15 Temmuz'da İncirlik'te neler yaşandı
MASUM GÖK
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde kullandığı kilit yerlerden biri olan Adana 10. Tanker Üssü’nde yaşananlar, tanık ifadeleriyle gün yüzüne çıkmaya başladı. Kamuoyunun bildiği adıyla İncirlik Üssü’nde o gece ve sabahında yaşananlarda iki baş aktör var: Birincisi Akıncı’dan kalkan ve halkın üzerine bomba yağdıran F16’lara yakıt ikmali sağlamak için iki tanker uçağını kaldıran 10. Tanker Üssü'nün eski komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van. Diğeri ise ABD 39. Hava Üssü'nün eski komutanı Albay John Walker.
Walker, o gece Bekir Ercan Van’ı kaçırmak için büyük çaba harcıyor. Ancak IŞİD’e karşı koalisyonda koordinasyonu sağlamak için İncirlik’te bulunan Tuğgeneral İrfan Özsert (Şimdi Tümgeneral - Genelkurmay İstihbarat Başkanı) ve üs içinde darbe girişimi içinde yer almayan subayların başarılı hamleleri ile ABD’nin Bekir Ercan Van’ı kaçırma planı akamete uğruyor.
Bekir Ercan Van’ın tutuklanması ile sonuçlanan başarısız kaçış öyküsü şöyle:
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 16 Temmuz sabahında Bekir Ercan Van için gözaltı kararı verdi. Gözaltı kararını uygulamak için Adana Merkez Komutanı Albay Ümit, sabah saatlerinde İncirlik Üssü’ne giriş yapıyor. Albay Ümit, Albay Ahmet Önal, Yarbay Muammer Mersincik ve Yarbay Tugay Tatlısu önce Bekir Ercan Van’ın odasına gidiyorlar. Van, kendisinin general olduğunu ve ancak bir general tarafından gözaltına alınacağını söyleyince, o dönem Adana’da Tümen Komutanı olan Tümgeneral (şimdi Korgeneral) Osman Erbaş ile irtibata geçen Albay Ümit, Van’ın dediklerini aktarır. Görüşmenin ardından İncirlik içinde bulunan Tuğgeneral İrfan Özsert’in gelip gözaltına işlemini yapması uygun bulunur. Van'ı gözaltına almaya gelen ilk ekip dışarıda beklerken, bunu fırsat bilen Bekir Ercan Van başka bir çıkıştan kaçarak ABD’lilere sığınır.
DİĞER ÇIKIŞTAN GİTMİŞ
Olayın devamını Yarbay Ahmet Ünal şöyle anlatıyor:
“Gelenlere kendisinin general olduğunu, merkez komutanına teslim olmayacağını, bir generalin kendisini teslim alabileceğini söylemiş. Bütün ekip aşağıda bekleyip, durum değerlendirmesi yaparken Tugay Tatlısu Yarbay, ‘Üs komutanının elinde silah var. Kendisine ya da çevreye kötü bir şey yapmasın ya’ dedi. Yanına çıkma kararı aldım. Çıktım. Üs komutanı odasında yoktu. Bu sırada yukarı çıkan koruması uzman çavuş Emrah Kuzu odayı düzeltiyordu. Üs komutanının nerede olduğunu sordum. Komutanının ayrıldığını söyledi. Şaşırmıştım. Çünkü biz girişte bekliyorduk. Sonradan binanın dört ayrı daha çıkışı olduğu için başka bir çıkıştan çıktığını değerlendirdim. Aşağı inip bekleyenlere durumu söyledim. Onlar da üs komutanını görmediklerini söylediler. Biz böyle karargah önünde beklerken Tuğgeneral İrfan Özsert geldi. Sanırım kendisi Tümgeneral Osman Erbaş’ın emiriyle üs komutanını teslim almaya gelmişti. Durumu kendisine anlattık. Kendisi üs komutanını cepten aradı. Ulaştı. Konuştular. Üs komutanı 15 dakika sonra geleceğini söyledi. Süre geçti, gelmedi. Bu arada üs komutanının nerede olabileceğini araştırıyorduk. Gidebileceği yerlere bakıldı. Bulamadık.”
Bekir Ercan Van’ın nerede olduğunun cevabını üs içinde devriye atan bir uzman çavuş veriyor. Uzman Çavuş, Bekir Ercan Van’ın ABD Harekat Komuta Merkezi binasında olduğunu söyleyince ekip, ABD Harekat Komuta Merkezi binasına gidiyor. Olayı bina içine girip, Bekir Ercan Van ile görüşen Ahmet Ünal Yarbay'dan dinleyelim:
ÖNCE GEVELEDİ, SONRA KONUŞTU
“Ben, Mersincik Yarbay ve Burak Türktür Binbaşı bu binaya intikal ettik. Bina kontrollü bir binadır. Kapıda güvenlik vardı. Üs komutanının burada olup olmadığını bizzat ben İngilizce olarak sordum. Nöbetçi net bir şey söylemedi. Kendi komutanları olan John Walker Albayı çağıracağını söyledi. Çağırdı, Albay kapıya geldi. Ben tekrar Albaya üs komutanının burada olup olmadığını İngilizce sordum. İlk önce net cevap vermedi. Geveledi. Daha sonra daha net ve sert bir şekilde sordum. ‘Burada’ dedi. Kendisi ile görüşeceğimizi söyledim. Ya kapıya gelsin yada bizi içeri alın dedim. Albay Walker kendisiyle görüşüp bize cevap vereceğini söyledi. Binaya girdi. 5 dakika kadar sonra çıktı. Beni içeriye davet etti. Ben yanımdakilerin de içeri girmesini istedim. Duraksadı. En azından disiplin subayı Mersincik Yarbay gelsin dedim. İkimiz içeri girdik. Binanın koridorunda üs komutanı bizi bekliyordu. Üs komutanı Bekir Ercan Van’a durumu anlattım. Nizamiye’de polisler var, bu iş bitti, polise teslim olun, aksi halde polis üsse girip, operasyon yapacak dedim. İknaya çalıştım. Üs komutanı üsse polisin girmesini kendisinin de istemediğini söyledi. Vaktimiz olmadığını söyledim. Tamam dedi ve Mersincik Yarbaydan benle kendisini yalnız bırakmasını istedi.
ABD BİNASINA NİYE GELDİĞİNİ SÖYLEMİYOR
Mersincik ayrıldı. Bana üs komutanı ‘Bana emir geldi. Beni sıkıyönetim komutanı yapmışlar, herkesi tutukla diye emir göndermişler, ben böyle bir şey yapmadım. Ama uçaklar bizzat benim emrimle kalktı. Uçakların kalkma emrini ben verdim. Benim ABD Harekat Merkezi'ne gelme sebebim sığınma değil, zaten öyle bir şeyi ABD teklif etse bile ben kabul etmem’ dedi. Ancak ABD Harekat Merkezi’ne giriş sebebini söylemedi. Gidelim komutanım dedim. 'Tamam içeriden eşyalarımı alayım' dedi. ABD’li Albayla birlikte ABD Harekat Merkezi’ne birlikte girdiler. Üç-dört dakika sonra üs komutanı elinde iki tane poşetle dışarı çıktı. Bana poşetin birini uzattı: ‘Bunun içinde elbiseler var eşime ver’ dedi. Üs komutanının sivil kıyafetleri vardı. Diğer poşet kendisinde kaldı. Beraber binadan çıktık. Tam çıktığımız kapının karşısında İrfan Özsert General bizi bekliyordu. Üs komutanını İrfan Özsert General teslim aldı.”
ABD BİNASININ ETRAFI SARILIYOR
Öte yandan Bekir Ercan Van’ın ABD Hareket Merkezi’nde olduğunun öğrenilmesinden sonra her ihtimale karşı ABD binasının etrafı da güvenlik ekibi tarafından sarılıyor. Bekir Ercan Van’ın teslim olmasında bunun da önemli bir etken olduğu düşünülüyor. Ancak Bekir Ercan Van’ın ABD’li Albay ile Harekat Merkezi'ne girip, 3-4 dakika içinde ne konuştuğu veya ne verdiği hala aydınlatılabilmiş değil! Belli bir zaman sonra üsse gelen Cumhuriyet Savcısı'na teslim edilen Bekir Ercan Van çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
UÇUŞLAR YASAKLANIYOR
Bekir Ercan Van’ın nerede olduğu daha bilinmezken karargah binasında İrfan Özsert başkanlığında kendiliğinden doğan kriz masasında alınacak tedbirler düşünülüyor. Her türlü önlem masaya yatırılıyor. O masada olanlardan birisi de 10. Tanker Üs Komutanlığı'nda görevli Binbaşı Burak Türktür. Burak Türktür üs içinde Bekir Ercan Van’ı ararken, ABD’li bir Yüzbaşının ‘Komutanın nerede biliyor musun’ şeklindeki imalı ifadesinden şüphelenir. Bekir Ercan Van’ın ABD’lilerin elinde olabileceğinden yola çıkararak Burak Türktür sıralı şekilde üslerine söyler. Gerisini Burak Türktür’den dinleyelim:
“Araç içerisinde önde ben şoför ve Mersincik Yarbay, arkada ise Ahmet Albay ve Tugay Yarbay oturuyordu. Komutanın ABD ile beraber hareket ederek kaçabileceğini ve onlara saklanmış olabileceğini düşünerek Mersincik Yarbaya söyledik. Mersincik’le ABD uçuşlarının yasaklanması gerektiğini fikrini paylaştım. Bu sırada saat 09.00 idi. Hatta aynı şeyi o da söyledi.
FETÖ’CÜ KOMUTAN EMİR VERMİYOR
Karargaha döndüğümüzde harekat komutanının odasında bulunan İrfan Özsert Generale, Erhan Gazioğlu’nun da (FETÖ’cü, 15 Temmuz gecesi kalkan tanker uçaklarından birinin pilotu) bulunduğu ortam da ifade ettik. İrfan General ‘tavsiyeniz nedir’ diye sordu. Odada bulunan ben ve Mersincik Yarbay ‘uçuşların kesilmesi lazım komutanım’ dedik. Harekat Komutanı Erhan Gazioğlu (FETÖ’cü) ‘ülkeler arası kriz çıkabilir’ dedi. İrfan General milli scramble (Sınır ihlalleri için hazır bekleyen F16 uçakları) hariç tüm koalisyon ve milli uçuşlarının kesilmesi emrini verdi. Görevi gereği harekat komutanının (Yani FETÖ’cü Erhan Gazioğlu) bunu kuleye söylemiş olması gerekirdi. Harekat komutanı birkaç telefon görüşmesi yaptı. Hareketleri çok telaşlıydı. Biz bunu koridordan izleyebiliyorduk. Komutanı (Bekir Ercan Van) aramak için ABD karargahına gitmek için ben, Ahmet Albay, Mersincik Yarbay, Tugay Yarbay ayrılırken, kule ile konuşulduğundan şüphe ettiğimden dolayı merdivende bulunan Osman Erdem Yüzbaşıya, kule ile konuşmasını milli scramble hariç tüm uçuşların yasaklandığını teyit etmesini, emir verilmediyse derhal uygulanmaya başlanmasını istedim. Osman Yüzbaşı daha sonra ilk gördüğüm yerde bu emri ilettiğini ve kuleye bu emri ileten ilk kişinin kendisi olduğunu söyleyerek daha önce harekat komutanının böyle bir emir vermediğini söyledi.”
ABD VAN’I NİYE VERDİ
İncirlik Üssü’nde darbeye karşı direnen tanıkların ifadelerine bakınca ABD’nin Bekir Ercan Van’ı kaçırmak istediği açık biçimde görülüyor. Peki ABD Bekir Ercan Van’ı teslim etti? ABD’li bir uzman çavuş ile devriye atan Türk uzman çavuşun, üslerine, Bekir Ercan Van’ın ABD Harekat Merkezi'nde olduğunu söylemesi kaçış planını altüst ediyor. Daha önemlisi Binbaşı Türktür’ün Harekat Başkanı Gazioğlu’nun uçuşların yasaklanma emirini kuleye söylemediğinden şüphelenerek ikinci bir kişiye daha emir vermesi kaçış planını yıkıyor. Van’ın teslim olmasında uçuşların yasaklandığını öğrenmesi ise en önemli etken. ABD’nin de kaçırma planı çöktüğünden dolayı Van’ın kalmasında ısrarcı olmadığı tanık ifadelerinden anlaşılıyor.
SABAH SAATLERİNDE KOALİSYON TOPLANTISI
Bekir Ercan Van, Walker ile 16 Temmuz sabahı iki kez görüşüyor. Birinci görüşme Merkez Komutanı Ümit albayın kendini gözaltına almaya geldiği sabah saat 7 sularında gerçekleşiyor. Bekir Ercan Van bu görüşmeyi “Amerikalı Albay John Walker ile ikili toplantım vardı ve üste icra edilen koalisyon harekatı kapsamında yaşanan problemleri ve çözüm metodlarını konuşuyorduk. Nizamiyeye Albay Walker ile görüşmem biter bitmez, Ümit Albay’ı davet edeceğimi söyledim. Görüşmenin hemen ardından Ümit Albay makamıma gelerek tebligatı yapmıştır” diye açıklıyor. Van karargahtan kaçarak yaptığı ikinci görüşmeyi ise açıklamıyor.