15 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

15 Temmuz ve Vatan Partisi

15 Temmuz ve Vatan Partisi
A+ A-
BEYHAN KORKMAN

Türkiye 1945 yılından itibaren Atlantik sistemin içerisinde yer almaya başladı. NATO’ya üye ülkeleri kontrol etmek için Amerika tarafından yerleştirilen Gladyo’dan biz de nasibimizi aldık. FETÖ Amerika tarafından ilk olarak Turgut Özal döneminde devlet kurumlarının içerisine yerleştirilmeye başlandı. O günden bu yana gelen bütün hükümetlerin bu noktada siyasi sorumluluğu bulunuyor. Fetullah Gülen’in aslında Amerika olduğu o zamanlarda da herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Devletin istihbarat kayıtlarında da bu gerçek açıkça ifade edildi. Gülen ile ilişki kuran herkes bu gerçeği bile bile, daha doğrusu tam da bu gerçek için ilişki kurdu. Amaç dünyanın jandarmalığına soyunan Amerika ile arayı iyi tutarak iktidarda kalmak ya da iktidar olmaktı. O dönemler Türkiye’de iktidar olmanın formülü buydu. Türkiye’de tarihin hiçbir döneminde FETÖ ile yanyana gelmeyen ve bir numaralı düşmanı olan sadece Vatan Partisi’dir. Bugün bu gerçeği cesurca dile getirmek Türkiye cephesine güç verir.

Bu gerçeği, FETÖ’nün devlet içinde en kuvvetli olduğu dönemlerde yaptığı operasyonlarda kimi, hangi kurumu hedef aldığına bakarak görebilriz. Ergenekon-Balyoz kumpaslarının savcısı Zekeriya Öz “bu davaların merkezinde İşçi Partisi var” diyerek bunu ortaya koyuyordu. Yapılan operasyonlarda Vatan Partisi’nin hemen hemen bütün merkez yöneticileri ya cezaevine girdi ya da yargılandı. FETÖ iki kurumu hedef aldI. Biri TSK diğeri ise Vatan Partisi. Neden bu iki kurumu hedef aldığını ise 15 Temmuz’da herkes gördü. Amerika’nın Türkiye’yi işgal girişiminin başarılı olması için bu iki kurumun etkisiz hale getirilmesi gerekiyordu. Vatan Partisi’nin Silivri duvarlarını yıkması ile FETÖ başarıya ulamaşadı ve Türkiye için yeni bir dönem başladı. Bu yeni döneme Vatan Savaşı diyoruz. Bu dönemde Türkiye HDP’yi hükümet ortağı yapmaya varan açılım dayatmasını üzerinden atarak 24 Temmuz 2015 yılında PKK’yı silahla bastırmaya başladı. 15 Temmuz'u girişimini tetikleyen gelişmeler bu bir yıl içerisinde yaşandı. Türkiye’nin kararlılığını bombalar ile yok etmek istediler, yine olmadı. Amerika, son çare olarak 15 Temmuz gecesi Türk Ordusu içerisine yerleştirilen FETÖ elamanları ile silahlı kalkışma girişiminde bulundu.

O GECE...

Köprünün kapatılıp, uçakların alçak uçuş yaptığı anlarda kritik konu, TSK’nın durduğu yerdi. Herkes şu soruyu sordu: Bu darbe girişiminde TSK bütün olarak var mı? Daha darbecilerin bildirisi TRT’de okunmadan Vatan Partisi, uçak gürültüleri altında açıklamalara başladı.

SAATLER 23.40...

Ulusal Kanal ekranlarından Adnan Türkkan, Vatan Partisi’nin görüşlerini kamuoyu ile ilk kez paylaştı. 23.48’de bütün sosyal medya hesaplarından duyurulara başlandı.

İlk olarak darbeyi bozguna uğratmak için, darbe girişiminin TSK’yı temsil etmediği, arkasında Amerikancı FETÖ’nün olduğu, Türk Ordusu’nun ve Türk Milleti’nin bu darbe girişimizi ezeceği belirtildi.

Saatler gece 01.59’u göstediğinde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kanal A’ya bağlanarak; daha önce yapılan çağrılara ek olarak şunları söylüyordu: “Millet olarak Türkiye Cephesinde birleşmeli ve darbecilere karşı ordumuzu desteklemeliyiz. Ordu ile polis arasında ikilik yaratan kışkırtmalara izin vermemeliyiz. Ordu ile polisin birliği şarttır. Darbecilerin görevi, PKK’yı hendeklerden çıkartmak ve FETÖ’yü Cumhuriyetin pençesinden kurtarmaktır. Yurtta Sulh Konseyi’nin 'sulh' dediği PKK ile sulhtur, FETÖ ile sulhtur. Darbeciler, 'Yeni anayasa yapacağız' diyerek ABD’nin planına bağlılıklarını açıklıyorlar. 'Yargıdan atılanları yeniden alacağız' diyerek, F tipi yargıyı yeniden kurma amaçlarını dile getiriyorlar. Türk Ordusunun aldatılan subay ve askerleri derhal silahlarını teslim etmeliler. ABD’nin Türkiye’yi bölme planlarına hizmet etmek vatana ihanettir ve şerefsizliktir. Vatan Partisi görev başındadır.”

Bu mesajlar, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in darbenin ilk dakikalarında Vatan Partisi Genel Merkezi’nde çektiği video yoluyla kamuoyu ile paylaşıldı. Vatan Partisi darbenin başarısı için pusuda bekleyenler, darbe bildirisini televizyonlarından okutanlar, kim kazanacak diye bekleyenler, “darbeler kötüdür” gibi genel geçer ifadelerle boynu eğik karşı çıkanlardan olmadı. Darbe girişimin bastırılması için her şeyi ile mücadele etti. Vatan Partisi’nin darbenin bastırılmasındaki kritik rolü herkes tarafından bilinen bir gerçek.

FETÖ İLE MÜCADELE DEVAM EDİYOR

Amerika, darbe girişimini bozguna uğradıktan sonra FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak için hızla harekete geçti. İlk olarak “tiyatro” söylemine sarıldılar. Maalesef pek çok muhalif aydın bu yalanın yayılmasında rol oynadı. Bu darbenin bir kurgu olduğu gibi saçmalığa bir kesimi ikna ettiler. Hemen ertesi gün hepsinin yalan olduğu açıkça belli olan fotoğraflar ile köprüdeki askerlere uygulanan şiddetten bahsettiler. Ardından darbeye direnen Orgeneral Hulusi Akar üzerinden “aslında öyle değil de böyle” gibi uydurma iddialarla karşı propagandaya devam ettiler. Ama esas FETÖ’yü kurtarma söylemini ise “20 Temmuz Darbesi” ve “mağdurlar” üzerinden kurdular. Öyle ki FETÖ operasyonları karşısında kılını kıpırdatmayan Kılıçdaroğlu, FETÖ’yü cezaevlerinden kurtarmak için PKK’yı da koluna takarak Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. Bugün Amerika’nın iktidar planları içinde yer almak isteyen hangi siyasi parti varsa bakın, dillerinden “KHK mağdurları” eksik olmaz. Çünkü başta bahsettiğimiz iktidar olma denkleminin bugün de sürdüğüne inanıyorlar.

15 Temmuz