili kurumları acil önlemleri almalı ve bu insanlık suçunu engellemeli.

Milli Eğitim Bakanlığı da vakit geçirmeden o protokolleri gözden geçirip iptal etmeli. Bunun için bir dakika bile beklenmemeli. Son yaşanan olay nedeniyle kurulacak TBMM Araştırma Komisyonu, geniş açıdan bakarak bu konunun da üzerinde durmalı.

Yıldırım Kaya’nın TBMM kürsüsünden gösterdiği kartonette ismi yazılı tarikat, cemaat, dernek ve vakıflar şunlardı: “Anadolu Gençlik Derneği, İskenderpaşa Cemaati, İsmailağa Cemaati, Erenköy Cemaati , Menzil Cemaati, İlim Yayma Cemiyeti, Nakşibendiler, Birlik Vakfı, Tügva,Türgev, Ensar, Hayrat.”

Yıldırım Kaya’nın sözleri 6’lı masadaki ortağı Saadet Partililerin tepkisini çekti. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman’ın kendilerine yakın Anadolu Gençlik Derneği’ni de özür dilemeye davet etti. Kürsüye gelen Kaya, “AGD’nin diğer derneklerle aynı özellikte olmadığının altını çiziyorum. Sözüm Anadolu Gençlik Derneği’ne değildir” diyerek düzeltme yaptı. Saadet Partililerin tepkisinin nedeni, adı çocuklara taciz ve tecavüzle hatırlanan cemaatlerde anılmasınaydı.

İşte CHP’li Yıldırım Kaya’ın yakından bildiği ama listede adına yer vermediği Süleymancılar bunlar. Peki neden böyle yaptı Yıldırım?

Önceki seçimlerde olduğu gibi Süleymancıların 6’lı masa üyesi partilere verdikleri gibi gelecek seçimlerde bekledikleri destekten dolayı mı acaba?

EKONOMİDE GÜZEL HABERLER

MEHMET BARLAS / SABAH

Siz bakmayın felaket tellallarına. Yeni yıl yaklaşırken ekonomi de hareketleniyor. Mesela otomotiv üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 1 milyon 210 bin 331 adede ulaşmış. Aynı dönemde otomobil üretimi yüzde 2 yükselişle 717 bin 368 adet olarak gerçekleşmiş. Traktör de dahil edilirse toplam üretim 1 milyon 255 bin 270 adedi bulmuş.

Bu büyüme sadece otomotiv sektöründe değil her sektörde yaşanıyor. Bir diğer örnek de kış turizmi.

Sahil bölgelerinde hareketlilik devam ederken yarıyıl tatilinin gelmesi ve karın da başlamasıyla birlikte turizmde doluluk oranları yüzde 90'ı bulmuş durumda.

Enflasyonda da düşüş sinyalleri gelmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin bu konudaki açıklamaları moralleri yükseltti.

BURSLAR ARTTI YÜZLER GÜLDÜ AMA…

ABBAS GÜÇLÜ / MİLLİYET

Burs müjdesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi.

Erdoğan, burs ücretlerinin, lisans öğrencileri için 850 liradan 1250 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2500 liraya, doktora öğrencileri için 2550 liradan 3750 liraya yükseltildiğini açıkladı.

Artış oranı fena değil ama eğer ailelerinden ya da başka bir kurumdan ek bir gelirleri yoksa öğrencilerin bu parayla özellikle büyük kentlerde yaşamlarını sürdürmeleri mümkün değil. Keşke Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük ve pahalı kentler için burs oranları yüzde 50 zamlı olsa. İşte o zaman bir nebze daha rahatlatıcı olurdu.

Burs miktarı 2000’li yılların başında 50 lira civarındaydı. Şimdi 1250 liraya yükseldi. Nereden nereye diyeceğiz ama önemli olan alım gücü.

Öğrenci o zaman, o parayla neler alıyordu, şimdi neler alabiliyor?

Kıyaslamalar yapıldığında dünü arayanların sayısı hiç de az değil!..

Neden çok önemli?

Karnı ve beyni doymayan öğrenci mutlu değildir.

Yeterince mutlu olmadığı için de ne derslerine odaklanabiliyor ne de geleceğe. İşte bu yüzden çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği açısından bu konuya çok daha fazla önem vermeliyiz.

DÜNYA KUPASI 2022 KATAR FARKIYLA

YASİN AKTAY / YENİ ŞAFAK

Katar’da devam eden 2022 Dünya Kupası geçmiş bütün kupalara nazaran birçok açıdan ciddi bir fark ortaya koyuyor. Tabii sahada oynanan oyunların dışında kupaya eşlik eden ortamlarla, tartışmalarla ve bir turnuvanın gerçekleştiği festivalin sosyal ortamıyla. Futbolun sadece futboldan ibaret olmadığını her vesileyle hatırlatan unutulmayacak anlar Katar Dünya Kupası’nın özel anları olarak hafızalara kaydoluyor.

Katar’ın kupaya ev sahipliği yapmasına karşı çok önceden başlatılmış olan karalama kampanyaları kupa tarihinin yaklaştığı tarihe doğru büyük bir tırmanışa geçmişti. Aslında kupaya ev sahipliği de her zaman bir diplomasi ve karşı diplomasinin parçasıdır. Dost düşman bu olayda da safını düşmanlık ölçüsüne göre alıyor. Katar’ın coğrafi büyüklüğüyle orantısız iddiası karşısında ona karşı argüman ileri sürmek bazılarına daha kolay geldi. Hele diğer Arap ülkelerine göre İslami ilkelere daha tutarlı bağlılığı karşısında da onu köşeye sıkıştıracak hamleler için en ucuz yollara tevessül edildi. Ama bunların hepsini Katar’ın karşılama ve yönetme tarzı her şeyden önce Müslümanlar açısından turnuvanın en göz dolduran en değerli skorları arasında yer aldı.

Futbol turnuvalarına Batı’nın ölçüsüzce hazcı sefahatinin eşlik etmesi zorunluymuş gibi yapılmak istenen dayatmaya karşı Katar çok olgun ve tavizsiz bir duruş sergiledi. Hiçbir aşağılık kompleksine girmeksizin bunların futbolla alakası olmadığını ve Katar’a gelmek isteyenin buradaki kurallara uymayı da göze alması gerektiği ifade edildi. Sonuçta ilk günlerde sergilenen bazı tartışmalar kısa zamanda ev sahibi ülkenin kurallarına uyulmasıyla tatlıya bağlandı. Bir daha da kimse o görüntülere şahit olmadı.

OMURGA SAĞLIĞI İÇİN NE YAPMALIYIZ?

SERDAR DAĞ / SABAH

Günümüzde masa başı çalışma koşulları, spor yapmama, kötü beslenme alışkanlığına bağlı kilo alma gibi nedenler kas ve omurga sistemini olumsuz etkiliyor. Ve travmalara karşı bizi daha da dayanıksız hale getiriyor. Bu nedenle de son yıllarda bel, boyun ve sırt ağrılarında anlamlı bir artış görmekteyiz.

Bel boyun ağrısı denince de akla hemen bel ve boyun fıtığı gelmektedir. Hasta en çok bu olasılıklardan korkmaktadır. Haksız da sayılmaz. Tabii ki en sık gördüğümüz omurga ağrılarının başında bizi korkutan ve operasyona kadar götüren bel ve boyun fıtıkları geliyor. Fıtıkta hekimin vereceği doğru bir karar ise çok önemlidir. Çünkü bu karar hastayı ağrıdan kurtarır.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, fıtığa yol açabilecek etkenlerin incelenmesidir. Bel ve boyun fıtıkları tabii ki ağrı yapar. Boyun fıtığı ağrısı boyunda ve kollarda, bel fıtığı ağrısı da belde ve bacakta olur. Fıtığın büyüklüğü ve yeri, ağrının şiddetini ve lokalizasyonunu belirler. Bugün yazımda sizlere bel, boyun ve sırt ağrılarının nedenleri ve tedavileri konusunda bilgiler vereceğim. Bunun için Fizyoterapist Burcu Aydın'a bu hastalıklarla ilgili sizin en çok merak ettiğiniz konuları sordum... İşte yaşamımızı kabusa çeviren bel, boyun ve sırt ağrıları ile buna eşlik eden fıtık ve fibromiyalji ile ilgili Fizyoterapist Burcu Aydın'ın söyledikleri: (Yazının tamamı Sabah gazetesinde.)

Medyanın Halleri